BÖLÜM 20 "SUÇ ORTAĞI"

144K 8.8K 8K
                                    

Merhaba :) Gecenin ikisi ve uzun bir yeni bölüm :) Lütfen oy vermeyi ve satır içi yorum yapmayı unutmayın <3

20.BÖLÜM "SUÇ ORTAĞI"

Adım Ceylin Aksu.

Kendini her daim insanlardan soyutlayan, insanlar bakışlarını kendisine çevirince yüzü kızaran, konuşmaya korkan, fikirlerini cesurca ifade edemeyen, sessiz, sedasız, içinde konuşmaktan hiç yorulmayan, kitapların içinde yaşamaktan sıkılmayan ve bir adamı gizlice seven o kız.

Ben Ceylin Aksu.

Hiç korkmadan sevdiği adamı öpen, onun evine taşınan, insanlarla konuşabilen hatta onlarla tartışan, uzun zamandır iç sesini kaybetmiş, okumak yerine sadece yaşayan o kız.

Değişim bu kadar hızlı olabilir miydi? Yoksa hayatı boyunca bir kozada yaşayan benim artık kabuklarımı kırıp dış dünyaya açılma zamanım mı gelmişti? Yaşamak böyle bir şey miydi?

Başımı kaldırdım ve Ali'nin irislerinde kendi korku dolu gözlerimi görürken yutkunamadım. Dudaklarım alev alıyormuş gibi yanarken boğazıma takılan yumru konuşmamı engelledi. Zaman ayaklarımın altından çekildi, hemen arkamızda bizi şok olmuş gözlerle izleyen Ece'nin varlığı silindi. Kalp atışlarım ağzımda atarken sadece ben ve Ali kaldık.

Ben Ceylin Aksu, hayatı boyunca hiçbir sınırın dışına çıkmayan ben, Ali'yi iki kez öpmüştüm. Tekrar ediyorum. İki kez.

"Ali ben-" Öyle bir anlık öfkeyle tutup Ali'yi öpmeme ne diyeceğimi bilemezken Ali'nin bakışlarının hala dudaklarımda olduğunu fark ettim. Ne utanmazdı!

Boğazımdaki yumruya rağmen zorlukla konuştum. "Ali ben, çok özür dilerim."

"Yine öpüp sonra sadece arkadaşız diyeceksen hiç başlama." Ali ağzının içinde homurdandı.

Ne yapmak istemediğimi o kadar bilmiyordum ki, bir yandan içim, tut öp, ona onu ne kadar sevdiğini söyle diyordu bir yandan da onu daha tanımıyorsun hayır diyeceğini biliyorsun, ya herkes gibi o da çeker giderse hayatından diyordu. Çünkü biliyordum hayat acıta acıta öğretmişti, bir gün bir noktada herkes giderdi.

"Ben-"

"Sen?"

Bakışlarımı kaçırdım. Utangaç Ceylin'in yanakları kızarırken Ali'yi bir anda tutup öpen cesur Ceylin etrafta görünmedi.

"Ben ne diyeceğimi bilemiyorum." Bu sefer başımı önüme eğdim, son anda Ali'nin dudaklarının keyifle yana kıvrılışını görürken sıkkın bir nefes verdim.

Ali şu an bir bipolar hastası olduğumu düşünebilirdi. Bu dengesizliğimi başka açıklayan bir durum büyük ihtimalle ona göre yoktu. Ama durum tamamen benim kendimle alakalıydı. Onunla bir şeyler yaşama fikrinden deli gibi korkuyordum, çünkü beni sevmediğini biliyordum. Beni sevdiğini söylese, bir imkansız gerçek olsa bile, ona inanmam ve güvenmem zaman alacaktı, çünkü Ali sevgiyi bilen biri değildi. Bir gün bir noktada sıkılıp gider diye korkarak bir şeyler yaşayamazdım. Bu benim sonum olurdu.

Böyle düşünmeme rağmen, içimde bir yerlerde onu deli gibi kıskanan bir taraf vardı. Derin'in Ece ve Ali'yi göstermesinden ve beraber olduklarını ima etmesinden sonra, bir de Ece Ali'nin hemen yanına gelince içimde bazı duygular infilak etmişti. Sanki beni öptükten ve beraber onca şey yaşadıktan sonra Ali'nin başka biriyle olma fikri bile çıldırtmıştı. Ona da Ece'ye de aramızdakileri ispat etmek istemiştim. Çünkü ne kadar olmasını istesem de ben de Ali ve benim asla sadece arkadaş olamayacağımı biliyordum.

MAĞLUPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin