otuz dokuz // final

656 46 18
                                    

"Chaeyoung, biraz sakinleşir misin?"

Aldığım derin nefeslerin ardı arkası kesilmezken avuçlarım terliyordu. Gerçekten bu kadar stresli olmam doğal mıydı bilmiyorum fakat kendime hakim olamıyordum. Şu an olanlarım hayal olması gerçeği bile, gerçekten yaşıyor oluşumdan daha olanaklı geliyordu. Derin bir nefes alarak yanımda beni sakinleştirmeye çalışan Lalisa'ya döndüm.

"Eğer biraz daha terlemeye devam edersen makyajın da saçın da bozulacak. Şu an en son istediğimiz şey bu."

Alnımdan düşen ufak ter damlalarını peçeteyle makyajımı bozmadan kurulamaya özen göstererek siliyordu.

"Jeongguk nerede kaldı? Teknik aksaklıklarla sağdıçları ilgilenir ama bizde damat ilgileniyor. Bu çocuk beni çıldırtacak."

İnsanların önüne çıkmamıza yaklaşık 15 dakika vardı. Jeongguk hala burada değildi.

"Lisa, Taehyung'a Jeongguk'u bulup buraya getirmesini söyler misin? Yoksa ben bu halimle çıkıp arayacağım."

Lalisa başını iki yana salladı.

"Öyle bir şey yapmayacaksın. Hemen Taehyung'u arıyorum. Her şey çok güzel olacak, sen sadece otur ve stres yapmamaya çalış."

Söylediğini onayladım. Tekrar derin bir nefes alarak odadaki bordo koltuğa oturdum. Jeongguk'un hâlâ yanımda olmaması beni daha çok streslendirse de, elimden gelenin en iyisini deniyordum. Bu geceyi güzelce bitirecek ve evimize gidecektik. Ona olan hoşlantımın önce sevgiye, sonra da aşka dönüşü sayesinde bugün buradaydık. Üniversiteyi bitirip işe başlayalı iki yıl olmuştu ve Jeongguk'la her şey harika gidiyordu. Ta ki günün birinde benden onunla evlenmemi isteyene dek. Bana olan sevgisini nadiren de olsa sorgularken, böyle bir teklif karşısında şok olmuştum. O anda da ellerim terlemişti, tıpkı şu anda olduğu gibi.

Hiç düşünmeden 'evet' demiştim. Çünkü düşünülecek bir şey yoktu. Birbirimizi çok seviyorduk, ömrümün geri kalanını onunla geçirmeye hazırdım. Onunla uyanmaya, onunla büyümeye, onunla gülüp onunla ağlamaya... Ve işte şu an buradaydık. Beni sevdiğini bilmesem kaçtığını düşünecektim ama bu sadece paranoyamın getirdiği bir şey olurdu.

Yaklaşık beş dakika sonra nihayet kapı sonuna kadar açıldı ve Jeongguk nefes nefese karşımda dikildi. Rahat bir nefes verdikten sonra oturduğum yerden kalktım ve yanına ilerledim.

"Nerelerdesin sen? Kafayı yedim burada."

Nefes nefeseydi. Yaklaştı ve alnımı öptü.

"Halledilmesi gereken şeyleri sağdıçlarım halletmeyince ben halletmek zorunda kaldım."

Arkadan Jimin bağırdı.

"Hadi lan oradan, sanki söyledin de yapmadık. Bak burada altı kişiyiz, damat falan demeyip döveriz seni."

Elimi kaldırdım.

"Jimin yavaş ol. Konuştuğun kişiye dikkat et."

Hoseok güldü.

"Daha on dakikanız var. Hâlâ bizim oğlan. İstersek döveriz."

Kollarımı bağladım.

"Bak sen. Yedirmem sevgilimi."

Lalisa elinde peçetelerle yanımıza yaklaştı.

"Muhabbet etmeniz harika ama çıkmanıza yedi dakika kaldı. Jeongguk ter içinde. Yaklaş buraya," deyip Jeongguk'un alnındaki terleri sildi. "Saçın bozulmamış iyi ki."

Ardından son kez makyajımı ve saçımı kontrol ettikten sonra ellerini kollarıma koydu ve gülümsedi.

"Hazırsın."

Gülümsemesine karşılık verdim ve ona sarıldım.

"Teşekkür ederim."

Jeongguk aceleyle konuştu.

"Harika anlar yaşıyorsunuz ama çıkmamız lazım. Chaeyoung hadi."

Lalisa'dan ayrıldıktan sonra Jeongguk'a baktım ve uzattığı koluna girdim. Jimin, Namjoon ve Yoongi önümüzde ilerlerken; Lalisa, Taehyung, Hoseok ve Seokjin de arkamızdan ilerliyordu. Konukların olduğu yere geldiğimizde yüzüme en büyük gülümsememi takındım. Hayatımı sevdiğim adamla birleştirmek o kadar mutlu edici bir şeydi ki, içim içime sığmıyordu.

İlk dansımızı etmiştik. Nikahımız gerçekleşmişti ve sonunda nihayet sonsuza kadar birbirimizindik.  Birkaç saatin ardından artık yorulmuştuk. Ve düğünümüz sona yaklaşmak üzereydi. Oturduğumuz masada yalnız kaldığımızda yorgunlukla başımı Jeongguk'un omzuna yasladım. Gelinlik giymek zordu. Üstüne bir de bütün gece topuklu ayakkabılarla ayakta olmak bütün enerjimi sömürmüştü. Ayaklarım ağrıyordu. Bir an önce eve gidip uyumak istiyordum. Jeongguk başını bana doğru döndürdü ve saçlarımı öptü.

"Az kaldı bir tanem. Biraz daha dayan."

"Evlenmenin bu kadar yorucu olduğunu bilsem yemin ederim evlenmezdim."

"Kalbim kırılıyor."

Başımı kaldırdım ve gülümseyerek yüzüne baktım.

"Evlendiğim kişi sen olunca bu şikayetlerim hiç önemli değil."

Güldü. O güldüğünde dünyanın en mutlu insanı oluyordum. Tüm dertlerimi unutuyor ve sonsuza kadar gülüşünü izlemek istiyordum.

Bir süre sonra salon boşalmıştı. Ailelerimiz ve yakın arkadaşlarımız dışında kimse yoktu. Nihayet eve gidebilecektik. Annelerimiz ve babalarımız tebrik etmek için bir kez bize bir kez daha sarıldılar. Kısa bir sohbetin ardından dışarı çıktık ve arabalara yöneldik. Kendi evimize gidiyorduk. Eve geldiğimizde ayakkabılarımı çıkarıp bir kenara attım. Hızlı adımlarla odaya gittim. Jeongguk da arkamdan geliyordu. Günlerce uyumak istiyordum. Çok yorulmuştum. Jeongguk'un yardımıyla gelinlikten kurtulduğumda hızlı adımlarla banyoya girdim. Zar zor ayakta duruyordum ama saçımı spreyler yüzünden girdiği kaskatı halinden kurtarmam gerekiyordu. Hızlıca duş alıp çıktım. Pijamalarımı giyerek kendini yatakta gelmemi bekleyen Jeongguk'un yanına kendimi attım. İkimiz de çok yorgunduk. Bu yüzden direkt uyumayı seçmiştik. Başımı göğsüne koydum ve kendimi uykuya bıraktım.

Doğru insanı bulduğunuzda her şey yoluna giriyor. En ufak kavgalarda bile birbirinizi anlıyor ve sorunu anında çözebiliyorsunuz. Tüm bunlar bilinmeyen numara olarak başlamış olsa bile Jeongguk aslında en başından beri beni bekliyordu, sadece bundan haberi yoktu. Benim onu beklediğim bariz belliydi zaten, hayatımın içindeki o eksikliği doldurabilecek tek insan oydu ve öyle de yaptı.

Çok kısa bir final oldu fakat hikayeden o kadar uzaklaşmışım ki maalesef uyabilecek en güzel son buydu. Destekleriniz için teşekkür ederim, her şey için minnettarım. Diğer hikayelerime bakmak isterseniz profilimi ziyaret etmeniz yeterli. Her zaman sizi dinlerim, unutmayın burada sizi seven biri var. Tekrar görüşmek dileğiyle, kendinize çok iyi bakın. Sizi çok seviyorum. ♥️

lost way | rosékookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin