" bekleyeceğiz "

8K 1K 321
                                    




Bir insanın ortalama bir hafta yemek yemeden durabileceği kanıtlanmış bir şeydi, biliyordum fakat durumuma bakılırsa bir gün daha aç kalırsam ölecektim. Verdikleri konserveler açlığımı kesmiyordu, aksine daha çok istememe sebep oluyordu. Boğazım sürekli olarak kuruydu ve artık tükürük salgılayamadığımı düşünmeye başlamıştım. Berbat durumdaydım, berbat durumdaydık.

"Neden ailelerimiz bizi buradan çıkarmıyor?" Yan taraftaki duvara zincirli Jeongguk'un kısık sesini duymamla hafifçe genişleyen gözlerim onu bulmuştu. Ses tonu ilk defa bu kadar alçaktı ve ilk defa bu kadar savunmasız gözüküyordu. "Büyük ihtimalle bir şeyler uydurdular. Normal bir hücreye bir haftalığına araştırma için falan kapatıldığımızı sanıyorlardır." Taehyung duvarın diğer tarafından omuzlarını silkerek konuşmuştu.

Aile lafının geçmesiyle derin bir nefes alıp dizlerimi kendime çekmiştim. Ailemi özlemiştim ve onların da beni özlediğini biliyordum. En yakın zamanda onlara kavuşmak istiyordum fakat gidişata bakılırsa bunun olmasına daha çok vardı.

"Çok a-acıktım..." Gözlerimi yanımda yayılarak oturan Yoongi'ye çevirip kısık sesle konuştum. Bağdaş kurmuştu ve sırtını duvara yaslamış, başını da yana eğip omzuna yaslamıştı. Sesimi duymasıyla hemen başını kaldırdı. "Biliyorum Jimin, ben de açım ama elimden hiç bir şey gelmiyor." Elini yerde sürerek bana doğru yaklaştırdığında yutkundum. Parmakları parmaklarımı kavrayıp elimi eline hapsettiğinde yanaklarımın ve kulaklarımın uçlarının yandığını hissediyordum.

İçimdeki tüm sorunları, tüm korkularımı tek bir hareketiyle aklımdan uzaklaştırması büyüleyiciydi benim için. Anlamlandıramadığım bir etkisi vardı benim üzerimde.

"Bir dakika..." Jeongguk bir anda ayağa kalkıp kaşlarını çattığında tekrardan bağırmaya başlayacağını düşünerek titreyen dudaklarımı korkuyla birbirine bastırmıştım. "Şuradaki sikik kameradan bizi duyabiliyor mu?" Diyerek devam etmesiyle dudaklarım aralanmış, kaşlarım anlamamazlıkla çatılmıştı.

Herkesin odağı tavanın köşe kısmına monteli kameraya döndüğünde başımı hafifçe yana eğdim. "Hayır duyamıyor. Bu yüzden telsizi buraya koydurttu ya." Taehyung ayağının ucuyla ortaya fırlatılmış telsizi dürttüğünde Jeongguk'un dudakları sinsice iki yana kıvrılmıştı.

"Bir planım var." Diyerek mırıldandı. Herkesin dikkatini üstüne toplarken dudaklarına yayılmış sırıtışıyla alt dudağını dişlemiş, kollarını kavuşturmuştu. "Ee anlatacak mısın?" Yoongi kaşlarını kaldırıp alayla konuşunca bile Jeongguk'un keyfi bozulmamıştı. Hala sırıtıyordu. Biraz ürksem de bir planı olduğunu bildiğimden derin nefesler alıp kendimi sakinleştirdim hemen.

"Bakın bizi o kameradan izliyorlar değil mi?" Gözleriyle kamerayı işaret ettiğinde hepimizden onaylar mırıltılar dökülmüştü. "O kamerayı kapatacağız— yani üstüne bir şey örteceğiz. Ceket, fular her ne bok olursa. Kontrol etmek için gece geleceklerine adım kadar eminim ve biri geldiğinde onu bayıltacağız. Ayaklarımız zincirli olabilir fakat altı kişiyiz ve zincir uzun." Kısık bir tonla konuşurken dudaklarım aralanmış, pür dikkat onu dinliyordum. "Tabii zincirleri kırmak için bir şeye ihtiyacımız olacak. Gelen kişinin yanında en azından bir bıçak olacak güvenlik için. Bir şekilde kurtulmalıyız bunlardan. Sonra da kaçıyoruz. Buradan çıkıyoruz." Demişti.

Umut parıltıları ile ışıldayan gözlerimi Yoongi'ye çevirdiğimde kısık gözleriyle Jeongguk'a bakmaya devam ettiğini gördüm. Kendi kendine bir şey tartışıyor gibiydi. Plana uyup uymamak arasında kaldığı çok belliydi ve her ne kadar Jeongguk çok ürkütücü biri olsa da planı mantıklıydı. Bizi gerçekten de buradan kurtarabilecek bir plandı.

"Ee ne diyorsunuz?" Sert bir tonla konuşan Jeongguk'a döndüm. "B-bence yapmalıyız." Zar zor çıkan sesimle birlikte tüm bakışlar beni bulmuştu. Nefesim hızlanırken gözlerimi dizlerime çevirmiştim. "Jimin'e katılıyorum. Bence de yapalım." Demişti Namjoon. 

Gözlerim çekingence diğerleri üzerinde dolanırken hepsinden— Yoongi dışında, onaylayan mırıltılar yükselmesiyle Jeongguk'un sırıtışı ürkütücü bir gülümsemeye dönüşmüştü. "Kamerayı kapatıyorum o zaman?" Kaşlarını kaldırıp konuşmasıyla başımızı sallamıştık. Jeongguk yere fırlattığı pahalı ceketini alıp kameraya yaklaştı. Bir kaç saniye ifadesizce kameraya baktıktan sonra orta parmağını gösterdi ve ceketi kameranın üzerine kapattı.

"Şimdi de...." Deyip durakladı ve gözlerini üzerimizde gezdirdi. Rahatsızlıkla yerimde kıpırdandığımda Yoongi'nin parmaklarının elimi okşamaya başlamasıyla titrek bir nefes verdim.

"Bekleyeceğiz."




+

+

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bu bölüm baya kısa oldu fakat diğer bölüm heyecanlı olacak

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bu bölüm baya kısa oldu fakat diğer bölüm heyecanlı olacak.

Ne düşünüyorsunuz, sizce plan işe yarayacak ve çıkabilecekler mi? Ayrıca hikayenin finalini ani bir kararla değiştirdim, çok farklı bir şey olacak. Değişik teorileriniz falan varsa yazabilirsiniz tekrardan 💗

JEN.

CULPRIT. ⠀⠀[ YOONMIN ]Where stories live. Discover now