20. BÖLÜM<FİNAL>

3.4K 108 27
                                    

20. BÖLÜM

2 AY SONRA...

DEFNE’den…

‘defne! Hadi geç kalıcaz aşkım.’

‘geldiim. Nasıl olmuşum sevgilim.’

‘mmm. Siz yenebiliyor musunuz hanımefendi acaba?’

‘bilmem ki. Ama artık gerçekten gitmeliyiz bebeğim. Kendi konserimizi kaçırmak istemiyorum’ dedim sırıtışımı yüzüme iyice yayıp dudağına öpücüğümü bırakırken.

Evet. 2 ay geçmişti bile. Artık şarkı söyleyebiliyordum. Ve bugün de Emir’le beraber ilk konserime çıkıp düet yapacağım onunla. Beni yalnız bırakmayacak sevgilim yine. Hayatımın tek gerçek aşkıyla birlikte şarkı söyleyeceğim. Söylemesi ne kadar basitse bende hissettirdiği duygular bir o kadar güçlü bu cümlenin. Hayatımın tek gerçek aşkı. Ne olursa olsun, tüm zorluklara rağmen, herkese, her şeye rağmen hep yanımda olan, beni bırakmayan, aşkını iliklerime kadar hissettiren tek aşkım.

Onun yanımda olması bazı şeyleri tamamen silmeme yetmiyordu işte. Acılarımı, yaşadıklarımı unutmamı sağlamıyordu.

Murat. Bana yaşattığı o kötü gülerden sonra huzura erişmiştim sonunda evet. Fakat yine de lanet olası bir yanım hep eksik kaldı. O. Eskiden kalbimin tek sahibi sandığım kişi şimdi nefret bile edebileceğim kişi haline geldi ve bu da kalbimde kocaman bir boşluğu hissetme neden oldu.

O gün, yani ben vurulduktan sonra Emir’in anlattığına göre şok geçirmiş sanırım. Hiçbir yere gidememiş. Kaçamamış bile. Polisler, ambulans gelince bile tek bir noktaya bakmaya devam etmiş. Bana. Kim bilir nasıl suçlamıştır kendini. Delicesine sevdiği ben onun yüzünden yerde kanlar içinde yatıyordum. O kadar zor ki. Kendimi onun yerine koymayı düşünmek bile istemiyorum. Bir yanım ondan nefret etmem gerektiğini bağırsa da olmuyordu işte. Çünkü biliyorum ki ondan asla nefret edemem. O benim hayatımdı bir zamanlar. Yaşama bağlılığımdı. En zor zamanımda dayanağımdı. Biliyorum ki ne yaparsa yapsın onu hayatımdan hiçbir şekilde çıkaramam. Kalbimin en uç köşesinde sabitlenmiş bir şekilde hep var olacak. Şuan akıl hastanesinde. O günden beri hiçbir şekilde konuşmuyor kimseyle. Defalarca yanına gitmek istesem de o cesareti bir türlü bulamadım kendimde. Onu görmeye hazır hissedemedim kendimi. Çünkü biliyorum ki artık güçlü değilim. Üst üste gelen her şey tüm direncimi yıktı ve onu tekrar görürsem kalbimin parçalanmışlığını, onun eksikliğini hissetmekten korkuyorum.

Anneannemin mezarına her gün gitmeye devam ettim. Sürekli konuşacak bir şeyler buluyordum onunla. Özlemim bitmiyordu, acım dinmiyordu fakat onun da annem ve babamların yanına gitmiş olması rahatlatıyordu içimi. Hep birliktelerdi artık. Yalnız değillerdi ve hiçbirinin beni üzgün görmek istemeyeceklerine eminim. O yüzden ne zaman yanlarına gelsem suratımda tüm kalbimden gelen ve onların özlemleriyle harmalanmış gülümsememle onları selamlıyordum.

Ve bugün. Tanrım! o kadar heyecanlıyım ki! Anlatamam. Şuracıkta bayılabilirim. Emir hazırlıkları tamamlayıp yanıma geldi. İçerisinin dehşet kalabalık olduğunu söyledi. Evet ve bu kalabalık sadece ikimizi dinleyecek. Sahnede sakin olmalıyım ve bu anın tadını çıkarmalıyım. Emir’le ilk kez sahneye çıkacağız. Aylar süren çalışmalarımızı, uğraşlarımızı, umutlarımızı böyle bir muhteşemlikle sonuçlandıracağız. Ve bir ilkimi daha Emir’le yaşayacağım işte. Mutluluktan da ölebilirim ayrıca. Ve işte o an. Sahnedeyiz. Titreyen bacaklarıma ve ellerime aldırmadan Emir’in elinden tutup sahneye çıktık. Seyirciye hafif selam verdik. Bana dönüp göz kırptıktan sonra Emir havalı bir şekilde gitarı eline alıp arkasına şarkıya girmeleri için işaret verdi. Eğilip dudağıma minik bir öpücük bıraktı. Ve söylüyordum işte. O kadar uğraş sonucunda başarmıştık. Biz başarmıştık. Herkese, her şeye rağmen başarmıştık. Sesimin titremesi, dinleyiciler, kötü söyleyecek olmam şarkıya başlamamdan itibaren tüm endişelerim yok olmuştu sanki. Hani hep derler ya sadece o ve ben varız, başka hiçbir şey, hiç kimse yok şuanda diye. Aynen öyle işte. Sadece O’nun gözleri ve ben vardık sanki. Sesinin yumuşaklığı ve beni benden alan delici bakışlarıyla devam ettik şarkıya.

Sana İhtiyacım Var Where stories live. Discover now