Vatan Bekçileri (+18) (Ara Verildi)

8. Bölüm

22 Kasım 2019 Bakü 16:45
Cengiz'in bindiği uçak Bakü'ye inmişti.

Cengiz valizini eline aldı ve havalimanından çıktı. Kendisini bekleyen kırmızı tofaşa bindi ve "Selamun Aleyküm." dedi.

İbrahimov da selam verdi ve arabayı çalıştırdı. "Kısa sürede orada oluruz." dedi ve ayağını gaz pedalına bastı. Direksiyonu sağa kırdı ve sağdaki yola kırdı. Kısa sürede diğer vatansever kardeşlerinin bulunduğu evin önüne geldiler.

İbrahimov arabayı park ettikten sonra  torpidodan tabancasını aldı ve arabadan indiler.

"Kaçıncı apartmana gireceğim?"

"Ben seni Hasan'ın yanına çıkaracağım. Biraz dinlenirsin. Sonra da Karabağ'a gideriz."

"Karabağ yakın mı?"

İbrahimov gülümseyerek "evet." dedi ve asansörğn düğmesine bastı. Asansör üçüncü kata çıktı.

İbrahimov kapıyı çaldı.

Kapı, Hasan tarafından açıldı. Hasan Cengizi karşısında görünce epey şaşırdı. Resmen küçük dilini yutmuş gibi oldu. Şaşkınlığını kısa sürede atlattı ve gülümseyerek Cengiz'e sarıldı.

"Kardeşim benim. Doğru yolu bulup tekrar Devletimizin savunucusu olacağını biliyordum."

"Devlet intikamımı almama yardım ediyor. Beni buraya gönderiyor. Bu yüzden evet. Devletimi bundan sonra ben de yeniden sizinle birlikte savunacağım. İslamı yeniden sizinle birlikte savunacağım. Türklüğü yeniden sizinle birlikte savuncağım karındaşım."

Hasan tebessüm etti. "Buna sevindim." dedi.

"İçeriye geçsene! Dinlen biraz."

Cengiz gülümseyerek "tamam." dedi ve içeriye geçtiler.

Cengiz valizini bir kenara bıraktı ve "ne zaman gidiyoruz?" diye sordu.

Hasan Cengizin yanına oturdu. Gülümseyerek elini bacağına vurdu. "İntikamını alacağız Kardaşım." dedi.

Cengiz hırlayarak "alacağız." dedi ve arkasına yaslandı.

"Ben biraz uzanacağım."

İbrahimov "tamam." dedi ve Cengiz odasına çekildi. Akşama kadar uyudu.

Hasan Karabağa gidileceği zaman Cengizi uyandırdı.

Cengiz kamufulajını giydi ve tabancasını beline taktı.

On vatansever, İbrahimov ve 4 Karındaşıyla hızla Karabağa gitti.

Cengiz elinde valiziyle arabadan indi ve bir gecekonduya girdi. Arkasından yoldaşlarının da girmesiyle tebessüm etti. Eski, yıpranmış bir koltuğa oturdu. Eline de bir P90 aldı.

"Hadi hazırlanın da şu şerefsizlerin tepesine binelim."

Mehmet tebessüm etti. Eline MPT76 aldı ve "ben hazırım." dedi.

Hakan ve Hüseyin ellerine Dragunov SVD keskin nişancı tüfeğini aldılar. "Biz de hazırız." dedi.

Diğerleri de hazırlandı ve gecekondudan çıktılar.

Birden silah sesleri duyuldu. Barut kokuları burunlarına kadar gelmişti şimdiden.

Cengiz "barut kokusunu özlemişim." dedi ve ağacın arkasına saklandı.

"Bize çok yakınlar."

İbrahimov arabanın arkasına saklandı. "Merak etme." dedi.

"Şu an tepenin arkasındalar. O tepe'yi geçmeleri imkansız. Çok iyi bir savunma hattımız var."

Cengiz "tamam." dedi ve saklandığı ağacın arkasından çıktı. Orman içindeki patikadan yürümeye başladı ve arkasındakiler onu takip etti.

Cengiz ve Karındaşları patikadan tepeye çıktılar. Bir kısmı ağaçların arkasına bir kısmı ise ağaçlarların arkasına saklandı.

Ermeniler tepenin başına jeepleri yığmış ve onlar da Azeriler gibi bir savunma hattı kurmuştu. Ama üstünlük tepede olan Azerilerdeydi.

İbrahimov "roket!" diye bağırdı.

Zaman durmuş, Azerbaycan Türkleri ve dokuz Türkiye Türkü donup kalmıştı. Donmayan tek isim ise Hakandı. Nişan almış, tetiğe basmış ve kurşun namlusundan çıkmıştı.

Roket kurşunun çarpmasıyla havada patladı. Birden donan Türkler yeniden alevlendi.

İbrahimov roketçiye baktı. "Roketçi nişan al." diye bağırdı.

Roketçi kendisinden istenileni yaptı. Nişan aldı.

İbrahimov bu sefer "ateş!" diye bağırdı.

Roketçi tekrar denileni yaptı. Ateş etti. Roket hızla savunma hattının arkasına düştü. Bir kaç çınar ağacı devrildi.  Ermeniler çatışma esnasında alevler çok büyümeden, yangına mahal vermeden söndürdüler alevi.

Cengiz ileriye çıkarak boş bir taşın arkasına yaslandı. Artarda ateş etti. Silahının şarjörü boşalttı. Tabancasını çıkardı. Kurşunlara aldırış etmeden hızla koşmaya başladı. Sonunda bir taşın arkasına saklandı.

Hasan Cengizin yanına koşarken omzundan vurularak yere kapaklandı.

Cengiz hiç düşünmeden ve beklemeden Hasanı kendine doğru çekti. "İyi misin Kardaşım?" diye sordu.

Hasan tebessüm ederek öksürdü. Gözlerini yavaş yavaş kapattı.

🕵BÖLÜM SONU🕵