26.12.2017
Tolga'dan
"Sen daha önce Galata kulesine çıktın mı Aybüke?"
"Hayır, sen?"
"Hayır."
Aybüke gülümseyip kafa sallayınca, ben de gülüp önüme döndüm. Biz ilk fırsatta birlikte çıkalım şu Galata kulesine. Çaktırmadan gülüp başımı camdan dışarı çevirdim. Belli ki Aybüke de biliyor şu Galata kulesinin rivayetini. Ondan böyle utangaç utangaç gülüyor. Çok saçma aslında ama insan sevince bütün saçmalıklar mübah ona.
"Keşke sahneyi Galata kulesinde çekiyor olsaydık. Seninle kuleye çıkmış olurduk."
Aybüke'ye dönüp gülümsedim.
"Aslında iyi oldu böyle. O zaman ekipçe çıkacaktık kuleye. E hal böyle olunca da kuleye ilk çıkışımız güme gidecekti."
Aybüke kaşlarını çatıp anlamadan gülümseyerek baktı.
"Ne özelliği var ki ilk çıkışın?"
Ben de şaşırıp gülümsedim. Bilmiyormuş. Belli ki ben Aybüke'den daha romantik biriyim. Bu rivayeti bilip, bir de üstüne bel bağladığıma göre. Ben bir şey demeden gülümseyerek bakarken, Aybüke merakla biraz daha döndü bana oturduğu yerde.
"Söylesene Tolga. Kuleye ilk defa çıkınca ne oluyor ki?"
Gülüp çevirdim başımı. Aybüke de elini koluma getirip sarstı hafifçe.
"Söylemiyorum. Kendin öğren."
"Ya, çok fenasın."
Gülerek dönüp baktım Aybüke'ye. O da kaşlarını çatmış dudaklarını büzmüş bakıyordu.
"Ben de internetten bakarım o zaman. Orda yazıyordur heralde."
"Yazıyordur da, şimdi bakma. Yani benim yanında bakma."
"Niye?"
"Utanıp kızaracaksın yine. Senin için söylüyorum ben."
Aybüke kaşlarını çatıp anlamadan baktı. Ben de gülerek telefonumu çıkardım. Ön kamerayı açıp Aybüke'ye yaklaştım biraz.
"Pişt, buraya bak."
Aybüke dönüp kameraya baktı ama ifadesini düzeltemeden çektim selfieyi. Ben fotoğrafa bakıp gülerken Aybüke saçını başını düzeltiyordu.
"Ya niye öyle pat diye çekiyorsun? Ne biçim çıktım. Dur, hadi bir daha."
Aybüke de bana yaklaştı biraz. O hala gülerek saçını düzeltirken ben yine onu beklemeden çektim fotoğrafı. Aybüke de gülerek çıkıştı yeniden.
"Ya Tolga."
Ben de gülerek baktım fotoğrafa.
"Çok güzel oldu, çok güzel oldu. Hatta ben paylaşayım bunu ya."
"Ne? Nasıl? Dur bir bakayım."
Aybüke telefonu elimden alıp baktı fotoğrafa.
"Ya olmamış bu, elim havadayken çekmişsin. Flu çıkmış elim. Bir daha çek."
Telefonu Aybüke'den alıp itiraz ettim.
"Olmaz olmaz, bu gayet iyi. Baksana ne güzel gülmüşüz. Ne kadar içten, ne kadar samimi. Hem hep sen mi milleti ifşalayacaksın? Bir kerede ben seni ifşalayayım. Gerçi hala çok güzelsin de. Bahar'ın yüzüğü tam çıkmamış ama olsun. Paylaşıyorum ben bunu."

ESTÁS LEYENDO
Mavi Ay
FanficTolga hırkasını giyerken Aybüke gülümseyerek bakıyordu ona. Tolga da gülerek gelip banka, yanına oturdu. "Üşüdüm ben ya. Bu akşam biraz serin mi?" Aybüke gülümseyerek kafa salladı. "Sanırım, biraz." Tolga ellerini birleştirip hafifçe öne doğru eği...