25

1.1K 83 6
                                    

Birkaç gün önce olan o olayı aklım almasa da şimdi Jennie'yle konuşuyorduk. Konu ben ve Jungkook'tu.

"Lisa, sen birkaç gündür onunla mı geliyorsun?"

"Evet."

"Bu ne iş?"

"Ders çalışmaya kalıyorum. Hani 2 gün sonra olan sınav. Hani üniversite sınavı."

"Ee, sen zaten çalışmıyor muydun?"

"Çalışıyordum. Ama şimdi daha sıkı olduk. Gece 2 de yatıyoruz. Bizde o yüzden okulda uyuyoruz."

"Zaten hoca eski konuları anlatıyor. Sen uyu. Akşam çalışırsınız."

"Jungkook'un yanına gitmeliyim."

"Git, seni orada bekliyor."

Parmağıyla gösterdiği yere baktım. Sırtını duvara yaslamış, gelen geçene bakıyordu. Yanına gidip yavaşça sırtına dokundum.

"Jungkook?"

"Lisa. Ne oldu?"

"Şey, ben sana birşeyler söyleyecektim."

"Tabi."

"Ben çok sıkıldım. Zaten şunun şurasında birkaç gün kaldı. Beraber, pastaneye mi gitsek?"

"Sen istersen tabi olur."

"İstiyorum. Gidelim."

Bileğimden tuttu ve okuldan çıkardı. Ona şaşkınca baktım. Bileğim, biraz acıyordu.

"Jungkook. Bileğimden niye tutuyorsun?"

"Elini tutamam ya. Haftaya kararına göre karar vereceksin."

"Tutabilirsin elimi."

Bana baktı. Gülümsedi ve elimi tuttu.

"Hangi pastaneye gidelim?"

"Yeni açılana. Aşağıdaki olan."

"Arabayla mı gidelim?"

"Yürüyelim."

Elimi tuttu ve yürümeye başladık. Aslında içimde yeni kıpırtılar vardı. Bunlar güzel miydi, hiç bilmiyorum. Bana baktı. Önce gülümsedi, sonra gülmeye başladı. Şaşkınlıkla ona baktım.

"Çok düşünceli gözüküyorsun."

"Boşver. Galiba geldik, baksana!"

Pastanenin önüne gelmiştik. Pembe rengiyle çok tatlı gözüküyordu. İçeri girip bir masaya oturduk.

"Nasıl burası, beğendin mi?"

"Evet. Çok güzel."

Ardından garson elinde küçük bir pasta ve 2 çatalla geldi.

"Merhaba. Dükkanımıza hoşgeldiniz. Siz dükkanımıza gelen ilk çift olduğunuz için size pasta ikram edeceğiz. Bundan sonra istediğiniz zaman istediğinizi yiyebilirsiniz. Ama sadece ikiniz. Peki bir içecek ister misiniz?"

"Su alalım mı Lisa?"

"Olur."

"Hemen suları getiriyorum. Pastanın başlayabilirsiniz. Ardından size yeni kurabiyelerimizi tanıtacağım."

Garson yanımızdayken ona bir soru sormak istiyordum.

"Buranın sahibi kim? Bunlar için ona teşekkür edecektik, değil mi Jungkook?"

"Evet evet."

"Sahibi benim."

Ardından bize sularımızı getirmeye gitti. Etrafına baktım. Gayet güzel bir pastaneydi. Pembe rengi çok güzeldi.

"Bundan sonra buraya gelelim mi Jungkook?"

"Sen istersen tabikide olur, geliriz."

Gülümseyerek ona baktım. O da bana bakıyordu ve gülümsüyordu. Garson suları getirene kadar.

"Afiyet olsun."

Ardından yanımızda koşar adımlarla uzaklaştı. Jungkook'a baktım.

"Artık yiyebilir miyiz?"

Friend or Boyfriend (Liskook) ✔Where stories live. Discover now