22.

1.3K 58 1
                                    



-Beni bekle! Cansu'nun sesine dönüp

-Gelmiyorsun dedim

-Geliyorum dedi yanıma ulaştığında

-Neyle karşılaşacağımı dahi bilmiyorum seni tehlikeye atamam

-Bende seni o tehlikede yalnız bırakamam

-Cansu

-Hadi Demir geç kalacağız

-Bir kerede laf dinle

-Ne ! o sırada arabaya binmişti bile gözlerimi devirip şoför koltuğuna ilerledim

-Başka yol mu bırakıyorsun, arabayı çalıştırıp depoya sürdüm.

Gece karanlığında yollar boş sadece arabanın farları aydınlatıyordu her yeri

-Emin misin?

-Eminim dedim

-Başka şansın olmayabilir

-Yapmak zorundayım dedim arabayı durdururken

-Sakın arabadan çıkma, gözlerini devirip başını arkaya yasladı arabadan inip depoya yürümeye başladım her adımımda arkamı dönüp kontrol etmek zorunda kalıyordum. Tek başıma kendimi savunabilirdim ama Cansu'yu korumak işimi zorlaştıracaktı. Tırların yanından geçip ilerlerken babamın sesine doğru yürüdüm.

-Bu akşam sizi veliahtımla tanıştıracağım benden sonra işlerle ilgilenecek tek evladım adım seslerimi duyan herkesin başı bana dönmüştü,

-İşte geldi dedi neden herkes simsiyahtı. Üzerimdeki mavi tişört ve kot pantolon rahatsızlık oluşturmuştu. Yaşlı bir bunaktan kısık kahkaha sesi duyduğumda içime çöreklenen siniri yutmaya çalıştım, yanlarına vardığım da

-Veliahtın epey renkliymiş Hakan bu işlere bakabileceğinden emin misin, bu sorudan çok aşağılayıcı bir cümleydi babama söz bırakmadan

-Bu iş zeka işidir Kenan bey dedim dersime çalıştığımı belli edercesine

-Giyimin zeka üzerindeki bu büyük etkisini bilmiyordum, ama bakıyorum da baya yanılmışım dedim gözlerimi üzerinde gezdirip, yandan güldüğümde babamın umarsız bakışları üzerime döndü

-Oğlum Demir dedi

-Damadım dedi Feyruz Bey hafif bir tebessüm gönderip beş kişiyle el sıkışıp beklemeye devam ettik. İki tır dolduğunda Cansu'ya 'şimdi' mesajını atıp istemsizce gülümsedim.

-Daha hızlı! Sabaha yola çıkmış olmalısınız diye bağırarak yanımızdan geçen grubun en yaşlısı bu işin ele başı olduğunu belli ediyordu. Son model siyah üç araç kapıda durduğunda. Tüm adamlar ayağa kalkmıştı ben ise zaten ayaktaydım. Üzerinde beyazın lekesi olmayan simsiyah giyimli adamlar içeriye girerken aynı anda üç kişi yan kapıdan girmişti karanlıktan önce kim olduğunu seçemesem de

-Bırakın dedim lan size bağırışıyla Cansu olduğunu anlamıştım. Tüm sinir sistemim harekete geçtiğinde yerimden kıpırdamamak için bacaklarıma çok daha fazla basınç uyguluyordum. İki kişinin ortasında zorla getirilen Cansu gelen adamları unutturmuştu.

-İlerde eski model aracın yanında bunu bulduk abi

-Bırakın lan bırakın diye çırpınan Cansu bir saniye olsun gözlerime bakmıyordu tek baktığı gözler bir anlık babamın gözleriydi, çırpınmayı bıraktığında

-Bırakın emri babamdan gelmişti, ona doğru baktığımda duygusuzluk yüzünün her köşesindeydi. Arkadan çıkan Ahmet Bey

-Oo kimleri görüyoruz kimleri sen bu dünyadan geldiğin gibi gitmedin mi kara melek dedi kaşlarım çatılırken

PARÇAWhere stories live. Discover now