BÖLÜM 4 "SEVİLMEK"

172K 11.1K 8K
                                    

INSTAGRAM: hikayelerindeyasar

Yorum yapıp oy vermeyi lütfen unutmayın. Sizi seviyorum :)

BÖLÜM 4 "SEVİLMEK"

"Bu boktan hayatımda belki bir kere olsun ben de sevilmek istiyorumdur, kim bilir..."

Ali'yi öyle çok izlemiştim ki onu tanıdığım zamandan bu yana, yüzünün her mimiğimi, her halini biliyordum neredeyse. Ama şimdi onda ilk defa gördüğüm ya da yeni fark ettiğim bir duygu vardı, sanki o güzel yeşil gözlerinin altında çaresizlik saklanıyordu. Yaralı, can çekişen bir taraf vardı. O bütün ihtişamlı hayatının altında aslında çok büyük dertleri olduğunu ilk o zaman anladım.

Kalbim acıdı, elim ona uzanmak yaralarını kapatmak için harekete geçerken hızla yumruk yaptım onları. Onun hiçbir şeyiydim ben, ne arkadaş ne başka bir şey... Ona uzanmaya, onunla bu konuyu konuşmaya hakkım yoktu.

"Vaktin var mı?" dedi hemen sonra Ali, bunu sorarken kol saatine bakmıştı. Ne için olduğunu anlamazken soru dolu bakışlarla ona baktım.

"Sana gerçek beni göstermek istiyorum." Ali tek hece güldü. Keyifsiz bir gülüştü. Kendiyle alay eder gibi görünüyordu. "Aklı başında, ayakları yere sağlam basan bir kızsın. Benim gibi 'biriyle' uğraşıp zamanını boşa harcamanı istemiyorum."

Hala söylediklerinden tek kelime anlamıyordum. Bu kibarca beni sevme demekti sanırım. İçim soğurken oradan uzaklaşıp gitmek, yurttaki odamda yorganımın altına sığınmak istedim.

"Benimle gel." Ali'nin eli bileğime dolanırken ne diyeceğimi ne yapacağımı bilemedim, bir şaşkınlık nidası koparken dudaklarımdan onun peşinden çıkışa doğru sürüklendim. Başını kaldırıp bizim halimizi fark eden bir iki konuk dışında kimse benimle ilgilenmese de sanki herkesin gözleri bizim üzerimdeymişçesine utandım.

"Ne oluyor? Nereye gidiyoruz?"

"Şşh," dedi Ali cevaben. "Daha fazla soru yok."

Şaşkınlıkla ne diyeceğimi bilememenin ve yanlış bir şey söylemekten korkmanın telaşıyla Ali'nin beni sürüklemesine izin verdim.

Tam otelin dışarısına çıktığımızda Ali elimi bıraktı ve valenin arabasını getirmesini beklerken bana doğru döndü. Onunla ilk defa böylesine yakındım, ilk defa beraber vakit geçiriyorduk ve birazdan onun arabasına binecektim. Kalp atışlarım heyecanla göğsümü döverken sakinleşmek için olduğum yerde sallandım.

"Ali Bey merhaba."

Bir kurtuluş arar gibi yanımıza gelip Ali'nin önünde ceketini ilikleyen adama gözlerimi çevirdim. İçeride çalışan görevlilerden biri olmalıydı.

"Ayrılıyor musunuz, efendim?" Ali cevap vermeyip dik dik bakarken ben cılız bir sesle "Evet," dedim. Dediğim gibi Ali'nin bakışları beni bulurken utançla dudaklarımı birbirine bastırdım. Şu an tek yapmak istediğim bu gergin ortamdan ayrılmaktı.

"Maalesef, babanızın kesin talimatı var, gecenin sonuna kadar davette olmalısınız."

Ali yüksek sesle, ben içimden geçirsem bile utanacağım bir küfür etti.

"Efendim lütfen, ben zor duruma düşeceğim. Bari siz girip açıklama yapsanız?"

Ali boğuluyormuş gibi papyonunu çıkarıp gömleğinin önündeki ilk iki düğmeyi açtı. Adama döndüğünde gözleri alev alev yanıyordu. Adam onun kendisini azarlayacağını anlayıp geri çekilirken "Ben durumu anlatırım efendim, size iyi eğlenceler," dedi.

MAĞLUPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin