on sekiz

2.3K 182 58
                                    

Jimin kolunun altına aldığı topla arkadaşlarının oturduğu masaya ilerledi. Telefonla oynayan Jeongguk'a baktıktan sonra kafasını onunla birlikte gelen Chaeyoung'a çevirdi. Tahmin ettiği gibiydi.  Mesajlaşıyorlardı. Tabi bundan Jeongguk'un haberi yoktu fakat yine de yaptıkları buydu.

Jimin kolunun altındaki topu Jeongguk'un kucağına bıraktı.

"Top diye ağlıyormuşsun, al getirdim."

Jeongguk önce kucağındaki topa daha sonra da Jimin'e baktı. Jimin ise ters ters Jeongguk'un elindeki telefona bakıyordu.

"Şu telefonu bırak artık, sevgilin mi var anlamıyorum ki."

Chaeyoung gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı. Daha sonra Jimin Chaeyoung'a döndü ve gözlerini kısarak ona baktı.

"Sen de öyle. Siz ikiniz önceden tanışıyorsunuz da bize mi söylemiyorsunuz? Haberimiz olmadan telefonda dedikodumuzu mu yapıyorsunuz?" dediğinde Jeongguk öksürmeye başladı. Kızardığında Seokjin sırtına birkaç kere vurdu ve güldü.

"Bu çocuk da çok salak, her şeyi ciddiye alıyor."

Jeongguk gözlerini kısarak Seokjin'e baktı. Seokjin şirin bir şekilde gülümsediğinde Jeongguk kafasını kaldırıp henüz yeni tanıştığı kıza baktı. O da kızarmıştı. Nedenini merak ediyordu doğrusu. Onun da utanmış olabileceğini düşünerek Jimin'e döndü.

"Onunla daha yeni tanıştım Jimin, konuşmadık bile."

Jimin omuz silkti.

"Hızlısın sen oğlum, ben ne yapayım? Kiminle konuşsan anında etkileniyor. Ben bile arada düşüyorum sana. Sen düşün yani."

Jeongguk kucağındaki topu Taehyung'a fırlattı ve ayaklandı. Ayağa kalktığında saçını karıştırıp arkaya yatırdı. Elini çekmesiyle saçları tekrar alnına düştü ve bu manzara Chaeyoung'un kalbini hızlandırmaya yetti.

"Yakışıklı olmak benim suçum değil Jimin."

Daha sonra kafasını Chaeyoung'a çevirdi ve güldü. Ardından göz kırpıp Taehyung'un yanına koştu.

"Jeongguk yavaş ya!" diye bağırdı Taehyung. Jeongguk bir kahkaha attı. Topu ayağıyla Hoseok'a yönlendirdiğinde Hoseok topu tekrar Jeongguk'a gönderdi. Jeongguk topu ayağıyla kaldırıp havada tutunca Jimin Chaeyoung'a baktı ve Jeongguk'a döndü.

"Jeongguk ne yapıyorsun, düştüm!"

Yoongi arkadan gelerek Jimin'in kafasına vurdu.

"Çocukla dalga geçip durma 1.73."

Jimin bağırarak ayağa kalktı.

"1.75! Ben senden uzunum hyung, şunu kabul etsene artık! Uzadım ben uzadım."

Namjoon gülerek yanlarına geldi ve elini Jimin'in omzuna koydu.

"Doğru söylüyor hyung, gerçekten uzadı."

Yoongi kısık olan gözlerini daha da kıstı ve ikisine baktı.

"Eğer bana kısa muamelesi yaparsanız ikinizi de doğduğunuza pişman ederim!"

Namjoon ve Jimin gülerek birbirlerine baktılar ve aynı anda konuştular.

"Kısa!"

Yoongi sinirlenerek ikisini kovalamaya başlamadan önce Jimin ve Namjoon kaçmaya başlamıştı bile. Seokjin ise elindeki tavuğu tabağa bırakıp ellerini sildiğinde bağırdı.

lost way | rosékookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin