Sabah gün doğmadan uyanıp evden çıkmıştık. Ben gidene kadar uyumuştum.
-Demir geldik hadi kalk, kolumdan dürtüldüğümde uyanmış etrafa bakıyordum
-Çiftlikte mi yaşıyorlarmış?
-Hayır burada çalışıyorlar dediğinde ona baktım
-Maddi durumları gayet iyiydi ne olmuş böyle?
-Bilmiyorum hadi dedi arabadan inerken, eve ilerleyip mutfak kapısından girecekken
-Oğlum! yakarışını duyduğumda olduğum yere mıhlanmıştım, anne.
Vücudum kontrolden çıkmış zor hareket ettiriyordum arkamı dönebildiğim de
-Melek teyze dedim sesimi zorlayarak kollarıma atıldığında
-Canım yavrum, saçlarını okşarken
-Melek teyze dedim sesimin titremesini umursamadan
-Annem-
-Biliyorum, biliyorum Demir'im ben buradayım Haluk amcan burada sakat ama idare eder biz buradayız dediğin de Beril dilimin ucuna kadar gelmişti, eğer burada olsaydı söylemez miydi bana, söylerdi tabii ama yoktu işte o da gitmişti çoktan, bedenimden ayrılırken
-Bende döndüm artık buralardayız eski evimizde oturuyoruz istediğiniz zaman gelin dedim
-Demir! duyduğum gür sesle gülümsemiştim Haluk amcayla sıkı bir sarılmanın ardından
-Maşallahın var Melek teyze senin için sakat dedi ama dedim mutfağa girerken
-Aman o kafadan sakat dedi Melek teyze ufak kıkırtılar mutfağı doldururken masaya geçmiştik
-Yahu Melek Ayten nerede o neden gelmedi, kaşık elimden devrilirken
-Haluk Ayten dediğinde bana bakıp sonradan sessizce, öldü ya iki sene olacak, ne kadar kolay çıkıyordu insanın ağzından öldü ya.
Yine ne yaptı o adam Ayten'e en sonunda ben öldüreceğim o adamı yeter yaptıkları, Melek teyze Haluk amcanın ağzını ekmekle doldururken Cansu'yla kısa bir bakışma yaşamıştık
-Ben her şeyi biliyorum dedim ilk yalanımı söyleyerek Melek teyze durup bana baktığında Haluk amca ağzındakileri çıkarıp, biraz iğrenç olsa da
-Hastanede ki o adam onun olduğunu bilseydim onu oracıkta öldürmüştüm, Ayten onun yüzünden haftalarca hastanede yattı kanına uyuşturucu vermiş piç, ayaklarım titremeye başlarken Cansu masanın altından elime uzanmıştı destek olmak için ona bakıp gözlerimi kapattım
-Ayten ondan her kaçtığında sanki ona kaçıyormuş gibi olduğu yerde bitiyordu, evine her bir şey aldığında parası önceden ödeniyordu bizim yaptığımızı sanıp kızıyordu, bizde huzursuz olmasın diye bir şey demiyorduk
-Öyle berbat bir adam ki önce terk ediyor istemiyor sonra benim deyip sahip çıkıp geri istiyor dedi Melek teyzenin her cümlesinde Cansu'nun bileğini kavramış daha çok sıkıyordum fark etmeden
-Evet öyle bazen annemi benden alanın o olduğunu düşünüyorum Cansu başını hızla bana çevirdiğin de
-Yani stresten, üniversiteyi kazanmıştım da burada, Melek teyze ve Haluk amca koordine şekilde başını sallarken
-Önce ailesinden çaldı, sonra sevdiklerinden yaşadığı şehirden şimdide sonsuza dek tek varlığından kopardı dedi Haluk amca o sırada Melek teyze elindeki bir kağıdı bana uzatıp
-Anneannen ve deden görüşmek istersen buradalar kağıda bir göz atıp masaya geri bıraktım
-Anneme bulamadığını söylememiş miydin ?
-Görüşmek istememişlerdi
-Bende onlarla görüşmek istemiyorum, ayağa kalkıp
-Her şey için çok teşekkür ederiz deyip sarılıp çıktıktan sonra geri dönüp ağrı kesici bir krem istemiştim Cansu kontağı çalıştırmış beni beklerken arabaya atlayıp direksiyonu tutan elini tuttuğumda irkilerek bana dönmüştü kremi bileğine acıtmadan hafifçe yayarken iki kez özür dilemiştim
-Sorun değil, araba yola çıkarken telefonumun not kısmına hafızamda ki adresi yazmıştım. Herkese bir gün sıra gelecekti.
-Ne yapmayı düşünüyorsun?
-O biricik kariyerini al aşağı etmeyi dedim gülümseyerek
-Ne zaman görüşüyoruz
-Bu işe seni karıştırmak istemiyorum her türlü pislik çıkabilir
-Emin ol o pislikleri senden iyi biliyorum kısa bir bakış atıp
-Nasıl istersen dedim
-Önce araba kullanmayı öğrenmen gerekiyor özel şoförün olmaktan usandım sonra biraz vücut biraz işletme dersleri birazda ustaca yalan söyleme dersleri...
Günlerimin çoğunu spor salonunda geçiyordum benimle beraber Cansu'nun vücudu da benimle birlikte gelişiyordu. Araba kullanmayı öğrendiğimde vücut geliştirmemin altı ayı daha vardı her gün pratik yapıyor geceleri uyuyakalana dek yalan söylettiriyordu, ikimizde tek koltukta uyuyorduk odalarımızın yüzünü görmeyeli üç ayı geçmişti her şey geride kalmaya başlamıştı.
Dört ay bittiğinde geceleri işletme derslerine geçmiş Cansu üniversiteden öğrendiklerini bana aktarıyordu püf noktaları ve kolay yoluyla, yöneticilik derslerine geçtiğimiz de sporun bitmesine üç ay kalmıştı ben kendimdeki değişikliğe inanamazken yolda yürürken bile dikkat çekmeye başlamıştım, hoşuma gitmeyen bu durum karşısında Cansu'yu nereye gitsem götürüyordum o da bundan şikayetçiydi...
YOU ARE READING
PARÇA
Teen Fictionİyiliğin olduğu her yerde çaresiz bir günah vardır. Birkaç yanlış, birkaç günah Bunların bir hayat doğuracağını kim bilebilirdi, Ya da bir hayat alacağını Öğreneceksin. Sihirli bir aşkın tepeden tırnağa intikama bulanmasıydı. Herkes terk edilir pek...
