18| düğüm

22.6K 796 136
                                    

25 / 09 / 2020

Bölüm parçası:

Lower Than Atlantis – Another Sad Song

İyileştim ve geldim! Çok özledim sizi.

Okulum pazartesi günü açılıyor ve alttan birkaç ders alarak yükümü ağırlaştırdım.-Eh, ortalama yapmak pek kolay değil...- Bu yüzden bölüm zamanlarını yeniden ayarlamak durumundayım. Okulum açıldığında derslerime göre yeni bir bölüm günü seçebilirim, bunun duyurusunu yapacağım...

Sizi daha fazla tutmadan bölüme alayım ben.

* Beğenerek ve yorum yaparak bana destek olabilir ve ailemizin büyümesine yardımcı olabilirsiniz. Lütfen eksik etmeyin.*

Cansel...

Cansel gelmişti ve ben Evren'in, yani sevgilisinin, evindeydim. Beni burada görürse ne düşünürdü hayal edemiyordum. Bu uygunsuzdu. Bizi Cansel tanıştırmıştı ve Evren'le evine gelecek bir samimiyetim yoktu.

Eh, en azından Cansel'in bildiği kadarıyla yoktu.

Kalbim göğüs kafesimin içinde korku dolu çırpınırken ne yapacağımı bilemez bir şekilde ayaklandım ve etrafıma bakındım. Evren ne yapmamı isterdi? Benim burada olmamla alakalı güzel bir yalan, anlaşılır bir bahane bulabilir miydi, yoksa saklanmamı mı isterdi?

Güzel bir bahane bulması mümkün değildi. Burada olmamın hiçbir mantıklı açıklaması yoktu. Cansel'in beni görmesini istemeyeceğine emindim. Bu yüzden, bütün vücudum kilitlenmeden önce oturduğum kanepenin arkasına geçtim ve duvara sırtımı dayayarak oturdum. Vücudum duvar ve kanepe arasında sıkışmıştı, salona giren biri benim buradaki varlığımı kanepenin arkasına bakmadığı sürece göremezdi.

Yaşadığım adrenalinden dolayı hızlanan kalbimi sakinleştirmeye çalıştım. Eğer bir aptallık edip hapşırmazsam beni fark etmesine imkân yoktu. Bu durumda kendi kendimi boş yere germeme de gerek yoktu. Derin bir nefes aldım ve Evren'e dikkat kesildim.

Ben kanepenin arkasına geçene kadar, "Ne işin var burada?" gibisinden bir şeyler sormuştu. Cansel'in ise, "Asıl senin ne işin var burada?" dediğini duymuştum.

Nefesimi tutup bütün dikkatimi kapıdaki hareketliliğe verdim.

"Beni içeri davet etmeyecek misin?" diye sordu Cansel.

Birkaç saniyelik sessizlikten sonra kapının kapanma sesini duydum. Büyük ihtimalle Evren Cansel'in eve girmesinin ardından kapıyı kapatmıştı. Adım sesleri salonu doldurduğunda nefes alış-verişlerimi duyması mümkünmüş gibi nefesimi tutmuştum. Birinin kanepeye oturduğunu fark ettim, ardından Cansel'in sesini duymuştum.

"Neden buradasın?" diye sordu sorgulayıcı bir tavırla. Soru karşısında kaşlarım çatıldı. Neden evinde olmasındı ki? İstediği zaman buraya gelebilirdi. Cansel'in neden bunu bu kadar dert ettiğini anlamamıştım. Tam bu anda, Evren'in normal zamanlarda nerede yaşadığı ile ilgili bir soru düştü aklıma. Cansel'in evinde yaşıyor olma durumu var mıydı? Kalbim rahatsız edici bir şekilde sıkıştığında soruları görmezden gelmeye çalıştım. İçinde bulunduğum durumda saçma sapan şeyler düşünmeye izin vermemeliydim.

"Burada kalıyorum." Dedi Evren. Sesi sakin çıkıyordu ama küçük bir tedirginliği yakalayabilmiştim.

"Neden?"

"Çünkü artık burada kalmak istiyorum." Evren'in sesi sertti. İlk defa iletişimlerine şahit oluyordum ve bu biraz garip bir durumdu. Cansel'in anlattığı kadar mükemmel olup olmadıklarını her zaman merak etmiştim ve tam da bu anda her şeye şahit olabilirdim. Bir yanım bunun farkındalığıyla kasıp kavruluyordu. Onları dinlemek istemiyordum. İletişimleri, ilişkilerinin ne derece iyi olduğu ya da olmadığı umurumda değildi. Bunu görmek, bununla karşı karşıya gelmek istemiyordum çünkü içimde bir yer acıyordu.

Karanlıkta Dans EtmekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin