İSTANBUL
Her şey onlar için daha da iyiydi artık. Selma, gözleriyle uzaklara dalıp gitmişti.
"Onu çok özlüyorsun öyle değil mi?". diyen kocasının sesiyle kendisine geldi. Yunanlı kızlarından bahsediyordu.
"Çok özlüyorum ama sık- sık buluşuyoruz ve ailesiyle güvende bunu bilmek içimi rahatlatıyor".
"Yıllardır ona baktık, büyüttük. Aslında bizlerde onun ailesiyiz."
"Elbette öyleyiz Orhan. Arada arar anneciğim nasılsın? diye sorar."
"Kızımızın kalbi temiz tıpkı senin gibi."
"Sende öylesin Orhan."
"Of anne of" dedi Ahmet. Çok zor bir aşka tutulmuştu. Bir Rus kıza aşık olmuştu. Onu bir türlü unutamıyordu.
"Oğlum sende unut artık şu kızı. Tamam genç adamsın ve Rus kızlar gerçekten hoş, ama, artık aklını başına topla kendi şehrinden seni seven anlaşacağın bir Türk kızı bul evlen."
"Tamam baba haklısın" diyerek gözden kayboldu Ahmet.
"Üstüne gitme unutacaktır."
"Elbette unutacak. Daha dün ekmek alacak parayı bulamıyorduk ne savaşlar atlattık ölebilirdik fakat mucize oldu mücadele ettik, ve hayatta kaldık. Tek derdimiz aşk mı yani?".
"Baba ya çok güldürdün beni."
"Senin yok değil mi böyle İtalyan filan."
"Yok be baba hayatımda kimse yok, istemiyorum da."
"Aman olmasın zaten gerek yok birde seninle uğraşmayalım."
"Alemsin Orhan daha dün çocuktular ne ara büyüdüler, yetişkin oldular öyle değil mi?."
"Ya hayatım sorma valla yıllar su gibi akıp geçti açıkçası bende bir şey anlamadım."
RUSYA.
MOSKOVA.
İrina camın penceresine gözlerini dikmiş öylece bakıyordu. Gördüğü Türkten çok etkilenmişti. Fakat ailesi onun kendi gibi Rus ırkından biriyle evlenmesini istiyordu. Birini bulmuşlardı bile. Oysa o onu sevmiyordu. Ne zordu aşk.
Etraf bembeyaz kar örtüsüyle kaplanmıştı. Önünde sıralı halde uzanmış olan dağlar bile. BUrada kar yığını kayıyordu, toz duman olup bulut ve beyaz sis olarak ağaç gövdelerinin arasına iniyordu. İrina upuzun boylu yaklaşık 1.80 cnm siyah askılı elbisesi, gamzesi, sarışın saçları, bembeyaz pamuk teni, gülen gözleriyle tıpkı bir prensesi andırıyordu. Rus güzelin peşinde erkek çoktu oysa onun kalbi şu anda İstanbul'da yaşayan Orhan için atıyordu.
Bir Türk için.
Sadece onun için.
Rastgele tanıştıkları sokakta konuşmuşlar,birbilerinin telefonunu almışlardı. O gün bügündür sürekli yazışıyorlardı.
O Moskova'da Orhansa İstanbuldaydı.
Bakalım gene bir araya gelebilecekler miydi?
ikisi de bunun hayaliyle yaşıyordu. Kalpleri birbirleri için çarpıyordu.
Aşk sınır, engel, ırk tanımıyordu.
KIş Rusya'da oldukça sert geçerdi. İrina birden iliklerine kadar o anda üşüdüğünü hissetti.
"Kızım haydi softaya yemek hazır" dedi Olga. Olga, İrina'nın annesiydi.
"Tamam" dedi İrina. Bu esnada pencerenin dışarısında çocuklar neşeyle gülüşerek kar topu oynamaya devam ediyorlardı.
Keyifleri yerindeydi.
Rusya çok güzeldi. Moskova'da, St. Petersburg'da büyüleyici güzellikte şehirlerdendi.
İki şehrinde de sokakları her daim tarih kokuyordu.
Sokakları tarih kokan şehirlendendi.
Sefalet, açlık, parasızlık, fakirlik devam ediyordu.
BİLGİ
Rusya tarihi Doğu Slavlarla başlar. ... Rusların kurduğu ilk büyük devlet olan Kiev Knezliği 13. yüzyılda Moğol istilasına uğrayarak yıkıldı. 14. yüzyılda kurulan Moskova Knezliği ise zamanla gelişerek 16. yüzyılda Rusya Çarlığı haline geldi. Bu Çarlık 18. yüzyılda daha da güçlenerek Rus İmparatorluğu'nu oluşturdu.
Etraf bembeyaz kar örtüsüyle kaplanmıştı. Önünde sıralı halde uzanmış olan dağlar bile.
KİTAP ÖNERİSİ
NERMİN BEZMEN KURT SEYT SHURADAN ALINTI TAVSİYE EDERİM.
Kırım 1475' de Osmanlı Türkleri'nin eline geçince, daha evvel o bölgeye yerleşmiş olan Tatar Türkleri, Osmanlılara bağlanarak Kırım Hanlığını kurmuşlardı.
YOU ARE READING
SAVAŞ YILLARI
AdventureSoğuk ve yağmurlu günde karşısına geçmiş,oturmakta olan Selma,hanım derin düşünceler içerisinde kıvranıp,duruyordu.Aklında bir sürü düşünce vardı,ve uzun bir süre daha bu karamsar düşüncelerden kurtulamayacağı kanısındaydı.Savaş patlak vermişti,1 d...