11. BÖLÜM

126 8 1
                                    

Biraz önce Melike hanım ve Yavuz'un otobüsleri kalkmıştı. Hem Elif ağlamış hem Melike hanım ağlamıştı ayrılırken. Ama şu an Elif toparlamıştı biraz. Bir yandan Ayşe diğer yandan Tuna Elif'i sakinleştirmişti. Sonunda arabaya bindiler.

"Saat daha erken. Birer kahve içip öyle dönelim eve. Ne dersin Elif?"

"Hiç canım istemiyor ya başka zaman gidelim?"

"Elifim bak üzülme daha fazla hem ne zaman istersen ben seni götürürüm. Sıkma canını."

"Gerçekten götürür müsün ne zaman istersem?"

"Tabikide. Ben sana kıyamam ki."

"Ayyy. Yeter ya ben daraldım burda. İyiki nişanlısınız ha. Sevgi pıtırcıkları olmuşsunuz. Hadi ne yapacaksak yapalım sıkıldım sizden."

"Tamam abartma Ayşe. Tamam gidelim bi kahve içelim o zaman."

"Tamam o zaman kızlar gitmek istediğiniz bir yer var mı?"

"Bence farketmez enişte."

"Bence de farketmez."

"Peki o zaman çok seveceğinizi düşündüğüm bir yer var. Oraya gidelim."

....

Sabah olmuştu. Çok geç saate kalmadan dönmüşlerdi. Kızlar bugün kendi evlerinde kahvaltı yapıyorlardı.

"İyiydi ha bir hafta. Kayınvaliden hazırlıyordu biz yiyorduk."

"Her güzel şeyin bir sonu vardır Ayşecim."

"Öyleymiş gerçekten. Sen de gideceksin yakında. Ben tek başıma ne yapacağım yaa."

"Üzülme canım daha bir yere gittiğim yok ki."

"Gitme de zaten."

"Tamam canım gitmem. Hadi biraz hızlı ol. Geç kalacağız."

"Hiç gidesim yok. Bi de bugün ben nöbetçiymişim. Canım evimden nasıl ayrılacağım yaa."

"Aaa doğru ya bugün nöbetçisin sen. Ben evde yalnız kalamam ki korkarım ben."

"Kaynananlara git o zaman."

"Saçmalama ya."

"O zaman Selin gelsin bizim evde kalsın."

"Bu mantıklı bir fikir işte. Söyleyeyim de kalsın. Akşam yemeğe de giderim zaten."

"Ben orda perişan haldeyken senin nasıl boğazından geçecek güzelim yemekler."

"Ne nazlısın sen ya. Hastane yemekleride fena sayılmaz hem."

"O zaman sen git benim yerime."

"Off hadi saçmalamayı bırakta çıkalım bir an önce."

"Tamam beee."

.....

Akşam olmuştu. Elif, Tuna ve Yiğit eve dönmüşlerdi. Gülseren hanım ve oğulları otururken gelinleri Elif ve kızları Selin sofrayı hazırlıyordu.

"Keşke Ayşe de burada olsaydı. Yavrum aç kalmıştır şimdi. Hiç içime sinmiyor böyle."

"Acaba bir arasak mı?"

"Selin telefonumu ver şuradan da bir arayayım ben şu kızı."

Selin masaya uzanıp telefonu annesine verdi.

"Alo Ayşe, ne yapıyosun kızım nasıl gidiyor?"

"..."

"İyi bari. Bizde yemek yiyecektik işte. Aklımızdan çıkmıyosun ki. Aç mısın, yemek yedin mi yavrum?"

CANIMIN CANANIWhere stories live. Discover now