BÖLÜM 10 "TEHDİT"

139K 9.6K 6.7K
                                    

Helllooo, özlediniz mi benii?

Yorumlarda buluşalım <3

Oy vermeyi ve yorum yapmayı lütfen unutmayın, sizi seviyorum <3

BÖLÜM 10 "TEHDİT"

Bütün gece Derin bir türlü odaya gelmediği için bir sağa bir sola dönerek yatarken huzursuzca dün yaşananları düşünüp duruyordum. Alt tarafı Derin'e onunla ilişkisi ile ilgili bir soru sordum diye amfinin orta yerinde bağırarak saçma sapan bir tepki vermişti ve hem kendini hem de beni rezil etmişti. Öyle kötü hissetmiştim ki kendimi, herkesin ortasında durumu daha da büyütmek istememiştim. Üstüne üstlük bir de gidip Ali'nin omzunda ağlamıştım.

Kendimi oldukça kötü hissederek en sonunda uyumak için çabalamayı bırakıp kenarda çalan telefonumun alarmını kapattım. Telefonu alıp bomboş hissederek saate bakarken, bugün sabahın onuna ders koydukları için öfkeyle söylendim. Şu an saat sekiz buçuktu ve bir buçuk saat içerisinde toparlanmam gerekecekti.

Telefonumu bırakmak için dönerken telefon elimde titredi hızla kendime çekip gelen mesaja baktım. Mesaj Ali'dendi. Dün omzunda ağlayıp ondan zorlukla kendimi koparttıktan sonra beni yurda bırakmadan önce telefon numarasını rehberime kaydetmişti.

"Günaydın, nasıl oldun?"

Bu saatte onun uyanık olmasına şaşırırken, onun sabah derslerine hiç gelmediğini düşünerek kaşlarımı çattım, acaba devamsızlığı sonunda umursayıp derslere gelmeye mi karar vermişti?

"İyiyim, günaydın."

Çok geçmedi ki telefonum yeniden titredi.

"Kampüse geldim sayılır, bir kahvaltı yapar mıyız?"

Bu saatte hem okula gelmesi, hem de kahvaltı yapmayı teklif etmesi beni şaşırtırken aynadan kendi halime baktım. Saçım çok kötü durumdaydı, en kötü ihtimalle onları düzleştirmem, eh bir de kıyafet seçip üzerine gözaltlarımı kapamam gerekiyordu. Uyuşuk bir insan olduğum için bunların ne kadar sürebileceğini biliyordum. O yüzden hızla olumsuz cevap yazdım.

"Hazırlanmam uzun sürer, derste görüşürüz."

Ali ardından bir şey yazmazken çok mu kaba olduğumu düşünüp geri dönüp mesajımı okudum. Keşke bir gülümseyen yüz koysaydım, ya da başka bir bahane bulsaydım diye diye zorlukla banyoya girdim.

İlginç bir şekilde insanlar beni kırsa bile ekstra ekstra fazla bir şekilde onlara değer veriyordum. Bu Ali olmasa bir başkası olsa bile, genelde hep evet deme eğilimindeydim. Hayır dediğimde sanki suçlu olacakmışım gibi hissediyordum. Bu her durumda geçerliydi, bazen bu yüzden kendimi çok sıkışık durumlara sokuyordum ve bundan nasıl kurtulacağımı bilmiyordum. İnsanlara bu kadar önem vermeyi bırakıp biraz kendimi düşünmem gerekiyordu...

Banyoda karışık saçlarımı taramaya çalışıp başaramayınca oflayarak duşa girmeye karar verdim. Sabahları duş almayı becerebilen o insanlardan değildim, bugün uyku tutmamıştı ama normalde olsa son on beş dakika uyandığım için zorlukla ilk bulduğum kıyafeti giyer, saçlarımı taramadan bir atkuyruğu ya da topuz yapar fakülte binama geçerdim.

Şimdi Ali'yi göreceğin için diyen beynimi susturup duşun altında kaslarımı yumuşattım. Dün Derin'le yaşadıklarımız, tüm sınıfın bana gülmesi tekrar aklıma gelirken oflayarak suyu kapadım ve bornozuma sarıldım. Banyoda saçlarımı kurutup taradıktan ve yeniden saç diplerimi fark edip boyamam gerektiğini anladıktan sonra söylene söylene banyodan çıktım.

MAĞLUPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin