*1.5*

3.7K 290 72
                                    

“Eğer zamanda bir şey değiştirmeme izin verilseydi, bu ablamın ölüm yiyen olduğu an olurdu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Eğer zamanda bir şey değiştirmeme izin verilseydi, bu ablamın ölüm yiyen olduğu an olurdu. Veya ona yanımda olması için ağladığım zaman olurdu.
-Regulus Black

NOT: Bence artık Sirena'nın nasıl öldüğünü öğrenme zamanıydı...

-.-

Harry, Hermione ve Ron kafalarını öyle yoruyordu ki...

En son Ron kitapla kafasına vurarak, "Neden biz?" diye bağırıyordu. "Çocuklar, intihar etmesi çok saçma. Bir insan neden canından olmak istesin ki?"

"O kadar acı çeksem, bende kendimi keserdim."

Harry ve Hermione aynı anda, "Ron!" diye seslendi sinirle. Ron, teslim olurcasına ellerini kaldırdı. "İntihar mı etti yoksa öldürüldü mü bilmiyoruz. Ama intihar etmiş olması da bir seçenek." dedi Hermione.

"Eğer intihar ettiyse, bu normal karşılanır. Acı çekmiş... ama Lupin'in dediği gibi delirecek gibi olsa da intihar etmezdi değil mi?"

"Doğru, ama... ama nereden bilebilirler ki?" kafası karışan Ron, yastığı yüzüne bastırıp sesli bir of sesi çıkardı. "Hiç mi notu yok bu kızın?" dedi yastıktan dolayı çıkan boğuk sesiyle.

"Aslında, yazı dolu bir poşet bulmuştum."

"Peki nerede?" dedi Hermione, gözlerini kocaman açarak. "Bavulumda."

"Getirebilir misin?"

"Bekleyin." Harry yerinden kalkıp giderken, Hermione ve Ron düşünüyordu. "Sence intihar mı etti?" dedi Hermione, umutsuz bir sesle.

"Sirena, gördüğüm en iyi insan... o intihar edecek kadar aptal olamaz." merdivenden gelen ayak sesleri ile ikisi de sustu. Harry, poşeti masaya bırakıp içinden bir tane aldı. "Okuyorum," deyip kağıdı açtı, " 'Artık hiç bir şey eskisi gibi değil, Regulus, James ve Lily öldü. Pettigrew'un ihanetine uğramışlardı. Ben onlara demiştim. Yarın, Sirius'u görmrye gideceğim, kimse ölüm yiyen olduğumu bilmediği için pek dikkat çekmem diye umuyorum. Bir yandan, koruyacak bir erkek kardeşim kalmadığından kaçtım, kısaca Voldemort'un müritleri beni arıyor. Umarım... umarım ki Sirius'u son kez görüp ona 'demiştim.' diyebilirim.' gördü mü dersiniz?"

"Görmüş," dedi Hermione, hafif öksürdü, " 'Sirius'un yanına gittim, ona 'demiştim.' dediğimde özür diledi, her şey için. Ona ‘Demiştin ya 'ölseydin' diye, ben zaten o sırada ölüydüm Sirius Black! Senin beni reddettiğin gün ben zaten öldüm. Sormadın neden yaptın diye, sormadın neden tüm acılara tek başına göğüs gerdin diye. Şimdi bataklığa bir kere girmişken, nasıl istersin benden geri çıkmamı?! Şimdi demirlerin ardında çürüyeceksin, bende öyleydim. Senin yaptıklarına karşın kaçmak istedim ama demirler izin vermedi. Yakın zamanda ruhumun ölüp gittiği gibi, bedenimde ölüp gidecek Sirius! Hoşça kal ikizim...’ dedim, sadece sustu ve konuşmadı. O kurtulurdu, çünkü Sirius hiç bir şeyden vazgeçmezdi. Yine de, beni sevdiğini biliyorum, yine de, bir yarımın olması, beni bu dünyaya bağlardı.' çocuklar, bence Sirena öldürüldü."

-.-

"Harry, sana bu gün sadece bir anı göstereceğim. Bu, size çokça yardım edebilir." Harry, Ron ve Hermione'ye bakıp iç çekti. Dumbledore anıyı düşünseliye dökünce aynı anda kafalarını soktular.

Siyah dumanlar ile cisimler belirmeye başladı. Remus Lupin, bir kapıya tıklıyordu. Harry, Ron ve Hermione birbirlerine baktılar. "Sirena! Orada mısın?" fakat ses gelmedi. Remus, asasını anahtar deliğine doğrultup, "Alahomora!" diye seslendi. Kapı kendiliğinden açılırken, Remus eve girdiği an, şoka uğramış bir şekilde tekrar durdu. Salondaki eşyalar dağılmıştı, Harry içeri girdi. Arkasından Hermione ve Ron.

Remus, "Sirena!" diye seslendi tekrar. Sesinde endişe vardı. Kapıyı ittirip elindeki poşetleri yere bıraktığı gibi odaları gezdi, en sonunda Sirena'nın odasına geldi. Aniden üstüne düşen kızı tutup yatağa yatırdı, karnında derin bir yara vardı. "St. Mungo'ya gitmeliyiz Sirena, hemen."

"Hayır, dur." Sirena, Remus'un kolunu sıkıp cebinde bir şey aradı. "B-bu anıyı Harry'e ver, başka bir şey istemiyorum Remus."

"Ölmene izin veremem Sirena, St. Mungo-"

"Daha fazla acı çekmek istemiyorum Rem," dedi Sirena, titreyen sesiyle, "sa- sadece Harry buna baksın. Ve- ve onu sevdiğimi söyle yeter."

Remus, Sirena'nın elini tutup bir damla yaşın yanağından ilerlemesine izin verdi. Harry, Remus'un kolunu sıkan elin gevşeyip kendini salmasını izledi. Hermione kafasını çıkarmıştı bile, Ron Harry'e bakıyordu. O sırada anı bitmiş ve dumanlar ile yok oluyordu.

Harry, kafasını çıkardığı gibi merdivene oturdu. Dumbledore odada yoktu, ama Ron ve Hermione sessizce ona bakıyordu. Sirena, eğer yaşıyor olsaydı, her gün ona bakmaya gelecekti. Onu öldüreni bulduğu zaman, o kişiyi elleriyle öldürecekti.

-.-

... öldü... neys, tahminlerinizi alayım, sizce Sirena'yı kim öldürdü. İntihar etmediğinj anladık, peki kim öldürmüş olabilir? Humm. Neys. Cıvıtmayalım.

PİKAÇU BELANI VERSİN TAYFASI
(PBVT)
GURURLA SUNAR!
DeborrahL Ceymsim🍫
Moongirl302 Aylakım🐺
BerenSayn Patim🐾

İNSTAGRAM: pbvt_gururla_sunar_

SEVİLİYORSUNUZ!
SİHİRLİ GÜNLER DİLERİM /*

Black's TwinWhere stories live. Discover now