Thirteen

465 61 49
                                    

Ben yara gibiyim
Gönlündeki yarayı kapat n'olur

Emir Can İğrek - Nalan

Zil sesi evin içi dolarken ilk başta gözlerimi açamadım. Dün gece o kadar yorulmuştu ki gözlerim ağlamaktan, öyle sızlıyorlardı ki, açamamıştım. Fakat art arda çalmaya devam eden zil sesleri beni yataktan büyük bir huzursuzlukla kaldırdı. 

Odamdan çıkıp hole girdiğimde kapının deliğinden bakma ihtiyacı duymadan kapıyı açtım. Karşılaştığım koyu renkteki gözlerle duraksadım. Gözlerimi gözlerinden çekemedim. Ağzım şaşkınlıkla açılırken kaşlarımı çattım. Bana söylediği sözlerden sonra evime ne için gelmiş olabilirdi ki?

Yusuf'un yüzü eskiden hiçbir zaman ciddi olamazdı. Her şeye, en ufak şeylere bile gülebilirdi o. Fakat artık yüzü o kadar ciddiydi ki, sanki hiç gülmemişti hayatı boyunca. Sanki o eski şebek Yusuf o değildi. 

Bu tavırlarının sadece bana karşı olduğunu biliyordum.

"Y-Yusuf?" diyebildim mırıldanarak. İçeri girmesi için kenara çekildim.

İçeri girmedi. "O kadar durmayacağım." dedi.

"Pekâlâ," derken başımı salladım. "Ne için geldin?"

Derin bir nefes alıp verdi. Diyeceği şey onun için zor gibiydi. Yutkundu. Gözlerimin içine, derinine baktı. "Buğlem," dedi.

Yıllar sonra adım ağzından yumuşak bir şekilde çıkmıştı.Size yemin ederim, oturup ağlayabilirdim.

Alt dudağımı duygusallıkla ısırırken ona bakmaya devam ettim. Derin nefes alıp verdi. Başını geriye attı ve gözlerini kapattı. Ardından cebinden bir flash bellek çıkardı. Belleği avucunun içerisinde sıktı. Bana vermekte zorlanıyor gibiydi. Onun içinde ne olduğunu merak ettim ama sustum.

"Al," dedi bana uzatırken.

Çekinerek aldım. "Ne var bunda?" diye sordum.

"Egemen'in senin yokluğunda, seninle konuşur gibi çektiği videolar."

Ağzından çıkan bir cümle, beni alt üst ederken gözlerine bir enkazmışım gibi baktım.

Aslında öyleydi. Ben bir enkazdım.

"Ne?"

"Kimseye söylememiş videoları çekerken. Ben de bilmiyordum, üstelik her an onun yanında olmaya çalışırken. Bana bile anlatmadığı şeyler vardı Buğlem, sanırım onları sana anlatmış." derken elime bakıyordu.

"Bunu o mu yollattı?" diye sordum çaresizce.

"'Son kavgamızda beni dinlememişti. Bitmeden önce son sözlerimi söylemeliydim.' diyerek elime tutuşturdu bunları Buğlem."

Ben ağzımı açamadan, sadece öyle dururken o devam etti. "Sanırım buradan taşınman ikiniz için de daha iyi olacak."

Gülümsemeye çalıştım. Başaramadım. Ağzımdan tek bir kelime çıkmadı. Haklıydı, burada duramazdım. Gidecektim. Buradaki varlığım ona sadece zarar veriyordu. Ben ona daha fazla zarar veremezdim.

Yusuf arkasını döndü. Bir-iki adım attı. Ben dolmuş gözlerimle arkasından onu izlerken o  durdu. Tekrar bana döndü. Gözlerimin içine baktı. Hızlıca yanıma gelip beni kollarının arasına aldı. Sımsıkı sarıldı. Ben de ona sarılırken ağzımdan bir hıçkırık kaçtı. Onun dostluğuna öyle hasrettim ki.

Son DansΌπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα