insanity | jikook [çeviri]

,,eşit derecede deli

[Bu bölüm Mature [M] içerir.]

bu bölüm 👌🏻🤪💦 ve 3000 küsür kelime, o yüzden bol bol yorum yapın bekliyorum tm mı
—

"Sana yemin ederim, bacakların titremeye başlayana ve bütün dünya adımı öğrenene kadar durmayacağım."

"Sana ne yapıyorum o zaman..?" diye sordu Jimin. Boğazı sandığından daha kuruydu ve sesi de bu yüzden pürüzlü çıkmıştı.

Jungkook cevap vermedi. Kalkıp yatakta Jimin'in olduğu bölümüne ilerlemişti.

Göz gözelerdi ve Jungkook tehdit edici bir yavaşlıkta yürüyordu. 'Lütfen acele eder misin?' diye kafasının içinden yalvarmıştı Jimin.

Jimin'in önüne geldiğinde bakışlarını indirip yine gözlerini karşısındakinden ayırmamıştı Jungkook.

Jimin endişeyle parmaklarıyla oynamaya başlamıştı. Bakışlarını sabit tutmak zordu ama yine de gözlerini kaçırmaya da cesaret edemiyordu.

"Gerçekten bilmek istiyor musun?" Jungkook o tonuyla sormuştu. Boğuk, karanlık ve seksi sesiyle. Jimin bu sesi çok özlemişti. Kanı neredeyse saniyesinde heyecanla kaynamaya başlamıştı.

Jimin başıyla onaylamıştı.

Jungkook'un yüzünde küçük bir gülümseme belirmiş, gözleri açlıkla bakmaya başlamıştı.

"Ne demek istediğimi anlaman için sana gerekli her şeyi vereceğim, bebeğim. Güven bana." Gözleri arzuyla parlıyordu.

Jungkook eğilip ellerini Jimin'in yanaklarında bükmüş ve dudaklarını Jimin'inkilerle birleştirmişti.

Karşısındaki, çoktan itaat etmeye gönüllü genci geriye doğru itmişti.

Esmer; hevesle kendisini geri öpmüş, ellerini saçlarından geçirmiş ve onu daha yakına çekebilmek için kıyafetini çekiştirmiş, Jungkook'un şaşırmasına neden olmuştu. Jungkook da buna izin vermişti.

Bütün korkusu nereye gitmişti? Titremeleri? Çaresiz bir geyiğinkileri andıran o bakışları?

Jungkook öpücüğü ilk bozan kişi olmuş, altındaki Jimin'e alaylı bir sırıtışla bakmıştı. Aradaki mesafe yeniden artmaya başlayınca büyüğün gözleri yine endişeyle dolmaya başlamıştı.