SAVAŞ YILLARI

Soğuk ve yağmurlu günde pencerenin karşısına geçmiş oturmakta olan Selma   hanım derin düşünceler içerisinde kıvranıp duruyordu. Aklında bir sürü düşünce vardı, ve uzun bir süre daha bu karamsar düşüncelerden kurtulamayacağı kanısındaydı. Savaş patlak vermişti. 1 dünya savaşının eşiğindeydiler adeta,  ve bu zorlu günlerde ailesini geçindirmek çabalamak onun için o denli zordu ki ne yaparsa yapsın iç sıkıntısını içinden atamıyordu. 

Peki ya kocası?onun durumu kendisininkinden farklı mıydı sanki?hayır değildi. Oda üzülüyor, sıkılıyor,  bunalıyor bazen sırf üzüntüsünü ailesine belli etmemek için işten eve dönmüyor,  iş yerinde kalıyordu. Selma hanım pencerede otururken birden kocasını özlediğini fark etti.

Orhan, işleriyle uğraşırken birden yanında en yakın dostu belirdi. Hasan'ın,  hafif endişeli gibi bir hali vardı.

"Hayrola Hasan bu halinde nedir?."

"Sorma Alman ordusu hududumuza kadar dayanmış aynı şekilde itilaf devletlerinin o paha biçilmez oyunlarının da cabası."

"Anlıyorum kahretsin" dedi Orhan küfür ederek.Gene sinirlenmişti işte.

"Bir acı haber daha var ve bunu nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum."

"Bence hemen söylemelisin bekletmenin bir alemi yok. Öğrenelim bitsin işte, daha kim bilir neler göreceğiz?ne savaşlar? hepsinden böyle kaçarsak işimiz iş doğrusu."

"Haklısın haberler kötü dostum. Bir iki güne kalmaz İstanbul'u da basacaklar anlıyor musun?Buda bir sürü insanın ölmesi anlamına geliyor.Seni severim bilirsin. Bu nedenle karını da alıp, kaç en azından kısa bir süreliğine başka bir şehre git  dostum."

"Tamam bunu yapacağım,ama,  bana bir söz vereceksin."

"Ne sözü?" diye sordu Hasan  şaşırmış bir halde.

"Sende kaçacaksın karınla çocuğunla birlikte kaçacağız."

"Bizde bunu planlıyorduk zaten. Bursa'ya gidiyoruz, ondan sonrası Allah a kerim."

"Peki nereye gideceğiz?tüm doğu işgal altında."

"Bence kısa bir süreliğine Ankara'ya kaçın ondan sonra ne yaparız bende bilmiyorum."

"Siz neden Bursa'yı seçtiniz?."

"Orada tanıdıklarımız var.  İsterseniz sizde Bursa'ya gelin, ama,  sana Ankara'yı önermemin nedeni Bursa'nın daha önce işgal edileceği. Hem kavşak noktasında olması askeri stratejisi, coğrafi konumu Ankara'yı,daha güvenli bir şehir kılıyor."

"Bursa yada Ankara sağ ol Hasan en azından bana bir yol gösterdin."

"Ne demek sen benim hem dostumsun, hem de kardeşimsin."

"Haklısın Hasan" dedi Orhan derin düşünceler içerisinde. Peki, ama,   bu haberi ben karıma nasıl söyleyeceğim?dedi içinden. Karısı tam bir panik ataktı.  Bu yüzden bu acı gerçeği ona söylemek zor olacaktı.

Bu bir savaş,hem de büyük bir savaş dedi içinden Selma. Bu savaş Avrupa'da dört merkezi devlete karşı Avrupa ve diğer kıtalarda bulunan yirmi beş devletin giriştiği o tarihe kadar görülmemiş ilk büyük dünya savaşıydı.  İşte  bu büyük savaşın eşiğinde kalmış birer birey olarak bunu yaşamak o denli zordu ki, yaşamayan bilemezdi bu duyguyu.Bu ortamda çocuk büyütmenin zorluklarını, çalışmayı ,koşturmayı her gün binlerce insanın ölümünü, yıkımını görmeyi ve her an ölüm korkusuyla yaşamayı.

1 Dünya savaşı Avrupa'da ittifak veya merkezi devletler diye adlandırılan Almanya,Avusturya Macaristan, Bulgaristan,Osmanlı Devleti ile İtilaf Devletleri diye adlandırılan düşmanlarımız İngiltere,Fransa,Rusya ve ABD önderliğindeki diğer başka devletler arasında gerçekleşiyordu. Zorlu bir savaştı bu ve 1918 yılına dek de devam etmeyi de sürdürecekti.Onları zorlu bir 4 yıl bekliyordu,hem de çok zorlu. Bu savaş ortamında birbirlerini desteklemek,korumak ve mücadele etmekten başka çareleri yoktu.