4. Bölüm

2.5K 54 13
                                    

"Bak kızım sana çok önemli bir görev verceğim."

"Buyrun efendim. Her türlü göreve vatanımız ve milletimiz için hazırım."

"Dergicilikten anlar mısın kızım?"

"Tabi ki anlarım. Arkadaşlarıma yardım etmişliğim çok var."

Rıfat kahvesinden bir yudum aldı ve "tamam o zaman." dedi.

"Turan adında bir dergi çıkaracaksınız."

"Tamam efendim ama kiminle?"

"Neşe Biricik ve Melisa Orak ile birlikte çıkaracaksınız dergiyi."

"Dergide hiç erkek olmayacak mı?"

Tebessüm etmekten bıkmıyan Rıfat Gülmez tekrar gülümsedi.

"Dergide erkek olmayacak demedim kızım. Derginin kurucuları siz olacaksınız dedim."

"Peki diğer üyeleri kim olacak?"

Rıfat bir müdeddet bekledi. Denizde gözlerıni gezdirdi. Kahvesinden bir yudum aldı.

"Buna sen karar vereceksin kızım. İstediğin, güvenilir vatan sevdalılarını seçebilirsin."

Deniz sıçak ve iç ısıtan bir şekilde gülğmsedi. Kahvesini bitirdi ve "Tamam efendim." dedi.

Deniz kahvesini bitirdikten sonra Rıfat ve Müdür de bitirmişti.

Rıfat elinde bastonuyla birlikte ayağa kalktı.

"Dergiyi çıkarmak için yarın sabah çalışmaya başlayın kızım."

Deniz ayağa kalktı ve gülümseyerek "tamam." dedi. Müdürle birlikte Rıfat'ı yolcu etti ve işinin başına döndü.

21 Kasım 2019 İzmir 19:50
Cengiz Doruk hazırlanmış ve Nissan Skystar marka arabasına atladığı gibi Gamzenin evinin önüne gitmişti.
Arabadan indi ve asansöre bindi.

Telefonu çıkardı ve Gamze'yi aradı. Sonra da gülümseyerek telefonun açılmasını bekledi.

"Efendim?

"Ben geldim. Asansördeyim."

"Tamam. Ben de hazırım."

Cengiz "tamam." demiştiki asansör katta durdu ve kapı açıldı.

Gamze Cengizin karşısına çıktı.

İkiside telefonları kapattılar ve sesizce birbirlerine baktılar. Gözleri birbirine bir çok şey anlatıyordu. Aşk anlatıyordu, anlatıyordu ve korku anlatıyordu.

Gamze asansöre bindi ve gözleri hâlâ birbirinde kilitli kaldı.

Cengiz gözlerini Gamzenin gözlerinden tüm vücuduna çevirdi.

Gamze ne kısa ne uzun sayıbilecek kırmızı bir elbise giymişti ve elbisesinin altı tüllüydi. Eline de kırmızı, küçük bir çana almıştı.

Gamze gülümseyerek "nereye gidiyoruz?" diye sordu.

Cengiz de gülümsedi ve "sürpriz." diyerek düğmeye bastı.

Asansör en alt kata indi ve apartmandan çıktıktan sonra arabaya bindiler.

Cengiz gaza bastı ve araba ara yollardan, yıkık gecekonduların yanından geçerek deniz kıyısında bir lokantanın önünde durdu.

Cengiz arabadan indi ve gamzenin kapısını açtı. Gamze arabadan indi ve onun elini öptü. Anahtarları valeye verdi ve Gamzenin elinden tutarak içeriye girdi.

Gamzenin sandalyesini çekti ve kendi de sandalyesine oturdu ve Gamze'ye baktı. Gülümseyerek "çok güzel olmuşsun." dedi.

"Sağol sen de öyle."

"Ne yemek istersin?"

Gamze Cengizin masadaki ellerini tuttu ve gözlerinin içine bakarak "balık." dedi.

Cengiz sağ elini Gamzeden aldı ve garsonu çağırdı.

"Bize iki tane Kolyoz ve iki bardak kırmızı şarap."

Garson "hemen efendim." dedi ve gitti. Kısa sürede yemeklerle geri geldi. Servis etti, geri gitti.

Cengiz bir kaç lokma aldı ve denize baktı. "Sen bu uçsuz bucaksız denizden bile güzelsin." dedi.

Gamze gülümseyerek teşekkür etti. İçinde Cengize karşı tarif edilemez duygular vardı. Cengizin bütün ilgi alakasına rağmen bu tarifsiz duyguları açıklayamıyordu.

Duygularını açıklamak yerine "yatın ne planların var?" diye sordu.

"Azerbaycana gideceğim."

Gamze merakla "neden?" diye sordu.

Cengizin birden yüz hatları, gözleri ve sözleri değişti. Kaşlarını çattı ve "intikam için." diyerek tısladı.

Gamze her şeyi anlatırcasına Cengizin ellerini tuttu. "Kendine dikkat et." dedi.

Bu sırada kemancı keman çalmaya başladı.

Cengiz ve Gamze balıklarını bitirdikten sonra Cengiz, ayağa kalktı ve Gamzeyi dansa kaldırdı. Ellerini tuttu ve gözlerinin içine baktı.

Vücudları birbirine değerken gözleri birbirine kilitlenmişti.

Cengiz şimdi tam sırası diye düşündü ve tebessüm etti.

"Seni seviyorum Gamze."

💀BÖLÜM SONU💀

Vatan Bekçileri (+18) (Ara Verildi)Kde žijí příběhy. Začni objevovat