EZİĞİN İNTİKAMI 2 (TAMAMLANDI)

39- BEN ONUNLA EVLENMEM!!!

Babamla Ahmet amca konuşurlarken, ben de o sırada meyve suyumdan içmeye başlamıştım.

"Eee ne diyorsun Kemal. Aras'la Hazal'ı evlendirelim mi?"

Ahmet amcanın söylediği şeyi duyar duymaz içtiğim meyvesuyunu dışarı püskürtmemek için kendimi zor tuttum. Ama öyle yapınca da öksürmeye başladım. Şu an öksürük krizine girmiş bir şekilde deli gibi öksürüyordum.

Hayır yaa, bu olamaz.

Bizimkilere baktığımda onlarda hem şaşkındılar. Hem bir o kadar da sinirliydiler. Erkekler birden;

"HAYIR!" diyerek birden sesini yükselttiler. Biz de onlara şaşkınca bakmaya başladık.

Aras'a baktığımda ise pis pis sırıtıyordu. Demek Aras'ın akşam yemekte söylediği şey buydu. Bana 'eninde sonunda benim olacaksın' derken bunu kastetmişti yani.

Ben hâlâ öksürürken herkeste bana endişeli gözlerle bakmaya başladılar. Serkan hemen yavaş yavaş sırtıma vurmaya başladı. Önüme iki el tarafından bir bardak su uzatılınca önce ellerin sahibine baktığımda Aras ve Eren olduğunu gördüm. Ben de Eren'in uzattığı suyu alıp içtim. O halimle bile bunu düşünüyordum yani.

Suyu içtikten sonra kendime gelebilmiştim. Babam ve Ahmet amca da endişeli bakışlarla, "iyi misin kızım?" diye sorduklarında onları başımla onayladım. Bizimkiler de aynı soruyu sordular. Onları da başımla onayladım.

Sonra Ahmet amca bana dönüp;

"Kızım sen ne diyorsun. Birbirinizi de tanıyor sunuz nasılsa. Hem yaşınız da geldi geçecek bile."

"Eee, şeyy, ben daha evlenmeyi düşünmüyorum."

Asla Aras'la evlenmem. Böyle bir şey olmayacak.

"Neden düşünmüyorsun ki kızım."

Babama baktığımda o da hayır desin diye dua ediyordum. Sonra konuşmaya başladı babam da.

"Kızım, Ahmet hani beni birilerinden kurtarmıştı ya. Bu nedenle de benim ona bir borcum oldu. Yani o ne isterse yapacağıma dair söz verdim ona."

Ben ne yapacaktım şimdi. Babam sözlerine çok sadık bir adamdır. Aras'a baktığımda hâlâ sırıtıyordu. Tabi, ben onun olacağım yaa, o da mutlu olmuştur çünkü. Ama böyle bir şey olmayacak.

"Aras, sen benimle bir gelir misin?" diye sordum şirin şirin gülümseyerek. Ahmet amcaya da, "izninizle." diyip kalktım ve dışarı doğru yürümeye başladım. Aras'ta arkamdan geliyordu. Dışarı çıktığımızda hemen ona dönüp bağırmaya başladım.

"Yaa sen kendini ne sanıyorsun haa!!"

Karşımda hâlâ sırıtıyordu.

"Ben sana senin eninde sonunda benim olacağını söylemiştim."

Ben tam ona cevap verecektim ki bizimkilerin geldiğini gördüm. Hepsi de geldi. Serkan ona tam yumruk atmak için harekete geçmişti ki hemen durdurdum.

"Dur kuzen ne yapıyorsun. Babamla Ahmet amca içeride."

Benim bu söylediğimle birlikte sakinleşmeye çalışmaya başladı. Gözlerini yumdu ve açtı. Sonra Aras'a dönüp, "bana bak lan, şimdi içeri gideceğiz, ve sen de Hazal'la evlenmek istemediğini söyleyeceksin." diğerleri de Serkan'ı onaylayan mırıltılar çıkardılar.

"Ama Hazal'la evlenmek istiyorum. Neden şimdi yalan söyleme zahmetine gireyim ki."

"Lan sen kim, Hazal'la evlenmek kim. Dediğimizi yapacaksın. Yoksa senin için hiç iyi şeyler olmaz!" dedi Eren en sert sesiyle. Ben de Aras'a dönüp;