Mavi Ay

Ep.22 "Bırakma, ben istesem bile bırakma"

Aybüke'den

Kahvaltıdan sona kanepeye geçmiş oturuyorduk. Başım Tolga'nın göğsünde, Tolga'nın eli saçlarımda, huzurla yatıyordum sevdiğim adamın göğsünde. Fondip de Tolga'nın kucağına kıvrılmış yatıyordu. Tolga bir yandan da onu seviyordu. Fondip çok sevmişti Tolga'yı. İnsanlarla arası iyiydi hep ama Tolga'yı çok sevmişti. Tolga derin bir nefes alınca başımı kaldırıp baktım. O da gülümseyip alnıma bir öpücük kondurdu.

"Tolga."

"Canım."

"Ya, sen sürpriz olsun dedin, ben de tamam dedim ama merak ediyorum. Bütün gün böyle oturacak mıyız?"

Tolga gülerek kolunu kaldırıp saatine baktı. Ardından tekrar bana döndü.

"Hayır canım. Birazdan çıkacağız. Sen de kendine küçük bir valiz hazırla."

Heyecanla gülümsedim.

"Valiz mi? Nereye gideceğiz?"

"Sürpriz Aybüke."

"Ya tamam da yani valizi ona göre hazırlayayım diye soruyorum."

"Ben sana yardım edeceğim, hadi gel."

Tolga kıpırdanınca ben de doğruldum. Tolga Fondip'i kucağına alıp ayağa kalktı. Elini uzatınca tuttum ben de. Tolga beni de kaldırıp odaya yürüttü. Yatağama oturup bana baktı.

"Hadi bakalım, aç dolabını, beraber hazırlayalım valizini."

Gülerek döndüm dolaba. Kapaklarını açıp ellerimi belime koydum.

"Öncelikle kalın bir şeyler al. Havalar soğuk, gideceğimiz yer biraz daha soğuk."

Tolga'ya dönüp baktım.

"Bir dakika, şehir dışına mı gideceğiz? Üç gün boyunca da dönmeyecek miyiz?"

"Heralde Aybüke. Yoksa niye valiz hazırlayalım?"

"Sen peki? Senin valizin?"

"Benim valizim arabada canım. Hadi hadi oyalanma."

Tek kaşımı kaldırıp tekrar dolaba döndüm. Bir iki kazakla pantolon çıkarıp yatağa koydum.

"Özel bir şey de alayım mı?"

"Nasıl özel bir şey?"

"Yani gece falan dışarı çıkar mıyız? Ona göre elbise falan alayım."

"Yok yok, öyle bir şeye gerek yok."

"Peki, son bir şey soracağım. Yalnız mı olacağız?"

Tolga dudaklarını birbirine bastırıp hafifçe gülümsedi. Fondip'i yere bırakıp ayağa kalktı. Yanıma gelip ellerimi tuttu.

"Yalnız olalım isterdin di mi? Ben de öyle isterdim ama bizimkilerden kurtulamadım."

"Kim sizinkiler?"

"Arkadaşlar işte. Genco, Pırıl falan. Onlar planı öğrenince hiç sormadılar bile başbaşa olmak ister misiniz diye. Onlar da geliyorlar yani."

Gülümseyip konuştum.

"Gelsinler canım. Ne güzel hep beraber eğleniriz."

"Öyle tabi de, zaten yılbaşında birlikte olamayacağız, en azından şu üç günü başbaşa geçirmekti planım."

Ellerini bırakıp yüzüne getirdim ellerimi.

"Bizim daha önümüzde başbaşa geçireceğimiz çok vakit var. Üzülme sen. İlk fırsatta çok güzel, sadece ikimiz vakit geçireceğiz. Söz veriyorum."