delice koştuk umutlara velakin boştu umutlar

1.3K 150 121
                                    

lana del rey-love

Hoppla! Dieses Bild entspricht nicht unseren inhaltlichen Richtlinien. Um mit dem Veröffentlichen fortfahren zu können, entferne es bitte oder lade ein anderes Bild hoch.

lana del rey-love

"Niye ya?" Luhan ve Tao sıralarında oturmuş, az önce boşalmış olan sınıfını gözleriyle süzüyorlardı. Okul çıkışı zilinin çalmasıyla Tao ile birlikle evlerine gidip bilgisayar oyunu oynayacaklardı. Baekhyun sohbet grubuna müdürün onlara vermiş olduğu cezayı söylemiş ve çıkış zilinden sonra herkesi, okulun en alt katında ki basketbol sahasına gelmelerini söylemişti. Tao derin bir nefes alarak, Luhan'ın omzunu sıkarak ayaklandı, "Hadi Luhan. On iki kişiyiz. Çabuk biter, olmadı yarın oynarız."
"Ama bugün büyük savaş olacaktı, kaçıracağız" Luhan dudağını büzerek istemeyerek de olsa Tao ile birlikte sınıftan çıkıp, basketbol sahasının olduğu tarafa yürümeye başladılar.

"Aish!" Kris omzunda ki çantasını yere atarak bağırdı. Bugün kesinlikle part time işine gitmesi gerekiyordu ama anlaşılan yine gidemeyecekti. Futbol antrenmanları yüzünden zaten iki gündür gitmiyordu ve kesinlikle patron bu sefer müsamaha göstermeyeceğine adı kadar emindi. "Noldu?" Sehun arkadaşının çantasını yerden alarak tekrardan ona uzattı. Jongin ve Suho'da yanlarına gelerek, Suho söze atladı. "Baekhyun takım grubuna mesaj atmış. Müdür bu seferlik affetmiş ama basketbol sahasını temizlememiz şartıyla. Görmedin mi?"

"İnternetim bitmiş göremedim o yüzden." dedi Sehun.

"Hadi ama neden orayı temizleyecekmişiz? Orası senelerce kapalı ve çok toz. Müdür bilerek yapıyor, çünkü orayı kaç senedir kullanmıyoruz." Jongin bıkkınlıkla konuştu.
Kris çantasını Sehun'un elinden alarak, "İki gündür part time işime gidemiyorum, eğer bugün de gitmezsem kesinlikle kovulurum. Tanrım cidden bu işe çok ihtiyacım var." dedi.
"Sen git, biz seni idare ederiz, merak etme dostum." Suho, Kris'in omzunu sıkarak güvenilir bir şekilde konuştu. Jongin ve Sehun'da onaylayarak Kris'i zorla da olsa işe gitmesi için ikna ettiler. Jongin telefonunu açıp, gruba Kris'in durumunu belirterek sahaya doğru yürümeye başladılar.

"Tamam. Biraz sonra Lay ile birlikte orada oluruz. Tamam, Chanyeol. Merak etme, sigara paketinde cebimde. Evet, evet. Kapatıyorum." Kyungsoo okulun arka bahçesinde Lay ile birlikte sigara içerken, "Chan aradı. Müdür hepimize ceza vermiş." Lay elinde ki biten sigarasını yere fırlattı, "Basketbol sahasını mı temizlettiriyor yine?" dedi. Kyungsoo başıyla onay verip elinde ki sigarasını yere attıktan sonra ezip, okulun içine adımlamaya başladılar.



"Tanrım. Çok toz." Okulun en alt katında olan basketbol sahasının olduğu kapıyı açar açmaz yüzüme toz parçacıkları çarptı. Kocaman ve geniş bir alana sahipti. Işıkları yoktu sadece camdan olabildiğince etrafa ışık geliyordu o kadar. Işıklar sayesinde de toz tanelerini rahatlıkla görebilirdiniz zaten. Elimi kapı kulpundan çekip içeriye adımladım. Kesinlikle berbat bir yerdi. Kullanılsa aslında güzel ama kullanılmadığı için çok kasvetliydi. Ortamda tuhaf kokular vardı. Burnuma direk çarpan koku ise mobilya kokusuydu.

 Burnuma direk çarpan koku ise mobilya kokusuydu

Hoppla! Dieses Bild entspricht nicht unseren inhaltlichen Richtlinien. Um mit dem Veröffentlichen fortfahren zu können, entferne es bitte oder lade ein anderes Bild hoch.
Güçlü Çocuklar Ağlamaz √chanbaekWo Geschichten leben. Entdecke jetzt