park chanyeol's hidden son •chanbaek

-NINE

Bölüm Dokuz: seni seviyorum

BAEKHYUN

"Jesper uyan, geldik."Jesper'ı derin uykusundan uyandırdım çünkü uçaktan bıktım.Jesper hemen uyandı ve etrafına baktı.

"Geldik mi?"başımı salladım. Gülümsedi. Taksi şoförüne ücretimizi öderken, evimizdeki ışıkların yandığını fark ettim. Kapı ziline zahmet etmedim ve eve girdim.

"Geri döndük...-" Luhan ve Sehun'un öpüştüğünü görünce durdum. Jesper'ın gözlerini hemen kapattım. Bu ikisi!

"BAEKHYUN-HYUNG?!"Sehun beni mutlu bir şekilde selamladı ve yaklaştı. Jesper aniden sırtımın arkasına saklandı.

"BAEKHYUNNNNN!!!"Luhan bağırdı ve koşarak sarıldı.

"O senin ve Chanyeol-hyung'un oğlu mı? Adı ne?"Sehun sordu ve ona kafa salladım.

"O benim oğlum, Byun Jesper."Mutlu bir şekilde söyledim ve başını salladılar.

"Merhaba Jesper! Ben senin hyung'unum, Sehun hyung."Sehun oğlumu kucakladı ve oturma odasına gittik. Kyungsoo, ailesinin evinde önemli bir şey yapıyor, bu yüzden bizimle değil.

"Birlikte misiniz? Neden öpüşüyorsun? Ne zamandan beri?"Jesper, Sehun'la oynarken Luhan'a sordum.

"Baek, uzun zamandır olaylardan eksiksin. Sana söyledim, Sehun bana aşık olacak."Luhan'ın söylediğine sırıttım.

"Burn baby Burn!"Alay ettim.

"Peki, Tao ile yaşarken nasıldın?"

"Ben iyiyim, Kris-hyung ve Tao bana karşı çok nazik. Yapabilecekleri her şeyle bana yardım ettiler ve özellikle hamileyken bana baktılar."Cevap verdim ve Sehun bize baktı.

"Az önce mi geldin? Demek istediğim bu, Chanyeol-hyung'un geliş saati ile aynı. Havaalanında karşılaştınız mı?"Sehun, Jesper sırtında iken sordu.

İç çektim ve aşağıya baktım.

"Aslında, onu bir süre önce havaalanında gördüm. Orada pek çok kamera ve hayran vardı. Bu yüzden eve dönmek için acele ettim."

"Chanyeol-hyung'a bunu açıklamaya niyetin var mı?"Luhan sordu ama sessiz kaldım.

"Bilmiyorum, Luhan. Bilmiyorum."Ciddi bir şekilde söyledim ve sonra kapı açıldı, küçük baykuş gözlü bir adam girdi.

"Oh, Kyungsoo! Baekhyun bir süre önce geldi."Kyungsoo bana doğru baktı ve koştu.

"BAEKHYUUUUNNNN! SENİ ÖZLEDİM! Huhuhu, oğlun nerede?!JESPER NEREDE?!"Kyungsoo, Sehun'un sırtında olan Jesper'ı görene kadar sordu.

"SEHUN, JESPER BENİM. YEĞENİM BENİM! Ben senin teyzen Kyungsoo! Aman tanrım! ÇOK TATLISIN!"Kyungsoo neşeyle söylerken Jesper kyungsoo'nun boynuna sarıldı, Kyungsoo onu kucakladı.(Ç/N; aşkımlar, dayıyı teyze diye çeviriyorum haberiniz ola aşdlwşfö)

Birkaç saat geçti ve Jesper uyudu çünkü onu yordular. Yemek masasında otururken onlara Çin'de neler olduğunu anlatıyorum ve kahve içiyoruz.

"Peki ya siz? Sehun? Luhan'la nasıl birlikteydiniz?"Ben sordum ve Sehun gülümsedi.

"Uzun hikaye hyung, Tek bildiğim sadece bir gün, uyandım ve onu sevdiğimi hissettim."Sehun cevap verdi ve Luhan'dan bir öpücük çaldı.

Hiç'kinikilig' olan bir geyik gördünüz mü? Görmediyseniz, sadece Luhan'a bakın ve göreceksiniz. Çok komik.

"Siktir git."Kyungsoo poker yüzü ile söyledi ve dördümüz güldük. Sehun bu gece Luhan'ın yanında kalacak. Yani, şüphesiz, daha sonra inliyor olacak.

------

CHANYEOL.

11: 20 P. M

Kore'ye geldim, çok yorgun hissediyorum ama uyuyamıyorum. Kai'ye mesaj attım ve onu bir barda içmeye davet ettim ama o bir aile toplantısında.

Sehun'a ne dersin?

Arama Oh Sehun...

[ Ohhh! Chanyeol-hyung? ]

"Maknae neredesin?"

[ Baek-Kyungsoo ve Luhan ile birlikteyim. Bu gece burada uyuyacağım. Niçin? ]

"Oraya geleceğim. Beni bekle, ayrıca hediyelerimi sana getireceğim. Uyuyamıyorum ve burada başka bir işim yok."

[ Ne?? Abi bekle! ]

Aramayı bitirdim ve yola çıktım. Kyungsoo ve Luhan ile önceden arkadaşım, bu yüzden biraz yakınız. Ama Kyungsoo bana hâla kızgın çünkü Baekhyun ve ben ayrıldık.

Belki Baekhyun hala Çin'de. Onu oğluyla ve erkek arkadaşıyla ya da belki kocasıyla gördüm. Baekhyun'u başka bir adamla gördüğümde incindim.

Kyungsoo'nun evine geldim ve Park ettim. Kapıyı çalmaya zahmet etmedim çünkü...

Yakışıklıyım. (Ç/N; wt?)

İçeri girdim ve gördüğümde...

"B-baekhuyn?"Ona baktım. Şu an maskem yok ya da kılık değiştirmem. bu yüzden beni gördü ve bana baktı.

"Oh, drama olacağını hissettim. İkinizi de bırakmalıyım."Luhan dedi ve odasına gitti. Ama umurumda değil. Hala bana bakan Baekhyun'a bakıyorum.

"C-Chan....Evet."Onu ağlamanın eşiğinde gördüm. Gözyaşlarını silmek için ona yaklaştım ama uzaklaştı.

"B-baek, konuşmalıyız."Ben kekelerken dedim ve başını salladı.

"Konuşacak bir şeyimiz yok."Sırtını bana çevirdi ve aniden ona sarıldım. Gözlerimden kaçan gözyaşlarım ile.

"Ben-Ben...Seni hala seviyorum Baek."Hıçkırıklarını duydum ama elimi itti.

"Gerçekten mi? Beni seviyorsan, neden gittin?"Gözlerinde öfke gördüm. Baek'in bana gerçekten kızgın olduğunu biliyorum ama sebebini bildiğini biliyorum.

"Nedenini biliyorsun, Baek."Ona sakince dedim ve başını salladı.

"Evet, biliyorum ama benim sebebimi dinledin mi? Önce hamleni yaptın, biliyor muydun?"Ona sesimi yükselttim ve sonra aniden Kyungsoo odasından çıktı ve Luhan ve Sehun da öyle.(Ç/N; arkadaşlar beynim yanıyor yazarın yanlışlarına ve hikayenin akışı değişmesin diye müdahale edemiyorum.)

"İYİ ZAMANLAMA YEOL! Burada ne yapıyorsun? SANA YÜZÜNÜ BİR DAHA GÖRMESİNE İZİN VERMEMENİ SÖYLEMİŞTİM. BUNU TELEVİZYONDA VEYA DERGİLERDE HER GÖRDÜĞÜMDE O YÜZDEN BIKTIM, AMA HALA BURADASIN VE HALA BİZİ RAHATSIZ EDİYORSUN?!"Kyungsoo bağırdı. Aşağı baktım ve sonra Sehun ve Luhan Kyungsoo'yu durdurdu ve beni tekrar Baek ile terk etti.

"Ben yanlış yaptım Baekhyun, ve bunu biliyorum. Üzgünüm."Aşağı bakarken dedim ve gülmesini taklit etti.

"BENİ TERK ETTİĞİN GÜN BANA NE OLDUĞUNU BİLMİYORSUN VE SADECE ÜZGÜN OLACAKSIN, YEOL!?"Bana bağırdı ve sonra bir kapı açıldı ve oğlu Jesper'ı gördüm, bana baktı ve bana doğru koştu.

————

Selam bebekler!
Ee nasılsınız bakalım? Okullar açılıyor malum...
Durumlar nasıl? Kaça geçtiniz?

1k oldu hikaye!🧡
Bozuk bilgisayarım ile ben bölüm yazıyoruz size.

Yorum yapsanıza...

Valla deli değilim.