19. Bölüm

689 15 0
                                    

24 Kasım 2019 İzmir 21:00
"Bütün her şey hazır mı?"

Gamze gülümseyerek "evet." dedi ve şişede kalan suyu bitirdi. Yenisini doldurdu.

"Bu operasyonu nasıl yapacağız."

Cengiz "yolda anlatırım."  dedi ve sırt çantasını omzuna taktı. Aşağıya indi. Diğerlerinin de inmesiyle kendisine yeni alınan BMW M4 marka araba'nın şöfor koltuğuna oturdu. Herkesin binmesiyle anahtarı kontağa soktu ve arabayı çalıştırdı. Gaza bastı ve tozu dumana katarak sürmeye başladı.

"Sen Hükümet konağında dürbününle bekleyeceksin Sıla. Sinek bile uçsa bana haber vereceksin."

Sıla gülümseyerek "tamam." dedi ve sırt çantasından dürbünü aldı. Tabancasını beline taktı.

Cengiz arabayı hızlı sürebildiği kadar sürdü ve arabayı saat kulesinin yakınlarında bir yere park etti.

"Hepimiz ikişer dakika arayla sırasıyla ineceğiz. İlk önce Sıla inecek ve Hükümet konağında etrafı kolaçan edecek."

"O zaman ben iniyorum."

Cengiz gülümseyerek "tamam." dedi ve Sıla arabadan indi. Kaldırımda yürüyerek gözden kayboldu.

"Sıra sende Ramazan. Bir simit al ve bir banka otur." 

Ramazan "tamam." dedi ve iki dakika sonra arabadan indi.

"Şimdi de ben ineceğim. Sen burada bekleyeceksin Gamze."

Gamze "hayır." dedi ve torpidonun gözünden bir tabanca aldı.

"Sıra bende Cengiz Doruk."

Cengiz bir şeyler söylemek için ağzını açtı ama sonra vazgeçti. Pes etmiş bir şekilde ofladı ve "tamam." dedi. Çünkü Gamzenin pes etmeyeceğini biliyordu. Gamze inince kendisi de indi ve çantasını alarak arabanın kapısını kapatıp kilitledi. Gamze ile ağaçların arasından yürüdü ve saat kulesinin karşısındaki banka oturdu. Etrafı izlemeye ve Gamzenin elini tutmaya başladı. Aynı anda yağmur da yağmaya başladı. Yağmur ince ince yağıyordu ve ortama romantizm havası katıyordu.

Cengiz bu havada sağına, soluna, arkasına ve önünde baktı. Önünde iki üç tane çanta gördü. Telsize "geç kaldık." diye tısladı.

"Saat kulesinin önünde üç tane çanta var. Ramazan çabuk o çantaların içine bak ve bana onlarda ne olduğunu söyle. Ben de her ihtimale karşı bomba imha uzmanını arıyıyorum şimdi."

Ramazan "tamam." dedi ve Saat Kulesine koştu. Çantaları açtı ve içinden hiç beklemediği bir şey çıktı. Şaşkınlıkla çantanın içine bakarken Cengiz ve Gamze'ye gelmelerini işaret etti. 

Cengiz hızlı adımlarla yürüdü. Çantanın içine baktı. "Lanet olsun." diye bağırınca bakışların üzerinde toplandığını hissetti. Sesini kıstı.

"Şerefsizler bizimle dalga geçiyor resmen."

Ramazan içinde iç çamaşırları olan çantayı kapattı. "Fena tuzağa düştük." dedi.

"İzmirin başka bir tarihi güzelliği var mı Cengiz?"

"Çok yer var. Hepsini birden arayamayız."

Ramazan çantayı öfkeyle yere fırlattı. "Ama bir yerden başlamalıyız." diyerek isyan ve itiraz etti.

Cengiz "tamam." dedi ve bir kaç dakika sustu.

"Bence bu sefer bir kiliseye saldıracaklar. Bu yüzden Ayavukla Kilisesine gitmeliyiz."

Ramazan "tamam." dedi ve olanları Sıla'ya söyledi.

Sıla Hükümet Konağından çıktı. Ramazanın elindeki üç çantadan birini aldı. Çantalardan birini de Gamze aldı ve arabaya döndüler.

Cengiz kilitli kapıyı kumanda ile açtı ve şöfor koltuğuna oturdu.

Ramazan ve Sıla da arka koltuğa geçti.

Gamze ön koltuğa oturmadan önce bacığının çözüldüğü fark etti. Arabaya binmeden yere eğildi. Bacığını tekrar bağladı. Bir şey dikkatini çekti ve arabanın kapısını açtı.

"Arabanın altında kırmızı bir şey yanıp sönüyor."

Cengiz, Ramazan ve Sıla'ya "arabadan inin!" diye bağırdı. Kendisi de arabadan  indi ve altına baktı. "Üç dakikam var." diye düşündü ve tekrar arabaya bindi.

Arabayı çalıştırdı ve gaza bastı. Direksiyonu bir sağa bir sola kırdı. Nereye gideceğini bilmeyerek ve boş bir alan bulmaya çalışarak arabayı sürüyordu. Beyninde bir ampul yandı, şimşekler çaktı. Kararını hızla verdi.
Gazı kökledi ve direksiyonu sağa kırdı. Arabaları hızla solladı. Sola kırdı direksiyonu ve önü boşaldı. Gaza tüm gücüyle bastı. Gaz pedalı kırılacaktı neredeyse. Hız ibresi yüzaltmışı gördü.

Bomba tüm gürültüsüyle patladı. Araba denizin mavi sularına uçmuştu. Cengiz Doruk büyük kahraman olmuştu artık.
Fakat şehit bir kahraman değil yaşayan bir kahramandı Cengiz Doruk. Araba denize düşmeden önce kendisini arabadan fırlatmıştı. Fırlattığı anda telefonu çalmaya başlamıştı.

Cengiz muzaffer bir edayla telefonu açtı ve "iyiyim." dedi.

"Görev başarılı. Kimse ölmedi. Ben de yaşıyorum."

👑BÖLÜM SONU👑

Vatan Bekçileri (+18) (Ara Verildi)Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora