17. Bölüm

754 15 0
                                    

24 Kasım 2019 İstanbul 15:30
MİT Başkanı Oğuzhan on beş dakika içinde otelin otoparkına arabasıyla girdi. Pikapın yanına park etti.

Cengiz arabadan çıktı ve kapıyı kapattı.
Oğzuhanla selamlaştı.

"Sırada başımıza gelen bela nedir?"

"Örgütün içinde hâlâ adamlarımız var bize artarda bombaların patlatılacağını söyledi."

Razaman "nerede ve ne zaman?" diye sorarak araya girdi.

"Sadece birisini biliyoruz. O da Galata kulesinde olacakmıi ama zamanını bilmiyoruz. Zamanını ne yap öğren dedim."

Cengiz "Galata kulesi." kelimesini duyar duymaz diğerlerini duymadı. Pikapa atladı ve arabayı çalıştırdı. Gamze'yi aradı fakat telefon açılmadı.

Herkes Cengizin telaşlı tavırlarını gördü ve "ne Oldu?" diye sordu.

"Gamze Galata Kulesine doğru gezmeye çıkacaktı. Dönmesi için aradım. Ben oraya gidiyorum."

Sıla "ben de geliyorum." dedi ve yan koltuğa geçti.

Cengiz gaza bastı ve direksiyonu sola kırdı. Otoparktan çıktı. Arabayı Galata Kulesinin yakınlarına park etti. Sıla ile birlikte arabadan indi. Kapıyı kilitledi.

"Sıla bir kez de sen ara şu kızı. Neredeymiş? Onu bulmamız lazım."

Sıla "tamam." dedi ve Galata kulesine doğru koşarken Gamze'yi aradı. Fakat cevap yine gelmedi. Telefon yine açılmadı.

Sıla "açmıyor." dedi ve kulenin içine girdiler. Cengiz Sıla ile asnasöre bindi. Sonrada asansör durdu. Asansörden indiler ve meridvenlerden cafe'ye çıktılar.

Cengiz gözleriyle etrafa bakındı ve Gamze'yi gördü. Hemen yanına gitti. "Neden telefonlarını açmıyorsun." diye çıkıştı.

Gamze dışarıya bakmaya son verdi ve hızla kafasını Cengize doğru çevirdi. Yüzündeki ciddi ifadeyi görünce gülümsemesine son verdi.

"Telefonumun şarjı bitmiş."

"Hemen buradan çıkmalısın. Zarar görmeni istemiyorum."

Gamze kahvesinden son yudumunu aldı ve "neden?" diye sordu.

Cengiz tabancasını belinden çıkardı ve etrafına bakındı. Masanın altında gizlice mermiyi yuvasına götürdü. Tekrar etrafına bakındı. Bağrışmalar ve kaçışmaların olduğu tarafa döndü. Tek el ateş etti ve başarılı oldu.

Cengizin tabancasından çıkan kurşun canlı bombanın parmağını kopardı.

Cengiz bir kez daha tetiğe bastı ve canlı bombanın kafatası parçalandı.

Gamze korkarak Cengize sarıldı.

Cengiz de Gamze'yi kollarıyla sardı. Boynuna öpücük kondurarak "geçti." dedi.

"Hadi otele dönelim."

Gamze çok korkmuştu. Kendini gülümsemeye zorladı ve başını salladı.

"Korkma sen benim kadınımsın. Benim kadınım korkmaz."

Gamze hafifçe güldü. "Tamam." dedi.

"Haydi o zaman gidelim."

Sıla kafasıyla yerdeki cesedi işaret etti. "Bunu ne yapacağız?" diye sordu.

"Polisi ara durumdan haberdar et. Onlar halleder."

Sıla "tamam." diyerek Cengizin söylediğini yaparken onu takip etti. Merivenlerden indiler ve asansöre bindiler. Asansörle en alt kata indikten sonrada sokakta yürümeye başladılar.

"Sıradaki yerler neresi olacak sence Cengiz?"

Cengiz, göz ucuyla Sıla'ya bakarken kapıyı açtı. Pikapa yaslandı.

"Bu şerefsiz tarihsiz, vatansızlar tarihi güzelliklerimizi hedef almış belli ki."

Sıla şöfor koltuğuna oturdu. Anahtarı kontağa yerleştirdi ve çevirdi.

"Nereden anladın?"

"Baksana! Önce Ayafosya sonra da Galata Kulesi. Sence bu ikisi bir tesadüf olabilir mi?"

Sıla gülümseyerek "mantıklı tahmin." dedi.

"Bunları Oğuzhan Başkanımızın yanında konuşuruz. Haydi arabaya binin."

Cengiz "tamam." dedi ve Pikapın kasasına oturdu.

Gamze de Cengizin yanına oturmak istedi. Öyle de yaptı. Uzandı ve kafasını yastığa koydu.

Cengiz de bağdaş kurduğu ayaklarını uzattı. Sırtına bir tane yastık koydu.

"Otele gidince biraz dinlen. Yaşadıkların kolay değil."

Gamze "tamam." dedi ve Cengize yaklaştı. Ellerini göğsüne koydu ve boynuna bir öpücük bıraktı.

Sıla direksiyonu sağa kırınca ikisi de sallandı ve gülüştü.

Sıla arabayı bir kenara park etti ve çalan telefonunu açtı.

"Sıradaki saldırı İzmirdeki 34. Osmanlı Padişahı ve 99. İslam Halifesi Sultan 2. Abdulhamidin yaptırdığı saat kulesine olacak."

Sıla "tamam." derken Cengiz arkadan atlamış ve şöfor koltuğunun kapısını açmıştı. Soran gözlerle Sıla'ya bakıyordu.

Sıla da Cengize bakarak Başkan Oğuzhana "zaman belli mi?" diye sordu.

"Hayır bu yüzden eşyalarınızı toplattım ve havalimanına götürmesi için Ramazana verdim. Onunla orada buluşacaksınız."

Sıla "tamam. Hoşçakalın." dedi.

Oğuzhan da "hoşçakal." dedi ve telefonu kapattı.

Cengiz Sıla'ya merakla bakmaya devam ederken "ne oldu?" diye sordu.

"İzmire dönüyoruz. Sıradaki hedefleri oraymış."

Cengiz "tamam." dedi. Tabancasını çıkardı ve torpido'ya uzandı. Açtı ve tabancasını koydu. Torpidoyu kapattı.

"Hadi sen yana geç."

Sıla itiraz etmeden denileni yaptı ve yan koltuğa geçti.

Cengiz de şöfor koltuğuna oturdu. Kapıyı kapattı ve camdan kafasını çıkararak Gamzeye seslendi.

"Sıkı tuttun bebeğim."

Gamze "tamam.  derken Cengiz el frenini indirdi. Gazı kökledi ve kısa sürede havalimanına ulaştı. Arabayı otoparkına park etti ve anahtarı çıkardı. Ramazanı gördü ve arabadan indi. Sılanın da indiğini ve Ramazana sarıldığını gördü.

Ramazan Sıla'yı yanağına yumuşak ve tutkulu bir öpücük bıraktı.

"Seni çok merak ettim." 

Sıla gülümseyerek "güvendeyim." dedi. Otoparktan çıktılar ve uçağa bindiler.

Ramazan ve Sıla yan yana sağ taraftaki koltuklara, Cengiz ve Gamze de sol taraftaki koltuklara oturdular. Keyifli bir yolculuk yaptılar.

24 Kasım 2019 İzmir 19:00
Uçak İzmire indiğinde Cengiz gülümseyerek Gamze'ye baktı. Onu dürterek uyandırdı. Ramazan ve Sıla'yı takip ederek Gamzeyle birlikte uçaktan çıktı.

Valizleri aldı ve taxi"yi durdurdu.  bindiler.

Taxici "nereye süreceğim." diye müşteri memmuniyetini umursamayarak soğukça sordu.

Cengiz Gamzenin evinin adresini verdi.  Taxici iki kelime bile etmeden eve doğru hızla sürdü.

Cengiz taxici'ye parasını ödedi. Valizleri ve iyi günler dileyerek yoldaşlarını takip ederek eve girdi.

💭BÖLÜM SONU💭

Vatan Bekçileri (+18) (Ara Verildi)Where stories live. Discover now