14| istek

24.9K 808 120
                                    

21 / 08 / 2020

Hedonutopia - Lasido

İçimde bir yerlerin paramparça edildiğini hissediyordum. Bir balyoz darbesi ruhuma ve bilincime inmişti. Hislerimin un ufak olmasına, tozlarının zihnimin dört bir yanına saçılmasına neden olmuştu. Tozları genzime kaçarken nefes alamadığımı hissettim. Keskin bir parça boğazıma takılmıştı sanki, yutkunmaya çalıştığımda varlığını hatırlatıyor ve sivri ucuyla boğazıma baskı yapıyordu. Nefes almama dahi izin vermeyen bu parça beni neredeyse yere serecekti. Yalvartacak kadar acı verici bir ağırlık boğazımın üzerinde egemenliğini kurarken gözlerimi kırpıştırdım ve karşımdaki adama baktım. Bir eli kapının kenarına yaslanmıştı, diğer eli ise bir daha çalmak üzere zilin üzerinde duruyordu. Gözlerim yüzüne çıktığında dün görmüş olduğum bu suratı daha şimdiden özlediğimi fark etmiştim.

Özlemle sızlayan kalbim göğüs boşluğuma bir tekme savurdu ve irkilmeme neden oldu. Biçimli dudakları aldığı nefesler yetmiyormuş gibi aralık duruyordu. Dağınık saçları alnına dökülmüştü, onları elimle geri çekmek isterken buldum kendimi. Keskin çenesi sıkmaktan kasılmış, yanağının içe doğru çökmesine neden olmuştu. Bu görüntü içimi titretirken gözlerim yüzünü incelemeyi bırakıp yıldız tozu serpilmiş gibi parlayan gözlerine tırmandı.

Gözleri donuk değildi, ifadesiz değildi. Gözlerinin ardındaki parıltı çok şey ifade ediyordu ama ben okumayı bilmiyordum. Onun ne düşündüğünü, ne hissettiğini anlayamıyordum.

Gözleri gözlerime kilitlenmiş öylece hiçbir şey demeden bana bakarken konuşsun istedim. Neden burada olduğunu, neden bana bunu yaptığını söylesin istedim. Yakınıma geldikçe üzüldüğümü göremiyor muydu? Ondan uzak duracağımı söylemiştim, bunu o da istiyordu ama neden ben denerken o bana izin vermiyordu? Beni engellemekten başka yaptığı bir şey yoktu ve bu canımı yakmaya başlamıştı.

Kalbimin üzerine oturan ağırlığı hissettiğimde ağlamak istedim. Bir tarafım benimle oyun oynadığını düşünüyordu. Ona olan ilgim belki de hoşuna gitmişti ve bunu kullanıyordu. Belki de kötü biriydi ve Cansel'i aldatmak hoşuna gitmişti... Bir an hiçbir şeyi hak etmediğini bile düşündüm. Bu düşünce canımı yakarken gözlerimi sımsıkı kapatmak ve onu buradan göndermek istedim. Kapıyı suratına kapatmak ve bir daha onu hiç görmemek. Eğer kapıyı kapatırsam gider miydi?

Bilmiyordum ve sanırım bunun cevabını öğrenmek de istemiyordum.

Bir tarafım ona muhtaç hissediyordu. Ona ihtiyacım vardı ve bu yanlıştı.

Boğazımdaki acıya rağmen yutkunmaya çalıştım. Birkaç kere denedim ve en sonunda dudaklarımı aralayabildim. "Ne işin var burada?"

Zilin üzerindeki eli kayıp bacaklarının üzerine düşerken diğer elini hala kapının kenarından çekmemişti. Dudakları aralandı. Ona dikkatle bakarken bir şey demesini bekledim ama dudaklarını geri kapattı ve sessiz kaldı.

"Bilerek mi yapıyorsun?" Diye sordum bu kez. Sesim bilincim dışı yükselmişti. Son görüşmemizde ona demiştim. Eğer yakınımda olmazsa kendime verdiğim sözü tutabileceğimi söylemiştim. Benimle iddialaşıyor muydu? Bu düşünce sinirlenmeme neden olmuştu.

Hislerim oyuncak değildi ve onlarla istediği gibi oynayamazdı.

"Sana söz verdim ben!" Dedim, o hala sessiz kalmaya devam ederken. "Sana da kendime de bir söz verdim ve şimdi bana engel oluyorsun."

"Senin sözüne ihtiyacım yok." Dediğinde kapıdaki kolunu da indirmişti. Yıkılmaz görüntüsü kendimi yerle bir hissettirirken bir adım geri gittim ve gözlerimi sıkıca yumdum. Belki de rüya görüyordum. Burada değildi, eve geldiğimde yatağımın üzerinde uyuyakalmıştım ve Evren rüyama girmişti... Evet, aksi mümkün bile değildi çünkü benim yanımda olmayı kendi bile istemiyordu.

Karanlıkta Dans EtmekWhere stories live. Discover now