Bir hafta sonra
Tolga'dan
Gözlerim kapalı yatıyordum karavanda. Elimi kolumu kaldıracak halim yok. Başım feci ağrıyor. Hastalıktan kırılıyorum resmen. İzin almak da istemiyorum. Bir an önce çekelim bitsin istiyorum şu kalan bölümler de. Ama böyle de geçmiyor bir türlü hastalığım. Üç gündür fena haldeyim. Serumlarla ayakta duruyorum resmen. Yattığım yerde dinlenmeye çalışırken kapı tıklatılınca gözlerimi açmadan seslendim.
"Evet."
Kapı yavaşça açıldı.
"Tolga iyi misin?"
Yattığım yerden cevap verdim Doğukan'a.
"İyi olmaya çalışıyorum Doğukan."
Doğukan kapıyı kapatıp yanıma geldi. Ben hala gözlerim kapalı yatıyordum.
"Gözlerini aç da bir bak. Belki daha iyi hissedersin."
Hızla açtım gözlerimi. Gördüğüm yüzle anında kocaman gülümsedim.
"Aybüke?"
Aybüke de gülümseyip konuştu.
"Canım."
Hemen doğruldum yattığım yerden. Hızla kalkınca başımın ağrısı arttı. Elimi başıma getirip yüzümü buruşturunca Aybüke hemen oturdu yanıma.
"Canım n'oldu? Başın mı ağrıyor?"
İfademi düzeltip kafa salladım.
"Evet."
Aybüke dudaklarını büküp gülümsedi.
"Oy ben kıyamam sana. Sen hasta hasta setlere mi geldin bir de?"
Ben gülümseyerek bakarken Doğukan boğazını temizleyip bıyık altı gülerek konuştu.
"Neyse, çifte kumruları buluşturduğuma göre ben artık gideyim."
Aybüke gülüp konuştu.
"Teşekkür ederim Doğukan."
"Rica ederim Aybüke. Bu arada Tolga, sete bir yarım saat daha ara verecekmişiz. Kameranın birinde bir sorun var sanırım."
"Tamam Doğukan."
Doğukan gülümseyip çıktı dışarı. Ben de Aybüke'ye döndüm. O da başını yana eğmiş sitem eder gibi bakıyordu.
"Aşkolsun Tolga. Neden bana haber vermiyorsun hasta olduğunu? Bugün Gül anneyle konuşmasak öğrenemeyecektim."
"Üzülme dedim sevgilim."
Aybüke ifadesini düzeltip kaşlarını kaldırıp dudaklarını büktü. Ardından boynuma sarılıp saçlarımı sevdi. Ben de başımı boynuna getirip kapadım gözlerimi. Üç gündür görüşemiyorduk biz de. Ben yoğun çalışıyordum, Aybüke hazırlıklarla ilgileniyordu. Kokusunu özlemişim sevgilimin. Derin bir nefes alıp gülümsedim. Aybüke de şefkatle seviyordu saçlarımı. Ardından ayrılıp ellerini yüzüme getirdi.
"Eğer bir daha hastalandığında, ya da buna benzer bir şey olduğunda işte, bana haber vermezsen çok fena bozuşuruz sayın Sarıtaş, ona göre. Ben senin karın olacağım. İyi günde de kötü günde de yanında olmak için söz vereceğim. Ama sen böyle yaparsan nasıl olacak bu?"
Gülümseyip konuştum.
"Canımsın sen benim. Sevgilim şu sıralar sen de çok yoğunsun zaten. Bütün hazırlıklarla tek başına ilgileniyorsun. Üstüne bir de yeni dizi telaşı eklendi. Çok yoruluyorsun. Kendine vakit ayıramıyorsun. Hasta olacaksın diye korkuyorum. Bir de beni kafana takma dedim. Benimki klasik soğuk algınlığı işte. Geçen sene de olmuştum hatırlarsan."

ESTÁS LEYENDO
Mavi Ay
FanficTolga hırkasını giyerken Aybüke gülümseyerek bakıyordu ona. Tolga da gülerek gelip banka, yanına oturdu. "Üşüdüm ben ya. Bu akşam biraz serin mi?" Aybüke gülümseyerek kafa salladı. "Sanırım, biraz." Tolga ellerini birleştirip hafifçe öne doğru eği...