3.

5.4K 147 0
                                    


Gözlerimi araladığım da beyazlık gözlerimi yakıyordu.

-Bebeğim dedim elim korkuyla karnıma giderken Hakan'ı başucumda görmek ise en son beklediğim şeydi

-Hakan dedim zor çıkan sesimle

-Sürekli adımı sayıkladığın en son benimle görüştüğün için beni aradılar bu arada annen aradı beni on iki kez

-Annem diye korkuyla doğrulurken karnıma giren ani sancıyla çığlık atmıştım

-Bu ne! Bu ağrı ne!

-Bebeğime bir şey mi oldu? dolan gözlerime engel olamıyordum

-Sürekli bebeğim bebeğim deyip durma sana zor katlanıyorum birde şunu hatırlatma dedi öfkeyle yerinden kalkarken arkamı dönüp uykuya teslim ettim kendimi. Hakan'la olmayacağını anlamıştım o asla bizi kabullenmeyecekti. Bende zamanla onsuzluğu kabullenecektim. Ya da verdikleri sakinleştiriciydi bana böyle düşündüren. Bu durumu annemlere nasıl anlatacağımı düşünürken zamanı geldiğinde bana babasını dedesini nenesini sorduğunda ona nasıl seni istemediler diyeceğimi de düşünüyordum. Bebeğimden asla vazgeçmeyecektim. Her ne olursa olsun.

Ertesi gün hastanede gözlerimi açtığımda yalnızdım çıkış işlemlerimi yapıp. Hastaneden çıkmadan lavaboya girdim dünden beri geçmeyen ağrının sebebini öğrenmeliydim. Zar zor hareket ediyor ani hareketlerimde çığlık atacak kadar canım yanıyordu. Aynanın karşısına geçip üzerimdeki badiyi yukarı sıyırdım. Gördüklerim canımı öylesine çok yakıyordu ki ne verecek tepkim kalmıştı ne yapacak bir şeyim sadece ağlıyordum. Karnımda ki yer yer yeşilden kırmızıya dönen morluklar tek bir anda Hakan'dan tiksinmeme sebep olmuştu. Tek bir an Hakan'ı öldürmek istedim. Üzerimi toparlayıp dün musmutlu çıktığım hastaneyi danışmadan arayıp doktorumun orada olup olmadığını sordum. Beni bekliyordu. Hastaneden çıkıp hızlıca taksiye atlayıp hastaneye vardım. Koşar adım doktorumun odasına varıp içeri girmeden, önceden heyecandan yapmadığım şeyi yapıp kapıdaki ismi okudum. Melda Talay.

İçeri geçince Melda Hanım

-Ne oldu sana geç hemen dedi ben durmak bilmeyen gözyaşlarımı silerken

-Ne olur iyi de ne olur dedim aceleyle koltuğa oturup karnımı açarken Melda Hanımın şaşkınlıktan gözleri fal taşı gibi açılmıştı

-Ne oldu sana dedi aceleyle şişeden karnıma soğuk şeyi boşaltırken ben ise sadece ağlamayı seçiyordum

-Ailen mi karşı koydu onlar mı yaptı dedi samimice yaklaşarak aleti karnıma bastırarak geziyor gözlerini ekrandan bir an olsun ayırmıyordu. Yüzüne rahatlama hissi oturduğunda bir şey demesine gerek kalmadan hıçkırıklarımı serbest bıraktım.

-Sakin ol bebeğin gayet iyi ama böyle üzüntülü devam edersen zarar görebilir başımı hızla sallayıp gözyaşlarımı sildim

-Sen çok güçlü bir genç anne olacaksın

-Teşekkür ederim Melda abla umarım öyle olur dedim toparlanarak gülümseyip birkaç ilaç yazıp birlikte çıktık

-Seni bırakma mı ister misin?

-Sağ olun kendim giderim

-Hadi atla bugünlük böyle olsun dedi gülerek arkasından bende arabaya binip evin yolunu tarif ettim.

-Kim yaptı bunu eve gittiğine göre, elim istemsizce karnıma gittiğinde

-Babası diyebildim sadece elini sinirden direksiyona vurduğunda korna çalmıştı ikimiz de gülmeye başlamıştık birden. Ne olursa olsun bebeğim sağlıklıydı ve hayatımda çok güzel bir insan kazanmıştım

PARÇAWhere stories live. Discover now