Friend or Boyfriend (Liskook) ✔

39

Kitabını okudum ama filmini izlemedim. Fragmanlar zaten ne kadar mükemmel olduğunu söylüyor. Adı Me Before You  (Senden önce ben)

Masaya oturduk ve ben şu yarım günde stresten çok acıktığım için direk yemeye koyuldum. Çok acıkmıştım!

"Jungkook bana kimchi yi uzatır mısın?"

Bir süre sonra acayip doymuştum. Sonra Jungkook'la beraber onun odasına çıktık. Bir süre oturduk.

"Jungkookie~"

"Efendim bebeğim?"

"Film izleyelim mi?"

"İzleyelim. Hangisi olsun?"

"Me before you izleyelim mi? Kitabını okumuştum, çok güzel bir film."

"Aşk var mı?"

"Var var. Hem film çok güzel."

Jungkook bilgisayarını getirdi ve bilgisayarını açtı. Filmi buldu ve ingilizce alt yazılı açtı.

Film başlıyordu, Clark ın rolünü oynayan kız çok hoşuma gitmişti. Loissa filmin ortalarına doğru adama aşık oldu.

Kız oğlana yardım ediyordu çünkü adam 2 yıl önce bir kaza geçirmiş, sonra da yatalak olmuştu.

Kız oğlanı doğum gününe çağırmıştı, orada sevgilisi biraz onu kıskanmıştı.

Filmin ortasından sonra bunlar tatile gitmişti. Orada çok güzel 1 haftalık tatil yapmışlardı.

-Sonrasını ben anlatmayacağım yani şimdi çok az anlattım. Spoiler olmasın.-

Filmin sonunda ben biraz duygulanmıştım.

"Nasıl?"

"Ben böyle olacağını tahmin etmiyordum."

"Doğrusu ben sonuna şaşırdım."

"Jungkook? Ben acıktım biraz."

"Çok yemedin mi sen yemekte?"

"Yoo hiç çok yemedim."

Kafamı eğdim ve yüzümü somurttum. Tam ağlama numarası yapacaktım.

"Gel hadi, sana güzel ellerimle yumurta yapayım."

Beraber mutfağa indik. Aslında pek yumurta yapmaya gerek yoktu çünkü Jungkook'un annesi şimdi keki fırından çıkarıyordu. Bizde yanına gidip keki çıkarışını izledik. Harika kokuyordu.

"Teyze bize birkaç dilim verir misin?"

Gülümsedi ve bize yeni pişen kekten dilimler böldü. Bizde tabakları alıp yukarı koştuk.

Kapı açıktı, içeri girdiğimizde sadece benim telefonum çalıyordu. Tabağımı bırakıp telefonumu açtım.

"Jennie?"

"Lalisa, acil Jimin'in evine gelmelisin. Önemli."

"Ne oldu?"

"Gelin işte. Sana birisi bir şey soracakmış. Yada ne bileyim soruyor işte."

"Peki, geliyoruz."

"Jungkook da gelecek?"

"Aynen."

Telefonu kapattım ve Jungkook'un şaşkın bakışlarına baktım.

"Bizi çağırıyor. Keki yiyip çıkalım."

Onun kekini paylaşarak yedik ve evden çıkıp onların evine gittik.

Kapıyı çaldım. Ama hiçbir şey yoktu.

Kapının üstünde anahtar vardı. Anahtarı çevirip içeri girdik.

Bölüm sonu.

Merhaba sevgili güzel okuyucularım. Ben nedense bu bölümü sevmedim. Aslında kitabın final yapması gerekiyordu. Ama ben sizin için biraz daha yazdım. Hiç diğer kitaplarım okunmuyor. Sadece bu. 15 bin i geçmiş. 2 tane daha var. Tae ile ilgili olana yorum ve vote atın. Diğer kitabıma da. Ona göre buna yb gelecek. :)

Bütün bölümler 20 vote olunca yb gelecek. 36-39. Bölüm

Yorum-30
Oy-20