16. BÖLÜM

186 11 4
                                    

Ayşe'den..

Bugün tatilimin son günüydü. Haliyle uyumak istiyordum. Ne mümkün? Şu an mağaza mağaza dolaşıyorum. Elif Tuna'ya hediye almak için beni de getirmişti. Ne alacağını da bilmediği için saatlerdir dolaşıyoruz. Bir erkeğe hediye olarak ne alınır ki? Saat, gömlek, ceket, şapka, kitap falan.

"Ne arıyoruz biz saatlerdir ya? Onu beğenmiyorsun bunu beğenmiyorsun." Ben de insandım. Ayrıca ben niye geldim ki?

"Çünkü özel bir şey olsun istiyorum canım. Baktıkça beni hatırlasın isiyorum."

"Allah aşkına zaten evleneceksiniz. Adam her Allah'ın günü seni görecek, hediyen hatırlatmasa ne olur? "

"Ne alayım kararsızım. Böyle özür anlamlı olsun, beni anımsatsın, aklına geldikçe tebessüm etsin istiyorum." Ohooo bir hediyeden ne kadar çok şey bekliyorsa.

"O zaman emniyete bir buket çiçekle bir peluş ayıcık gönder. Ömür boyu unutmama garantili." Hayal edince komik gelmişti. Koskoca özel harekatçı bir polise ayıcık gelmesi hoş bir fikir olmayabilirdi. Ama yapsa ne gülerdik.

"Saçmalama ya. Senin fikirlerinde aynı senin gibi ha." Allah Allah.

"Teşekkür ederim de o zaman benim burda ne işim var?"

"Sana da değişiklik olsun diye getirdim canım. Malum evde sinir küpü dolaşıyorsun. Bir hava alır kendine gelirsin diye yani." Ah canım ya.

"Sağol ama ben sinirli değilim hayat yoruyo kızım beni."

"Tamam tamam konumuzu değiştirmeden devam edelim yolumuza hadi." Vefalı dost işte.

"Hadi önce ne alacağına karar ver."

"Pekala. Saat olmaz saat takmayı sevmiyor. Kıyafet almak da istemiyorum ben."

"Buldum! Nikâh günü al şoka girsin. "

"Ha ha ha gerçekten çok komik ha."

"Bence de komikti. Takı toka bi şey mi alsan acaba."

"İyi fikir. Yüzük olabilir aslında. Ama alyansı zor takıyor ya yüzük takmaz ki."

"Aaaa yeter be. Onu takmaz bunu etmez. Bence kıyafet fikri mantıklı. "

"Haklısın galiba o zaman ceket alalım. Şurdaki ceketler güzel gibi."

Sonunda bulmuştuk. Boşuna bu kadar saat dolandık buralarda ha. Elif le birlikte girdiğimiz mağazada gerçekten güzel kıyafetler vardı. Onca ceket arasından bulmamız zor olacaktı galiba. Çünkü Elif hiç birinde karar kılamıyordu. O karar veremedikçe beni afakanlar basıyordu. Aşk işte sevdiği için en iyisini istiyor. 

Sonunda birinde karar kılıp almıştık. Ve yemek yemek için bir restoranda oturmuştuk. 

"Kızım siz daha ne kadar nişanlı kalmayı düşünüyorsunuz ya?"

"Ne o evden mi gitmemi istiyorsun. Açık söyle. "

"Evden gitmeni niye isteyeyim zaten ben gidecem evden."

"Doğru. Ya bilmiyorum ki büyükler karar versin aralarında diyoruz ama onlarında kararlaştıracaklarinı sanmıyorum.  Hala kimseden ses çıkmıyor. Muhtemelen Tuna nikah tarihini alicak. Bir sürü iş var. Gelinliği kınası falan düşündükçe canım daralıyor. "

"Zor Valla. Ama anneler halleder ya malum bayağı hevesliler."

"Aynen annem elinden geleni yapıyor Çeyiz diye kaynanamda ayrıca. "

"Ay çekilir çile değil ha. En temizi evlenmemek."

"Böyle konuşma bak sen benden önce falan evlenirsin hazır damat bulmuşken. Zaten seni kimse almaz başka. "Ahanda başladık. 

CANIMIN CANANIWhere stories live. Discover now