FERİS

Üçüncü Bölüm

İki günde üç bölüm geldi. Neler oluyor yahuu!
•••••

Feris, haşlanmış mısırını bitirmişti. Çöpe atılması gereken koçanın suyunu emiyordu. Çıkan ses saçma sapan bir şekilde gülmemi tetikledi.

"Ne gülüyorsun?"

Başımı iki yana salladım gülmemi durduramayarak. Gözlerimi ucu bucağı görünmeyen denize dikmiştim.

"Müsrif" diye mırıldandı bana. Koçanımı ona sormadan attığım için kızmıştı. Benim koçanımı da emmek istiyormuş.

"Pis" dedim ben de. Homurdandı.

"Bitti bu" dedi koçanını havada sallayarak. "Suya sokup çıkarsam aynı tadı verir mi ki acaba?"

İç geçirdim. Elindeki koçanı kaptığım gibi çöpe fırlattım.

Basket.

"Zavallı koçanın DNA'sı bile parçalandı Feris. Daha ne kadar emmeyi planlıyorsun?"

Buruşmuş parmaklarına baktı üzgünce. Sonra suratında deli bir gülümseme peydahlandı. Bakışlarını denize yöneltmişti.

"Ne var? Neden deli gibi bakıyorsun?" dedim hafiften tırsarak.

Yüzündeki sırıtma daha çok genişledi. "Neyse ki ikimiz de iyi yüzüyoruz" diye mırıldandığında korkmaya başlamıştım.

"Ne diyorsun Feris?"

Ayakkabılarını çaktırmadan ayağından çıkardığını farkettiğimde fazla geç kalmıştım. Çantasını bıraktığı gibi denize koşmaya başlamıştı. Atlama noktasına geldiğinde bana aldırmadan üç metreden denize atladı.

Ellerimi saçımdan geçirip saçlarıma asıldım. "Bu kadın delirmiş!" diye haykırdım.

"Feris!" diye seslendim. "Feris, geri dön!"

Başını denizden çıkartıp kahkaha attı. Saçları suratına yapışmıştı. "Gel de beni beni al Karien!"

Omuzlarımı düşürüp gökyüzüne baktım. Islanmayı pek sevmezdim. Ve bu ıslak kıyafetlerle sokakta dolaşırsak fazla dikkat çekeceğimizi biliyordum. Yine de Feris "Bir kere de sonuçları düşünme. Bunlar son anılarımız olabilir." diye şakıdığında hırkamı ve gömleğimi üstümden sıyırdım.

Koştum, koştum... Gülle gibi denize düştüğümde kalçamın haşlandığını belli etmemeye çalışıyordum. Gerçi belli etsem de Feris anlamazdı. Çıkardığım kocaman dalgayla sulara gömülmüştü.

Kafasını sudan çıkardığında kahkahalarını durduramıyordu. "Ay, Karien gülmekten yüzemiyorum. Gel al beni."

"Başımın belası!"

***

"Hafızanı silmem için şu aletin içine yatmalısın Feris. Ama önce şu ıslak kıyafetleri çıkar ve önlüklerden giy." dedi doktor.

Ben endişeyle dudaklarımı kemirirken Feris sinir bozucu bir şekilde neşeli olmaya çalışıyordu.

Yüzündeki deli gülümsemeyi bozmadan kabine girdi. Arkası düğmeli, dizine kadar gelen beyaz önlüğü giyip ayağındaki büyük terliklerle paytak paytak yanıma yaklaştı. Tek hamlede yüksek sedyenin üstüne zıpladı. Terlikler ayağından düşmüştü.