SAVAŞ YILLARI

YUNANİSTAN TARİHİ

Yunanistan tarihi

'ın ilk sakinlerine sıklıkla Pelasgi, yani "deniz halkı" denirdi. Yarımadanın bu sakinleri kuzeyden göçen işgalcilerin etkisi ile güneye kaçtılar. Birbiri ardı sıra gelen işgallerle güney kıyılarına ve 'na yayıldılar. MÖ 3200 civarında bölgeye yeni gelenler birlikte zamanla dönüşen bir dili getirdiler.

 (Yunanca: Yunan=Ίωνες) MÖ 2. yüzyılda da 'nun hakimiyetine girerek ortadan kalktı.

Roma İmparatorluğu'nun 4. yüzyılda bölünmesiyle de 1821'e kadar Doğu Roma ve Osmanlı İmparatorluklarının başkenti olan / tarafından yönetildi. Antik kültürler ve politeist dinler bu dönemlerde yerini kaynaklı dinler olan Ortodoks Hıristiyanlığa, 13.-14. yüzyıllardan sonra da Müslümanlığa bıraktı.

Günümüzdeki modern , 1821'de 'nin , ve karşısında aldığı yenilgiler sonucu, bu imparatorlukların koruma bölgesi olarak, İstanbul'un idaresinden koparılan ve 'dan ibaret küçük bir bölgede '' adı altında kuruldu. İlk Yunan Kralı olarak da Bavyeralı aristokrat aileden gelen Otto isminde bir Alman atandı.

Daha sonraki yıllarda İngiliz ve Fransız yöneticiler, onlar açısından bu kabul edilemez durumu, Rumların doğuya olan benzerliğini, doğu düşmanlığına dönüştürmeyi başardılar.

Daha sonraki yıllarda İstanbul, savaş yenilgileri neticesinde, savaş galibi imparatorlukların baskılarıyla, 'ya şu bölgeleri vermeye mecbur kaldı:

1877-78 Rus harbi yenilgisi, verilen bölge: , Orta Yunanistan

1912-13, Balkan Savaşları, verilen bölge: , , , adaları

1918, 1. Dünya Savaşı yenilgisi, verilen bölge : Batı Trakya

1918'de galip devletler günümüzdeki 'nin batı yarısını , doğu yarısını da ilan etmek istiyorlardı. Başkent olacak, ismi tekrar Konstantinopolis'e dönecekti. Ancak planları gerçekleşmedi.

1946'da, 'nın 1912'de Osmanlı Devleti'nden almış 12 adanın, 'nin olmasıyla, bu adalar da yönetimine geçtiğinde, Atina yönetimi 1821-1946 arasındaki 125 senede, hep savaş galibi emperyal devletlerin yanında yer alarak, İstanbul aleyhine, topraklarının yüzölçümünü yaklaşık 10 misline çıkarmayı başarmıştı.

ANTİK YUNANİSTAN

Antik Yunanistan, bugünkü toprakları ile Küçük Asya'da (Anadolu) yaşayan toplumların kurduğu devlet ve uygarlıkların, MÖ 756 (Arkaik dönem) ile MÖ 146 () tarihleri arasında hüküm sürdükleri bölgenin adı.

'a göç eden Yunan kabilelerin kurmuş olduğu Yunan şehir devletleri demokrasinin ilk temellerinin atıldığı yerlerdir. , , , , , , , ve gibi büyük filozofların yetiştiği , , ve gibi büyük şehirler gerek birbirleriyle gerek o dönemin en önemli güçlerinden biri olan ile üstünlük mücadelelerine girmişlerdir.

Antik Yunan uygarlığının zirveye çıktığı, en çok geliştiği dönemler yönetiminde olmuştur. Yunan kültürü içinde bir eğitim almış olan İskender, babası 'in ölmeden önce hazırlamış olduğu ortamı kaybetmemiş, Antik Yunan kültürünü batıda 'dan doğuda 'a, kuzeyde 'dan güneyde çöllerine kadar yaymıştır.

hâkim olduğu, toplumun sınıflara ayrıldığı, ve o dönemdeki en büyük eserlerinin verildiği Antik Yunan medeniyetinin gelişimi 'ın yılında 'ı eyaleti olarak 'na bağlaması ile durmuştur. Fakat yine de Antik Yunan kültürü batı medeniyetlerinin temeli olarak kabul edilir. Yunan kültür ve uygarlığının, 'nın birçok yerinde hüküm sürüp kendinden izler bırakmış üzerinde çok büyük etkisi vardır. ve yüzyıllar arasında 'yı etkisi altına alan hareketinin ve Neo-Klasik canlanmanın üzerinde Antik Yunan medeniyetinin büyük izleri görülür.

YUNANİSTAN DOĞUŞU

MÖ 8. yüzyılda 'nın çöküşe geçmesi ile , Karanlık Çağ'ından çıkmaya başladı. Gerek kültürel gerekse toplumsal alanda büyük canlanmalar başladı. kayboldu ve Miken yazısı unutuldu. Fakat Yunanlar yarattılar. MÖ 800'lerde ilk yazılı kayıtlar görülmeye başladı. , daha sonra tüm Yunan coğrafyasına model teşkil edecek olan, her adanın, vadinin ve ovanın, deniz ya da dağ sınırları ile birbirinden ayrıldığı, kendi kendini yöneten küçük yönetim birimlerine ayrıldı.

Nüfus MÖ 800'den MÖ 350'lere kadar tahminen 700.000'lerden 8-10 milyona kadar çıktı ki bu tarıma elverişli arazilere oranla olması gerekenin çok üstündeydi. Bu nedenle MÖ 750'lerden itibaren Yunanlar her yönde koloniler kurmaya başladılar.

Yunanlardan kalma bir amfi-tiyatro, Siracusa -

İlk olarak doğuda 'nın kıyıları kolonize edildi. Daha sonra ve adasında koloniler kuruldu. çevresi, 'nun kıyıları ve hatta günümüzdeki kıyıları bile sömürgeleştirildi. Bunun yanı sıra doğuda (Balkan Yarımadası'nın Adriyatik Kıyıları), , 'nın doğu uçları ile 'nın güney kıyıları, , ve 'da bile Yunan kolonileri kurulmuştur. Günümüz modern şehirlerinden (Συρακούσαι) Sirekuse Kolonisi, (Νεάπολις) Neopolis Kolonisi, (Μασσαλία) Massaliya Kolonisi ve (Βυζάντιον) Kolonisi tarafından, koloni devleti olarak kurulmuş olan yerlerdir.

Milattan önce 6. yüzyıla gelindiğinde ve kültürü coğrafi olarak topraklarının kapladığı alandan çok daha geniş bir alanda etkiliydi. Yunan sömürgeleri dinî ve ticari yönden geldikleri şehirlere bağlı olsalar da politik yönden kendi kontrolleri kendi ellerindeydi. Eski Yunanlar hem anayurtlarında hem de kolonilerinde kendilerini bağımsız küçük topluluklara bölmüşlerdir. Pólis adı verdikleri şehirler Yunan hükûmetinin ana birimleri olmuşlardır.

Bu dönemde hem 'da hem de denizaşırı sömürgelerinde büyük ekonomik gelişmeler olmuş hem de insanların yaşam standartları oldukça iyileşmiştir. Bazı ekonomi tarihçilerine göre, Antik Yunanistan endüstrileşme öncesi ekonomilerin en gelişmişlerinden biridir. Yunan işçisinin ortalama günlük ücreti yaklaşık 12 kg buğdaya denk geliyordu. 

Makedonya'nın doğuşu[ | ] lideri

Krallığı MÖ 7. yüzyılda doğdu. 5. yüzyılda Yunan politikasında küçük roller oynuyordu. 4. yüzyılın başlarında 'de eğitim-öğrenim görmüş, hırslı bir lider olan Makedonya Kralı artık daha büyük bir rol oynamak istedi. 'nın güç kaybetmesi ile kendilerini toplayan Yunan şehirleri arasında kabul görmek istiyordu. , ve gibi Yunan şehirlerini ele geçirdikten sonra, buralardaki altın ve gümüş madenlerini de yönetimi altına almış oldu. Böylesine zengin kaynaklara sahip olmak Filip'e üzerinde daha etkili olma fikrini verdi.

Filip, MÖ 352'de ve MÖ 348'de üzerinde Makedon hâkimiyetini kurdu. MÖ 348'de Termopylae'in kuzeyindeki yerleri kontrol ediyordu. Yunan çevresine dost gibi görünmek istedi, dillere destan zenginliğini her şehirde bir Makedon partisi kurmak için Yunan politikacılarına rüşvet olarak kullandı. Tebai ve arasındaki savaşa müdahale etmiş olması ile büyük bir ün kazandı ve Yunan çevrelerinde dikkate değer bir güç olmasına fırsat sağladı. Filip'in bu politikasının sonuçlarının nereye varacağını anlayan lideri , ünlü nutuklarında halkı Filip'in bu amacına karşı koyması için yönlendiriyordu.[]

MÖ 339'da Atina ve Tebai, gün geçtikçe büyüyen Filip tehlikesini engellemek için bir araya gelerek anlaşma yaptı. Bunun üzerine Filip, Yunanistan içlerine ilerledi ve MÖ 338'de Chraeronea'da Atina'nın müttefiklerini yendi. Fakat yine de, o dönemden sonra birçok şehir devleti, dönemine kadar bağımsız olarak yaşamaya devam etti.

Filip, Atina'nın üzerinde baskı kurabilmek için bu kez pahalı hediyeler ve pohpohlama yoluna gitti. Fakat çabalarının ulaştığı başarı, beklediğinin aksine, daha düşük oldu. Yunan çevrelerinde sempati kazanmak için, ele geçirmiş olduğu Yunan şehirlerini azat etmesini sağlamak ve geçen asırda Yunanistan topraklarına yaptıkları seferin öcünü almak için üzerine sefer yapacağını bildirdi. Fakat bunu yapmaya fırsat bulamadan suikaste uğrayarak, hayatını kaybetti.