Tolga'dan
Yandan yandan gülerek bakıyordum Aybüke'ye. Karavanda hazırlanıyordu. Sadece ikimizin sahnesi kaldığı için, benim karavanımdaydık ikimiz de. Ben kanepeye oturmuş alttan alttan Aybüke'ye bakarken, o da ayakta aynaya bakarak saçını başını düzeltiyordu. Elimdeki senaryoyu bırakıp ayağa kalktım. Aybüke'nin arkasından yaklaşıp aynadan yüzüne baktım.
"Aybüke, sevgili partnerim. Çekimden önce bir prova alalım mı?"
Aybüke göz süzüp hafifçe gülümsedi. Ardından boğazını temizleyip bana döndü.
"Alalım sevgili partnerim."
Memnuniyetle gülüp beline sarılmıştım ki, Aybüke elini göğsüme getirip geri çekti kendini. Ben kaşlarımı çatmış bakarken Aybüke kaşlarını kaldırıp konuştu.
"Buyur."
Kaşlarımı iyice çatıp anlamaz anlamaz baktım.
"Buyur?"
"Bir şey mi istiyorsun?"
Dudaklarımı büküp baktım. Bu ne sinir ya? Bir de döv istersen Aybüke? Ben bir şey demeyince Aybüke ters ifadesini düzeltip gülümseyerek konuştu.
"Hayatım devam etsene."
Kaşlarımı iyice çatıp anlamadan konuştum.
"Neye devam edeceğim ya?"
"Neye olacak, sahneye. Repliğini mi unuttun yoksa?"
Aybüke dudaklarını birbirine bastırmış gülerken bende jeton düşünce gülerek göz devirdim. Ardından tekrar Aybüke'ye döndüm.
"Seni var ya. Çok fenasın Aybüke."
"Ne yaptım ben ya? Prova yapalım dedin, prova yapıyoruz."
"Ben onu demedim. Yani o sahneyi demedim canım. Şu tutuklu öpüşmeden bahsediyorum ben. Sonuçta sahnenin en can alıcı kısmı orası. En iyi orayı oynamamız lazım."
Aybüke yandan bir gülüş atıp elini yüzüme getirdi. Usulca severken konuştu.
"Biz o kısmı her daim en iyi şekilde yapıyoruz zaten. Onun provasına gerek yok."
Memnuniyetle gülüp diğer kolumu da beline doladım.
"Bak şimdi. Sen sette, karavanda böyle cüretkar çıkışlar yapmazdın, hayırdır?"
"Beni de kendine benzettin iyice. Ayrıca sevgilim, şu an yalnızız diye böyle davranıyorum. Bak sakın sette zevzeklik yapma."
Yalandan bozulmuş gibi dudak büktüm.
"Aşkolsun. Ben ne zaman sette zevzeklik yaptım?"
Aybüke de kaşlarını kaldırıp diğer elini de yüzüme getirdi.
"Hayatım özür dilerim. Onu demek istedim. Tabi ki hiçbir zaman yapmadın. Sen hep profesyonel davrandın. Hatta bana bile bunu sen öğrettin. İlişkimizin çektiğimiz sahneleri kötü etkileyeceğinden korktum ben ama sen o konuda bile içimi rahatlatıp, en güzelini yapmamızı sağladın. Ben maksadını aşan bir şey söyledim ama kastettiğim o değildi. Özür dilerim."
İfademi düzeltip gülümsedim anında.
"Tamam tamam, kıyamam ben sana. Özür dileyecek bir şey yok sevgilim. Ben takılıyorum sadece sana. Yoksa ben bilmiyor muyum senin neyi kastettiğini."
Aybüke yüzümü severek konuştu.
"Ben yanlış anladın zannettim beni. Gerçi yanlış anlaşılmaya da müsait bir şey söyledim. Patavatsızlık ettim."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi Ay
FanfictionTolga hırkasını giyerken Aybüke gülümseyerek bakıyordu ona. Tolga da gülerek gelip banka, yanına oturdu. "Üşüdüm ben ya. Bu akşam biraz serin mi?" Aybüke gülümseyerek kafa salladı. "Sanırım, biraz." Tolga ellerini birleştirip hafifçe öne doğru eği...