ANKARA

61 24 3
                                    

Orhan Selma ile birlikte nihayet yıllar sonra kendilerini Ankara'da bulmuşlardı. Geçen yıllar şehri de beraberinde epey değiştirmişti.

Anıtkabir'de ağlamış, duygulanmış bol- bol fotoğraf çektirmişlerdi. Bu şehrin kurtuluşu sanki daha dün  gibiydi. Ah Güzel başkentim, şehrim  benim diye düşündü Selma, gözyaşları yanaklarından aşağıya doğru yavaşça akarken. Kocası da bu esnada duygu yüklü gözlerle kendisine bakmaktaydı.

Yüreklerinden yaşlar dökülerek ağlıyorlardı şu anda.

Kalpten.

Şehir resmen savaş kokuyordu. 

Zorlu yaşanmışlıklar halen daha buradaydı. Ülkesi için savaşan yiğitlerin kanı her yerdeydi.

Onlar  kalbimizde yaşayacaklardı.

Asla unutma.

Unutturma.

Geçmiş, sadece geçmiş değildir.

ANKARA NASIL BAŞKENT OLMUŞTU?

27 Aralık 1919'da Mayıs ayından beri türlü zorluklarla mücadele edip Anadolu direnişini örgütleyen Gazi'nin son durağı Ankara olmuştu. Atatürk demek Ankara'da demekti o dönem. Atatürk'ün Ankaralığı böylece başlamıştı. Yani bozkırın gri yüzü, Sarı Paşa'sı ile 27 Aralık'ta buluşur ve Gazi, hayatını vakfettiği şehir ile adeta bir sevgili gibi adım adım çağdaşlığın başkentine yürümeye başlar.

İşte bunlara rağmen halkı ilk günden son güne hiç bırakmaz Gazi'nin elini. Hatta bilirsiniz ilk mecliste milletvekili olma şartı olarak bir yerde en az 5 yıl oturma şartı getirmek için teklif hazırlar 3 milletvekili. Teklif geçmez; ancak bu durum, Atatürk'ü çok üzer. Peki Ankaralılar buna razı gelir mi, tabii ki hayır?

Ankara ahalisi öyle bağrına basar ki Gazi'yi, bugün müze köşk olarak andığımız Çankaya'daki bağ evini 30 Mayıs 1921'de hediye ederler ona.


Artık cismen de manen de bir Ankaralıydı Atatürk. 1922'de kendisine sunulan hemşerilik teklifini kabul eden Gazi, bundan sonraki beş dönemde de milletvekili olur.

Ve emin adımlarla, planlı bir şekilde gelişen; belediye başkanlığını neredeyse Atatürk'ün bizzat kendisinin yaptığı Ankara çağdaş bir başkent olur çok kısa bir sürede.

RUSYA

Ahmet ailesinden gizli Rusya'ya kaçmıştı. Sevdiğine sarılmıştı sokaklarında

"Ne yapacağız sevgilim?."

"Evleneceğiz."

"Peki ya ailemiz?."

"Eğer evlenirsek  ilişkimizde ciddi olduğumuzu  anlarlar ve onlarda artık  sevgimizi kabul ederler."

"Umarım sevdiğim."

"İnan  bana göreceksin her şey çok güzel olacak onlar bizim ciddi olmadığımızı, gönül eğlendirdiğimizi, sadece takıldığımızı düşünüyorlar bu  yüzden ilişkimize karşılar."

"Umarım."

"Irkçı bir aileye sahip değilim sevdiğim dindar da değiliz öyle."

"Bunu duyduğuma çok sevindim. Benim ailem de dindar değiller sadece biraz milliyetçiler benim Bir Rusla evlenmemi çok istiyorlar bunu hep istediler."

"Gönül bu sevdiğim ırk tanımadı işte biz aslında aynıyız  aynı olabiliriz anlıyor musun beni?."

"Evet öyleyiz" diyerek gözlerinin  içi güldü İrina'nın. Çok güzel bir Rustu.

"Benim  ailemde Türk gelin isterler,  ama, dediğimiz gibi aşkımız güçlü bunun üstesinden gelecektir."

"Buna inanıyorum."

"Bende."

Rusya, sokaklarında birbirlerine sarıldılar.

EK BİLGİ.

Atatürk'üyle kucaklaştığı ilk günden milli mücadelede ve sonrasında güçlü kalan , Gazi'nin ve dolayısıyla Türkiye'nin başkenti olur. Bu yüzden Gazi'nin Ankara'sı, gri ile sarı mavinin birleştiği bu topraklar, bağımsızlık ve cumhuriyet demektir.

İşte bunlara rağmen halkı ilk günden son güne hiç bırakmaz Gazi'nin elini. Hatta bilirsiniz ilk mecliste milletvekili olma şartı olarak bir yerde en az 5 yıl oturma şartı getirmek için teklif hazırlar 3 milletvekili. Teklif geçmez; ancak bu durum, Atatürk'ü çok üzer. Peki Ankaralılar buna razı gelir mi, tabii ki hayır?


SAVAŞ YILLARIOnde histórias criam vida. Descubra agora