EZİĞİN İNTİKAMI 2 (TAMAMLANDI)

38- TANGO DANSI

Aras hâlâ bana bakıyordu. Bu Eren'in ise hiç hoşuna gitmiyor gibiydi. Ve işte buraya doğru geliyor. Tam karşımda durup, "dönmüşsün." dedi. De bunu neden bana böyle özlemle bakıyor. Ne hakla. Zaten herşey onun yüzünden olmadı mı. Bizimkilerin cevap vermesine fırsat vermeden ben önce davrandım.

"Senin için dönmüşüm gibi konuşma."

"Senin hep inandığın, güvendiğin ve o çok sevdiğin arkadaşların, abin ve sevgilin sana güvenmediler ama sen hâlâ onların yanındasın."

Bizimkilerin sinirlendiği ve abimle Eren'in de vücutlarının kasıldığı o kadar belli oluyordu kii. Ona alaycı bir gülüş sergileyip, "ne bekliyordun, benim her anımda yanımda olmuş olanların değil de, ben çirkinken beni ezikleyen, ama güzelleşince de beni elde etmeye çalışan birinin yanında olmamı mı?"

İşte o yüzünün hali görülmeye değerdi. Şimdi de gülümseme sırası bizdeydi. Şöyle bir diğerlerine de baktığımda, Aras'ın değiştiği yüz ifadesine gülüyorlardı.

"Sen hâlâ unutmadın mı o yaşananları."

"Sen 1 yıl öncesinde yaşanan bir olayı hatırlatıyorsun yaa. Üstelik o olaya senin sebep olmana rağmen."

Bunları sadece onu sinir etmek için söylüyordum. Sürekli bize laf çarpıtıyor ve ben de onun soktuğu lafların altında kalması için söylüyordum o lafları. O da hafif gülümseyerek, "evet, ben 1 yıl önce senin eninde sonunda benim olacağını da söylemiştim dimi?"

"Nas-nasıl?"

"Bir kaç güne anlamış olursun."

Dedi ve benim moralimi bozarak gitti. Bizimkilere baktığımda onlar da olduğundan daha fazla sinirlenmişlerdi. Eren'de en sonunda arkasından, "yediğin dayak yetmedi sanırım!!" diye bağırdı. Zaten deminden beri bu ortamda olduğumuz için kendini zor tutuyordu.

Benim yüzümün hali nasıl bilmiyorum ama Serkan hemen yanıma gelip hepimizin duyabileceği bir tonda;

"Sakın ol kuzen tamam mı. Konuşuyor işte öyle. O sana hiç bir şey yapamaz. Biz varız herşeyden önce."

Onu başımı sallayarak onayladım sadece. Aylin'de yine diğerleri gibi benimle konuşma çabalarına girdi.

"Hazal bir kez olsun dinleyemez misin bizi."

"Hayır dinleyemem. Ben o lafları sırf Aras'ı sinirlendirmek için söylemiştim."

**********

Gecenin ilerleyen saatlerinde yanımıza babam geldi. Yanında da en az babam yaşlarında bir adam vardı.

"Ahmet bak seni kızımla tanıştırayım. Bu Hazal." dedi beni eliyle göstererek. "Gökhan'ı zaten tanıyorsun."  diye devam etti. Adının Ahmet olduğunu öğrendiğim adam bana gerçekten içten bir gülümseme gönderip;

"Memnun oldum kızım." dedi. Ben de ona aynı gülümsemeyle karşılık verip, "ben de memnun oldum." dedim ve babamın son söylediği şeyle gülümseyen yüzüm de soldu.

"Hazal, Ahmet'te benim çok yakın bir dostum. Ayrıca kendisi Aras'ın amcası."

O sırada da yanımıza Aras geldi. Bana pişkin pişkin gülüyordu. Ahmet amcanın sesini duyunca ona döndüm.

"Siz Aras'la aynı okulda okumuştunuz dimi?"

"Evet." dedim kısaca gülümsemeye çalışarak. Sonra tekrar konuştu.