YAŞAYAN BİRER ÖLÜ

223 76 93
                                    

BÜYÜK  SAVAŞ

BİLGİ

1914-1918 yılları arasına yapılan 1. Dünya Savaşı, İtilaf ve İttifak devletlerinin hammadde ve sömürge arayışı başta olmak üzere birçok nedenle katıldığı bir savaştır. Osmanlı Devleti savaşın başlangıcında her ne kadar tarafsızlığını ilan etse de savaşa girmeye zorlanmış ve savaşa dâhil olmuştur.

Taarruz Cephesi olarak adlandırılan cepheler arasında Kafkas Cephesi ve Kanal Cephesi yer almaktadır. Savunma Cephesi olarak adlandırılan cepheler ise Irak Cephesi, Hicaz ve Yemen Cephesi, Suriye ve Filistin Cephesi ve Çanakkale Cephesi olarak bilinmektedir. Ayrıca Osmanlı Devleti'nin müttefiklerine yardım etmek amacıyla açmış olduğu cepheler de bulunmaktadır. Bu cepheler ise Makedonya Cephesi, Galiçya Cephesi ve Romanya Cephesi'dir.

"Osmanlılar, Yunanlarla aralarında gelişen  yakın toplumsal ilişkiler sayesinde ,Fatih havasını bir kenara bırakmıştı. Aslında bu genellikle yönetici ırkın bir  özelliğiydi".Spyridon Paganelis Yolcunun Notları Arta'nın İşgali(1882)  kitabından.

ACI DOLU KORKUNÇ GÜNLER BAŞLAMIŞTI.

Savaş gelip  çatmıştı.  İnsanlar  aç, perişandı.  Ölümlerin ardı arkası  kesilmiyordu.  Silah sesleri her gün  binlerce masum kadının çığlıklarla ölmesine  neden  oluyordu. Her  şey korkunçtu. Selma kocasıyla birlikte  yollara koyulmuştu. Etraf kan gölüne çevrilmişken,  onlar bu şehirden uzaklaşmanın hedefi içerisindeydiler.

"Geçecek birtanem her  zaman yanındayım  ölürsek  de beraber  öleceğiz seni  çok  seviyorum."

"Bende  seni  çok seviyorum"dedi Selma. Bunu  söylerken ağlıyordu. Birden bir silah sesi duydu. Bir  kadın sırtından vurulmuştu.Hamileydi. Bebeğiyle  birlikte ölmüşlerdi.

"Çok korkuyorum" dedi  Selma.

"Bende."

1914  ile  1918 yılları arasında sürecek  olan  büyük savaş milyonların  ölmesine  neden  olmuştu.

"Anne kurtulabilecek miyiz?."

"İnan  canım  benim mucizelere  inan evet  kurtulacağız." Bunu  söylerken iliklerine kadar titredi,  üşüdü, Selma. Kocası ona baktığında ta  derinden  hissetmişti gözlerindeki ve yüreğindeki  korkuyu ve de  acıyı.

Ah  değer  mi?  diye düşündü birden. Sömürgecilik uğruna  değer  mi?  Nedir  bu  vahşet? Bu  hırs?  bitmek bilmeyen hep daha fazlasını  elde etme  arzusu  ve para...

"Sevr  anlaşması  imzalanmış?."

Bunu  duyan Selma şoktaydı.

"Sen  ne  diyorsun?."

"Maalesef  işimiz artık bundan  sonra  çok  daha  zor sevgilim."

Kocası  ona bazen sevgilim  diye  hitap  ederdi. Selma'nın  bundan  bir  şikayeti yoktu. Aksine  sevgilim  kelimesi  onun hoşuna gidiyordu. Onda  sevgiyi çağrıştırıyordu.  Bir gün  kurtulmayı  başarabilirlerse hayatta kalırlarsa tek  istediği bir çocuk  sahibi daha olmaktı. Bu onun hayaliydi. Onun  ismini  sevgi  koyacaktı.

Neden  mi?

Çünkü  sevgidir ihtiyacımız  olan.

Daima.

1  dünya savaşı Avusturya-Macaristan İmparatorluğu veliahtının Saraybosna'yı ziyareti sırasında genç bir Sırplı tarafından öldürülmesi  nedeniyle  ortaya  çıkmıştı.

Değer  miydi?

Çok yazık oldu,  ölen masum  canlara.

Çok.

MEZOPOTAMYA

BİLGİ

7000 YILDA 7000  TANRI

KAYNAK: UYGARLIK TARİHİ  KİTABI YAZARI IVAR LISSNER

Doğu uygarlığı olmasaydı bugünkü durumumuza gelemezdik. Kendi uygarlığımızı onsuz anlayamayız. Kendi uygarlığımızı onsuz anlayamayız. Asurlular, Babilliler, Mısırlılar, Grekler, ve Romalılar, bizlere çok geniş  bir  kültür mirası bırakmışlardır. Nehirler arası ülkelerde yapılan arkeolojik kazılar, Mezopotamya'nın,  Batı uygarlığının beşiği olduğunu  ortaya çıkarmıştır. Alfabemiz, dinimiz, hukukumuz ve sanatımız , uzun bir gelişmenin sonucudur. Her çeşit kültürün temeli olan yazı, Sümerlilerin aracılığıyla , bize Mezopotamya'dan gelmektedir.

Savaşlar tarihin şekillenmesinde  etkili  olmuştur.

Osmanlı Devleti'nin "Harbi Umumi", Batılıların "The Great War"dedikleri ve 1914'de başlayan 1918'de sona eren bu büyük savaşın etkileri, aradangeçen bir yüzyılın ardından güncelliğini korumaktadır. 1939 yılında başlayanikinci büyük çatışmaya bakan tarihçiler bunun aslında yeni bir savaş olmaktançok 1918'den geriye kalan sorunların yeni bir tezahürü olduğu kanısına vardılar.Bu kanı 1914-1918 arasındaki çatışma sürecinin "I. Dünya Savaşı",ayrıca  1939 -1945arasının ise "II. Dünya Savaşı" olarak isimlendirilmesine neden oldu.

Tarih acılarla doluydu.

Osmanlı Devleti için aralıksız devam eden ve aynı zamanda onunsonunu hazırlayan savaş süreci 1911 yılında Trablusgarp ile başladı. Hemenardından Balkan Savaşları patlak verdi ve 1912 ve 1913 yılları boyunca busavaşın etkileri devam etti. Osmanlı Devleti ansızın kendini içinde bulduğuBalkan Savaşları'nda Avrupa'daki topraklarının önemli bir bölümünü kaybetti. 

Çok acılar yaşandı.

Büyük  kayıplar,  ölümler,  işkenceler yaşandı.

Kelimeler bile yetersiz kalırdı çığlıkları anlatmaya o dönemdeki savaşın  eşliğinde  çekilen  acıları...anlatmaya yürek de dayanmazdı.

Selma,  bir ara uyumuştu. Uyku  azda olsa onu kısa bir  süreliğine yaşadıkları bu karanlık kabustan kurtarmıştı.

Oysa gerçek her  an ölümle burun  buruna olmalarıydı.

Uyku bazen dertlerden  kaçıştır. Kurtuluştur. Terapidir.

Önce İtalyanlara sonra da Balkanlılara yenileceklerdi. Buda bir  sürü  insanın  ölümü  demekti.Ekim 1912' de küçük Karadağ devletçiği Osmanlı Devleti'ne savaş ilan etmişti, savaş Yunanistan, Bulgaristan, Sırbistan'ın da katılmasıyla büyümüştü.

Ölüm fikri önünde kabus gibi beliren Selma ne zaman ölen bir bebeğin, kadının, adamın acı çığlıklarını duysa ya da işkencelerine tanık  olsa neredeyse  bayılacak gibi  oluyordu.

Onlar artık  yaşayan birer  ölüydüler. Bundan sonra ne  olacağı  ise kafalarında şimdilik  birer muammadan ibaretti.

Daha 1915 de başlayacak  olan Çanakkale  Savaşı  vardı.

Hayatta kalmaları çok  zordu.

Ve karanlık gittikçe yaklaşıyordu.

On milyon insan ölmüş, on  beş  milyon  insan  sakat  kalmıştı.Dört imparatorluk  yıkılmak  üzereydi.

Osmanlı İmparatorluğu 17  yüzyıldan itibaren gerileyecek,  yarı  sömürge olacaktı.

EK  BİLGİ

İSMET İNÖNÜ ATATÜRK'ÜN  EN  YAKIN ARKADAŞIYDI.

BİRLİKTE BÜYÜK MÜCADELE VERDİLER.

1910–1913 yılları arasında Yemen İsyanı'nın bastırılması harekâtına katıldı. Bu ve bundan önceki görevlerinde hudut problemleri ve asilerle yapılan anlaşmalarda başarılı hizmetleri ve meslekî özellikleriyle dikkati çekti. I. Dünya Savaşı sırasında Kafkas Cephesi'nde Kolordu Komutanı olarak Atatürk'le birlikte çalışırken, dostlukları ve devletin geleceği hakkında ortak fikirleri gelişti. Ardından Suriye Cephesi'nde savaşan Mustafa İsmet Bey, Millî Mücadele sırasında Atatürk'ün en yakın silâh arkadaşı olarak öne çıktı.







SAVAŞ YILLARIحيث تعيش القصص. اكتشف الآن