6. BÖLÜM

146 12 2
                                    

Bugün haftanın ilk günüydü. Kızlar işe gideceklerdi. Selin de okula. Ama Selin kara kara düşünüyordu. Ve süresi de çok azalıyordu. Abisi gerçekten çok zor bir şey istemişti. Aslında bu işe hiç karışmazdı ama işte iki insanın acı çekmesine gönlü razı olmuyordu. Zaten Elif'e talibini kabul etmemesi konusunda bir şey yapması gerekmiyordu. Biliyordu ki duyduğu an reddedecekti. Yani İnşallah öyle olurdu. Sonra Yiğit abisinden fikir almak geldi aklına. Dersten sonra aramayı not etti aklının bir köşesine.

.

Selin'in dersi bitmişti ve şimdi Yiğit abisini arayabilirdi.

"Alo Yiğit abi müsait misin acil bir şey danışmam gerek sana."

"..."

"Yok olmaz telefonda anlatamam. O kadar uzun bir mesele."

"..."

"Tamam ben hemen yanına geliyorum, ama abimden habersiz tamam mı sakın söyleme."

.

Selin ve Yiğit buluşmuşlardı hastanenin kafeteryasında. Çünkü Tuna'nın göremeyeceği ve duyamayacağı en güvenli yer orasıydı.

"Noldu anlat bakalım Selin hanım seni dinliyorum."

"Yiğit abi şöyleki abimle konuşmalarınızı duydum. Abimin Elif'i sevdiğini biliyorum."

"Aferin, çok güzel. Benden ne istiyorsun peki?"

"Abimle konuştum. Dedim ki o da seni seviyor. O zaman yirmi dört saatin var bana kanıtlaman için dedi. Ne yapacağımı bilmiyorum ama Elif'in de abime karşı bir şeyler hissettiğine eminim."

"Emin misin peki?"

"Evet."

"Onun geveze, anormal bir arkadaşı vardı."

"Yiğit abi."

"Ne yalan mı anormal değil mi? Doktor olan işte."

"Arkanda şu an."

"Meraba Selin. Hayırdır bir problemin mi var? Geçmiş olsun."

"Yok Elhamdülillah iyiyim, ama sana danışabileceğim bir konu var aslında."

"Tabiki yardımcı olmak isterim yapabileceğim bir şey varsa."

"Otur lütfen."

"Biz daha sonra konuşuruz acil değilse. Abinin anormal, geveze birisiyle oturması sakıncalı olabilir. Yani sağlığı açısından."

"Ben özür dilerim böyle söylememeliydim. Lütfen oturun doktor hanım ben zaten kalkıyordum."

"Herneyse. Bir dahakine arkamdan konuşmayıp yüzüme söyleyin. Zira ben dedikodudan hoşlanmam."

"Ne yapmaya çalışıyosun sen?"

"Hakkı olana hakkını veriyorum. Misal ben senin arkandan konuşmuyorum çünkü senin arkasından konuşulacak kadar önemli bir insan olduğunu düşünmüyorum. Gerçi senin insan olduğunu da düşünmüyorum."

"Abi, Ayşe hastanede olduğumuzu unutuyorsunuz."

"Ben gayet sakinim canım. Abin de gidiyormuş zaten değil mi şey bey? Neyse işte adın."

"YİĞİT!"

"Hah ondan işte."

"Akşam görüşürüz canım. Sizinle de İnşallah bir daha karşılaşmayız doktor hanım çünkü sizin için hiç iyi olmayacak. Ben bu kadar sakin kalmayacağım. Bu ilk ve sondu."

"Tabi tabi eminim öyledir."

"Görüşürüz akşam abicim."

"Ayşe konu neydi ne oldu ya? Abim hata yaptı gerçekten kabul ediyorum ama sen ne yaptın be kızım. Adamı saatli bombaya çevirdin, attın ortalığa."

CANIMIN CANANIOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz