" FİNAL "

8.5K 1K 1.1K
                                    









"...Her şey kül olmuştu."

Gözlerim dikkatle her bir kelimemi not alan polisi incelerken arkama yaslanmıştım. Önündeki kağıda bir kaç şey daha karaladıktan sonra nefesini verip gözlerini benimkilere çıkarmıştı yeniden.

"Senin için bir psikolog ayarlanacak, ruhsal olarak kendini daha iyi hissedene kadar gitmeni tavsiye ediyoruz. Yaşadıkların travmatik olaylardı, hemen iyileşemezsin zaten." Demişti kaleminin arkasını masaya bastırıp ucunun içeri geri girmesini sağlarken.

Başımı ilgiliymişim gibi sallayıp büzdüğüm dudaklarımla ayağa kalkışını izledim. "Sen de çıkabilirsin. Ailene ulaşamadık ama istersen evine bırakabiliriz?" Kaşlarını kaldırarak sormuştu polis. Dudaklarıma masum bir gülümseme yaymıştım. "Ah hayır hiç gerek yok, kendim dönebilirim. Yine de teşekkürler." Deyip ben de ayağa kalkmıştım.

"Tamam o zaman." Polis başını hafifçe eğip bana baktıktan sonra sorgu odasından çıkmıştı.

Rahat bir nefes verip yüzümdeki gülümsenin sırıtışa dönüşünü hissederken adımlarım odanın kapısına yöneldi. Hızla kendimi dışarı attığımda yüzüme nötr bir ifade sabitlemiştim.

Hızlı adımlarım bekleme kısmına ilerlerken Yoongi'nin çıkıp çıkmadığını düşünüyordum.

"Jimin!"

Yoongi'nin sesini duymamla gülümsemiş, hemen sesin geldiği yöne ilerlemiştim. Oturduğu tekli koltuktan kalkıp kollarını belime dolamıştı. Ben de karşılık verip kollarımı boynuna sardıktan kısa bir süre sonra ayrılmıştık.

"Gidelim." Parmaklarını parmaklarıma kilitleyip fısıldadığında başımı sallamıştım.

Hiç bir şey yokmuş gibi rahat bir şekilde polis istasyonundan çıktığımızda öylesine bir yere yürümeye başladık. "Nasıl gitti?" Yandan gülümseyip konuşmamla alaylı kahkahasını işittim. Kendimi tutamayıp ben de gülmeye başladığımda bir kaç dakika boyunca sadece kahkaha atmıştık.

İyi hissettirmişti. Gerçi, onunlayken her şey iyi hissettiriyordu.

"Asıl sana sormalı. İlk seferi olan sensin." Adımlarımızı durdurup bana dönmüştü. Diğer eliyle de elimi eline hapsederken sırtı rastgele bir binanın duvarına çarpana dek geriye doğru yürümüştü. Tam önünde dururken ona bakıp gülümsüyordum. "Eh güzel geçti diyebilirim. Tek sorun bana psikolog ayarlamış olmaları galiba." Omuzlarımı silkip konuşmamla kahkaha atmıştı tekrardan.

"Jimin...Seni seviyorum." Tek elini elimden ayırıp yanağıma uzatmıştı. Başımı iyice eline doğru eğip dişlerimi göstererek gülümsedim. "Ben de seni seviyorum Yoongi. Çok seviyorum." Gözlerim kısılmıştı gülümsemekten. Her ne kadar bu yüzden onu doğru düzgün göremesem de mutluydum.

Kıkırdamıştı. "Şey..." Duraksamasıyla kaşlarımı kaldırıp devam etmesini işaret etmiştim.

"Hani normalde hep sen yaptıklarımıza karar veriyorsun ya..." Gözlerini kaçırıp konuşmasıyla gülümsememek için dudaklarımı büzüp devam etmesi için başımı salladım. "Bu sefer de ben mi bir şey düşünsem dedim?" Gözlerini tekrardan benimkilere değdirdiğinde bu sefer gülümsememi saklayamamıştım. Dudaklarım gerilirken başımı sallayıp ellerimi ellerinden çekip beline sardım.

"Ne istiyorsun?" Alnımı alnına yasladım.















"Bu sefer sırf Koreyi değil, tüm dünyayı ayağa kaldıracak bir suç işlemek istiyorum."









+

şu an hikayenin bittiğine inanamıyorum

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

şu an hikayenin bittiğine inanamıyorum...o kadar tuhaf hissedİYORUM Kİ YA. hem üzgünüm hem mutluyum ya iyice manyamaya başladım ne hissediceğimi bilmiyorum sjdkdjf

!!!!!bu arada anlamayanlarınız olabileceği için bir açıklama bölümü atacağım orada finali açıklayacağım iyice fakat sizin de sorularınız varsa, anlayamadığınız yerler falan lütfen yorum olarak bırakın, açıklama bölümünde sorularınızın da cevaplarını vereyim.

bir de final not bölümü de atacağım o yüzden burada fazla konuşmuyorum(:

JEN.💗

CULPRIT. ⠀⠀[ YOONMIN ]Where stories live. Discover now