19| nefret

22.1K 858 147
                                    

06 / 10 / 2020

Bölüm parçaları:

ShamRain – Funeral

Shamrain - Raindrops

Kendim için bir şeyler yapmak istemem ve bir şeylerin hallolacağını düşündüğüm için kendime kızmamın üzerinden iki hafta geçmişti. Koskoca iki hafta boyunca içimde yeşerttiğim o umudu törpülemiş ve köreltmiştim. Artık sadece işe yaramaz bir isimdi umut. Hissetmek ve sıkı sıkı tutunmak istediğim umudumu kaybetmiş gibi hissediyordum. O umudun adı Evren'di.

Onu son görüşümün üzerinden geçen on dört günün ardından kendimi toparlamaya başladığıma inanıyordum. İrem'le daha çok vakit geçiriyor, arada Can ile görüşüyordum. İyi arkadaş olmuştuk. Aramızdaki samimiyet beni mutlu ediyordu çünkü İrem'den başka biriyle daha hayatımı paylaşabilmek kendimi iyi hissettirmişti.

Evren evinden ayrıldığım günün ardından birkaç kere daha aramış ve mesajlar bırakmıştı. Ona cevap vermemiştim. Görmezden gelmeye çalışıyordum ama onun gibi birini görmemiş gibi yapmak imkânsızdı. Yine de bunu Evren'in bilmesine gerek yoktu. Onun ve Cansel'in arasına girdiğim için büyüyen suçluluğuma artık dur diyemiyordum. Gerçekleri, aralarında olan şeyleri kendi gözlerimle görmüş ve şahit olmuştum. Birebir aralarındaki samimiyeti görmüştüm. Yani en azından o anı samimiyet olarak adlandırıyordum.

Kabullenmek kendi kalbime bir hançer saplamaktan farksızdı ilk zamanlar. Aradığında açmamak için üstün bir çaba sarf etmiştim. Sessize aldığım telefonumu çantamın en dibine koymuş ve onu gözümün önünden kaldırmıştım. Onun aradığını her fark ettiğimde bir tarafım açmam için yalvarmıştı. Onun sesini, kokusunu, yüzünü özlemiştim. Onu görmek istiyordum ama bunu yapmamam gerektiğini de biliyordum. Artık yapamazdım.

Kendime saygısızlık yaptığımı fark etmiştim. Ben neden kendimi üzüyordum ki? Ben neden ikinci kadın rolüne bürünüyordum? Evren'e karşı hissettiğim şeyler ne kadar yoğun olursa olsun bunu kendime yapamazdım. Ben ikinci kadın olamazdım çünkü bunu hak etmiyordum. Evren'in "buzdağının görünen kısmı" hakkında bahsettiği şeyler artık pek umurumda değildi. Bana açıklama yapmadan onunla konuşmayacaktım, gerçi açıklama yapmak istese bile bana ulaşmasına izin vermiyordum.

Son zamanlarda olası bir sürprizle karşılaşmamak için evimde çok fazla kalmamaya çalışıyordum. Haftanın 3 günü İrem'de kalıp evdeki yalnızlığımı azaltıyordum. Asıl amacım yalnızlığımı azaltmak değildi aslında. Evren'in evime gelmesini istemiyordum. Onunla karşılaşırsam ne yapacağımdan emin değildim. Yine başa sarma ihtimalimi ortadan kaldırmaya çalışıyordum. Onun sıcaklığını ne zaman hissetsem, yakınlığını bana ne zaman sunsa acınası bir bağımlı gibi hareket ediyordum. Onun varlığı mantığımı devre dışı bırakıyor ve düşüncelerimin önüne kalın bir set çekiyordu.

İrem'in önerilerine uymaya çalışıyordum. Beni bu şekilde destekleyeceğini çok fazla düşünmesem de ona anlattığım için pişman değildim. Sandığımın aksine yargılamamıştı. Sadece Cansel için üzülmüştü çünkü iyi biri olduğunu biliyordu. Artık ikimiz de Cansel'le çok fazla konuşmamaya çalışıyorduk. Onun aramalarına geri dönmüyordum. Mesaj attığı zaman arada bir cevap veriyor ve derslerden dolayı aşırı yoğun olduğumuzu söylüyordum. Buluşma tekliflerini ise bu sebeple geri çeviriyordum.

Nereye kadar kaçabilirdim, bilmiyorum. Onu görme düşüncesi bile acı veriyordu. Kalbim iki haftadır keskin bir sancıyla başa çıkıyor, üstündeki ağırlık nefes alırken kendini daha da belli ediyordu.

Yani her saniyede bir kalbimin ne durumda olduğunu hissetmek zorundaydım.

Her an.

Derin bir nefes alıp düşüncelerimi doğruladığımda gözlerim yaşadığım farkındalıkla kapanmıştı. Bulunduğum yerin ciddiyetinin farkındaydım ama kendimi düşünmekten alıkoyamıyordum.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Oct 24, 2020 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Karanlıkta Dans EtmekWhere stories live. Discover now