CEHENNEMDE HUZUR

2.7K 77 6
                                    

Merhaba benim tatlış okurlarım... 🤗 Öncelikle kitabımızdaki birkaç küçük değişiklikten bahsetmek istiyorum sizlere. Kitabımız bugünden itibaren KIZIL CAZİBE adıyla yayımlanacak ve yayım aralığı 2 günde bir olacak. Biliyorum, sizi biraz fazla bekletmiş olacağım ama isteğiniz üzerine daha uzun ve sürükleyici bölümler yazabilmem için bu süreye ihtiyaç duymaktayım. Anlayışla karşılayacağınızı düşünüyorum aşklarım... 👼

Son olarak benden benimle iletişim kurulabilecek bir instagram adresi isteyen arkadaşlar için ufak bir not: Kitabın tanıtım kısmına da yazdığım gibi kitapla ilgili her türlü görüşleriniz için @kizilcazibe adlı profilden bana ulaşabilirsiniz aşklarım...

Keyifli okumalar... 😘

"Silahını indir, Ajan 802!" Katya arkasından gelen tetik sesi ve başına dayanan namlunun soğukluğuyla irkildi. Hafifçe arkasına dönüp baktığında ise başına o namluyu dayayanın Aleksis'ten başkası olmadığını gördü. "Sen!" dedi hiddet dolu bir sesle.

"Ne o, yoksa seni muayeneye giderken yalnız bırakacağımı mı düşünüyordun?!"

"Sen nasıl çıktın hücreden?!"

"Bu soruya verilebilecek birçok yanıt var aslında, acaba hangisinden başlasam?" Aleksis elini çenesine götürerek her zamanki o sinsi gülümsemesiyle cevapladı. Bu seferki gülümsemesinde biraz da alay vardı.

"Söyledin değil mi?!" dedi Katya, Angelica'ya doğrultmuş olduğu silahı ani bir hamle ile Aleksis'in kalbine dayayarak. "O p*z*venkle işbirliği yapıp beni sattın, değil mi?!"

"Satmak demeyelim, sadece kendime verdiğim ve sana da birkaç gün önce söylediğim bir sözü yerine getirdim. Sen dâhil herkesten önce kendimi düşündüm. Aslında bu hayat dersi için sana teşekkür etmeliyim, biliyor musun. Çünkü çok değil, sadece birkaç sene önce bugünlerde senin yüzünden teşkilattan kovulmasaydım Dimitri ile ilgili o belgeleri bulamayacak, teşkilata geri dönemeyecek ve birkaç gün sonraki mahkemeye tanık değil sanık sıfatıyla çıkarılarak senin yerine o hazin sonu yaşayacaktım. Oysa şimdi, senin sayende, birkaç sene içerisinde bu teşkilatın en yetkili ismi olacağım. Ve emin ol, hayatım boyunca bana yaptığın bu iyiliği unutmayacak, ruhunun cehennemde huzur bulması için Tanrı'ya her gün dua edeceğim. Bence sen de bayağı kazançlısın, hımmm?" Aleksis bu sözleri söylerken bir yandan da Katya'nın kalbine dayamış olduğu silahı çevik bir hamleyle yere atarak ondan uzaklaştırmış, ardından da cebinden çıkardığı kelepçe ile Katya'nın ellerini bağlamıştı.

"Oyun bitti, Katya Smirnova! FSB'ye ihanetin bedelini ödeyeceksin!" Katya arkasından başına dayanan namlu ve Angelica'nın o tiz sesiyle yeniden kendine geldi. Ancak bu kez bakışlarını Aleksis'in üzerinden çekmedi, tam aksine o yeşil ve öfke dolu bakışları Aleksis'in bakışlarına kenetleyerek oldukça kısık ama sinirli bir ses tonuyla yalnızca iki cümle söyledi. "Bunu ödeyeceksin, p*ç herif! Yemin ederim, ölümün benim elimden olacak!"

Aleksis ise onun bu sözlerine sadece alaycı bir gülümsemeyle cevap verdi. Ardından Katya'nın Angelica'dan boş kalan sağ koluna girerek onu muayenesinin yapılacağı 19. kattaki tıp merkezine götürmeye başladı.

****

"Nasıl yaparsın böyle büyük bir hatayı Maksim, nasıl?!" Oscar odasının penceresi önünde oturmuş dalgın bakışlarını dışarıdaki kasvetli havaya kilitleyen arkadaşı Maksim'e korku dolu gözlerle baktı. "Tamam, iyi durumda değilsin; tamam, o kız senin aklını başından aldı, ama yine de..."

"Yeter, Oscar! Zavallı gibi ağlayıp sızlanmanın hiçbir zaman hiçbir yararı olmadı, yine olmayacak!" Maksim en sonunda gözlerini o pencereden ayırmış ve birkaç dakikadır dalgın bir şekilde oturduğu ahşap sandalyeden bir hışımla ayağa kalkarak bağırmaya başlamıştı.

KIZIL CAZİBE +18Donde viven las historias. Descúbrelo ahora