17. Bölüm- Bu Gece Çok Eğleneceğiz

2.8K 125 95
                                    

Ben demiştim ama değil mi sana? Sen dinleme bu mükemmel adamı sonra başına böyle işler gelsin. Neyse sesli demeyeceğim bunları çünkü yeterince üzüldün.

"Gözlerime bak." dedim onu kendimden bir karış uzaklaştırdım. "Ben varken yanımdakilere kimse zarar veremez. Sen benim dostumsun, sahte de olsa karımsın. O herife hakettiğini yaşatacağız."

Gözlerindeki yaşları elimle sildim. Yakışmıyor sana ağlamak yer elması hemde hiç yakışmıyor. "Biraz daha iyi misin?" dediğimde burnunu çekip gözlerini iyice sildi. "Ağlamıyorum artık." dedi ve ufak bir tebessüm etti.

Ayağa kalktım ve bileğini kavrayıp onu ayağı kaldırdım. "Gel şimdi benimle, bahçeye gidelim biraz nefes al iyice kendine gel."

●●●
Tuğçe'den

Allah belanı versin Melih. Ya ben sana güvenmiştim. Evli olmama rağmen seninle oldum, ben kalbimi açtım sana. Şerefsiz ben sana ödetirim bunu. Emir o kadar deyip durdu, ben onu dinlemedim seni dinledim. İntikamım fena olacak, beklemede kal it herif!

Emir'in peşinden bahçeye indim. Hava biraz serindi ama insanı ferahlatıyordu. Kendimi sallanan koltuğa bırakıp gözlerimi yumdum. Rüzgarın tenimde dans etmesine izin verdim, usul usul yavaş yavaş iliklerime kadar. İşte  bu esinti beni rahatlatmıştı. Evet rahatlama hissiydi bu. "Geldin mi kendine?" diye beni dürtükleyen Emir'e yüzümü çevirdim. Gözlerimi bile açmadan cevap verdim. "Tam geliyordum böldün bay mükemmel, çok sağ ol."

"Aç bakayım şu gözünü sen." dedi ve parmaklarıyla gözlerimi çekiştirmeye başladı. "Ya rahat versene!" deyip ellerini ittirdim daha sonra ise gözlerimi pörtlererek açtım. "Oldu mu?" Ellerini göğsünde birleştirip ukala bir bakış attı ve başını ukalaca çevirerek "Ben dedim ve oldu tabii ki. Yine mükemmelim." dedi.

İki dakika aldatılmışlığın acısını çekeyim dedim içine ettin gerçekten. Ya ben bir ara soracağım Bahar hanıma bu çocuk neden böyle oldu diye. Ya annesine hiç bezememiş. Acaba annesi hamileyken ego mu yedi? Başka egoistleri çok mu kınadı da böyle oldu bu çocuk? Olmamış anam geri iade edin bunu yenisini yollayın.

Bahçe kapısından girecekken Emir'i görüp geri dönmeye kalkan Nehir'e karşı Emir'den bir uyarı geldi. "Kaçış yok Nehir gel bakalım buraya."

Ne oluyor bunlara be? Depresyona gireceğim ben benim sorunlarım var neden Nehir'le ilgileniyoruz şuan? "Gelmesem. Aa Emir benim ocakta yemeğim var hadi ben gideyim." lafına karşılık Emir ayağı kalktı "Gel bakayım buraya. Uğraştırma bu mükemmel adamı, kalkıp zorla getirmekle uğraşmayayım seni. Ben meşgul bir adamım."

Nehir çekingen adımlarla sallanan koltuğun yanındaki rahat sandalyeye oturdu. Sırtını geriye yaslamadan dik bir pozisyon aldı ve başını kapıya doğru çevirdi. Ne dolaplar dönüyor göreceğiz şimdi. "Nehir sen yine ne haltlar karıştırdın da Emir sana bu muameleyi ediyor acaba?"

Başını bana doğru çevirdi ve gülümsedi "Dökül Nehir." Emir Gültekin komutuyla söze girdi "Ya Emir sen yanlış anladın bizi. Orda üzerimde bir şey yapmadı Ozan. Sadece öptü bir şey yok yani."

"Kız öptü bir şey yok ne demek? Nasıl öptü ya? Üstünde ne işi var? Ne ara durum bu hale geldi? Siz bayağı ileri doğru koşuyorsunuz." dedim yarım saat önce yaşadıklarımı unutarak.

"Ya öyle değil." dedi başını tekrar kapıya çevirdi ve bize geri döndü "Ali duymasın inan ki kan çıkar." dedi. Emir kaşlarını havaya kaldırıp eliyle hadi dökül hareketi yapınca söze girdi "Sende Ali gibisin off tamam bölmeden dinleyin anlatıyorum. Lavaboyu kullanacakken kolumdan tutup odasına sürükledi. Sevgililerinden birinden gene ayrılmak istiyormuş görüntülü aradı kızı. Daha sonra kanıt olsun diye öptü falan."

Kusurlu Yalancı (Tamamlandı)Where stories live. Discover now