3

1.4K 163 123
                                    

👑👑👑


Bir söz vardır hani; tavşan dağa küsmüş dağın haberi olmamış. Bana sorarsanız dostlarım dağın bu küslükten gayet de haberi vardı lakin haksız taraf kendisi olduğundan ve yediği herzeyi temizleyecek, yanlışı ile yüzleşmeye yüreği bulunmadığından bilmiyor ayağına yattı. Tamam tamam biliyorum bu söz başka bir şeyi anlatıyor aslında ama ne önemi var ki canım, siz benim ne demek istediğimi anladınız.

Jongin bana şu son birkaç haftadır tuhaf davranıyor, aramıza ciddi mesafe girmiş gibi hissediyorum. Yaklaşan finaller yüzünden hepimiz derse gömüleceğimizden bir süre eskisi kadar dip dipe olamayacağımızı tahmin ediyordum ama bu şekilde değil. Misal; eskisi gibi benimle baş başa kalmaya çalışmıyor, diyelim ki bir şekilde buna mecbur kaldık, mümkün mertebe benden uzak duruyor yahut hiç sırnaşmıyor, üstüme çıkmaya falan da çalışmıyor.

Güya sorun yokmuş gibi rol yapsa da normal davranmadığı bal gibi ortada. Eh aptal değilim, bu durumun yegane sebebi olduğumun fevkalade farkındayım ama anlamazdan geliyorum, çünkü ağzımı açarsam mevzu elimde patlayacak, olan bana olacak. O sebeple sorunu asıl problemleri gündeme getirmeden çözmek, Jongin'in kalbini öyle ya da böyle, güzellikle olmazsa zorla almak zorundayım.

Şimdi en aşağı zamk muadili, kuvvetli bir yapıştırıcı arıyorum; kırdığım kalbin parçalarını bir araya getirmem için lazım. Zamk dediysem mecazi zamk, gerçek yapıştırıcı değil. Bir hediye olabilir örneğin. Budala sevgilimin hoşuna gidebilecek şık bir gömlek, ne bileyim boynuma atlayacak kadar çok beğeneceği güzel bir saat ya da...

Of, açıkçası hiçbir fikrim yok, daha da kötüsü bro param zero. Bizimkinin giydiği markalara az buçuk aşinayım; hepsi de cep sömüren, cüzdan boşaltan, kredi bitiren cinsten dev markalar. Elimdeki üç kuruş ile bırakın Jongin'e doğru düzgün hediye almayı, mağazanın kapısından içeri giremem. Babamdan zaten istemem, borç falan da alamam. Kısacası benim bir şekilde çalışıp para biriktirmem lazım. Tabi ondan da önce ne alacağıma karar vermem gerekiyor.

Neyse ki bana bu konuda gerçekten yardım edebilecek bir kişi var; Byun Baekhyun!

"Şimdi kanka, sana bir şey söyleyeceğim ama bunu hiç kimseye söylemeyeceksin. Hele hele Jongin'e."

Baekhyun şarküteriden bir kilo dana eti aldıktan sonra paketi market arabasına koyup bana dönüyor. Bilmeyenler için söylüyorum, arkadaş şu an haftalık market alışverişini görüyor, bense ona eşlik ve aynı zamanda yardım ediyorum.

"Nasıl bir şey söyleyeceğine bağlı olarak değişir. Başını belaya sokmadın değil mi?"

"Of saçmalama Baek. Bela falan yok. Jongin'e hediye alıp sürpriz yapmak istiyorum ama nasıl bir şey almam gerektiğini bulamadım. Siz kuzensiniz. Bana nelerden hoşlanır ufaktan çıtlatsan? Hmm?"

Sürüklediği araba ile beraber köşeyi dönüp bu defa manav reyonuna giriyor. Domates, dolmalık biber, kabak, lahana avokado, yeşil soğan ve biraz da meyve alıp tartması için görevliye uzatıyor. Peşinden tin tin yürüyüp yanına sokuluyorum ve "Hadi ama Baek!" diye mızmızlanıyorum biraz.

"Jongin'e neden hediye alıyorsun ki durduk yere?"

"Aa! Erkek arkadaşım değil mi canım? İstediğim zaman hediye alırım."

"Sen öyle durduk yere hediye alacak sürpriz yapacak insan değilsin ama hadi öyle olsun bakalım."

"Yardım edecek misin etmeyecek misin? Kudurtma adamı da söyle."

Sabırsızlanıp biraz da sinirlenip omzuna yumruğu çakınca pis pis gülüyor. O an anlıyorum kafasında kırk bin tane tilki döndürdüğünü. Çaresiz olmasan ağzını açmasına müsaade etmem de işte...

Abimin Kankası; Benim Baş Düşmanım 2Where stories live. Discover now