9 (minkeycilerime gelsin)

835 60 22
                                    

Not: kibumun ananesi hakkında yazmak ne kadar üzse de kurguyu çok önceden planlamıştım. Umarım anane torun ilişkilerini batırmamışımdır... Sizi seviyorum. *-*

Kibum un annesi yunhee elinde yemek tepsisiyle oğlunun odasına girmiş bu sefer yemeği yemesi için tanrısına dualar yolluyordu. Oğlu zaten zayıftı ama buraya geldiğinden beri ağzına tek lokma sokmadığı için iğne ipliğe dönmüştü. Annesinin dediğinin doğru olmasından korkuyordu yunhee ya kibum küçükken olduğu gibi depresyona girerse bu sefer onu toplayamayabilirlerdi. Zaten başta minhoya izin vermesinin nedeni depresyondan korkmasıydı oğlunu geri alarak büyük bir hata yapmış olmaktan çok ama çok korkuyordu. Odaya girdiğinde kibum u yatakta bulamadı. Banyo kapısının yanına giderek oğluna seslendi.

“kibum orada mısın hayatım?” ses gelmeyince yunhee elindeki tepsiyi yatağa bırakıp kapıyı çaldı.

“oğlum ses versene?” yunhee iyice endişelenmeye başlamıştı. “ses ver yoksa içeri gireceğim kibum.” Hala ses gelmeyince yunhee aceleyle kapıyı açtı kibum su dolu küvete kıyafetleriyle oturmuş öylece karşıya bakıyordu. Yunhee hemen oğlunun yanına gidip diz çöktü kortuğu olmuştu işte kibum kendini tamamen kapamıştı. Yunhee ne yapacağını bilemeyip bağırmaya başladı.

“anne! Anne! Acele et buraya gel kibum…” devemını getiremeden annesi jaehwa torununun odasına koşarak geldi.

“ne oldu kızım? Kibum… Aman tanrım. Yunhee yardım et çıkaralım onu sudan üşütecek. Ah kibum…”

Anne kız kibumu sudan zar zor çıkardılar. Kanepeye yatırıp üstündeki kıyafetleri çıkarmaya başladılar yunhee banyodan bornozu alıp hemen kibumun sırtına geçirdi. Kibum ise hiçbir şeye hiçbir şekilde tepki vermiyordu. üstünde sadece bornoz kalana kadar soyup sonrada yatağa yatırdılar kibumu. Yunhee annesine dönüp yalvaran gözlerle baktı.

“minhoyu ara anne lütfen gelsin ancak o toparlar kibumu lütfen. Jaehwa hak verip telefonunda kibumun lazım olur diye kaydettiği numarayı buldu büyük harflerle minho yazıyordu. Numaranın üstüne tıklayıp telefonu kulağına götürdü.

Minho çalan telefon yataktan uyuşuk bir şekilde kalktı. Numara tanıdık değildi. Minho başta açmamayı düşündü fakat sonra umursamayarak açtı.

“alo?”

“minho sen misin evladım?”

“evet benimde siz kimsiniz?”

“ben jaehwa,  kibumun ananesiyim.” Minho duyduğuyla içini kemiren endişeye karşı koyamadı.

“kibum… ona bir şey mi oldu?”

“sakin ol çocuğum ama buraya gelmeni rica etsem sana yaptığımız ayıba karşı çok mu yüzsüz olurum? Kibumun sana ihtiyacı var… istersen kızım adına senden binlerce kez özür dileyebilirim. Torunum için her şeyi yaparım.”

“torununuz için bende her şeyi yaparım efendim şimdi arabaya yürüyorum yirmi dakika içinde orada olurum.”

“teşekkür ederim evladım.” Diyip telefonu kapadı jaehwa.

“gelecek mi anne?” diye sordu yunhee. Jaehwa kedini daha fazla tutamayarak kızına tokat attı. Hayatı boyunca ilk defa kızına vuruyordu ama kızı bunu çoktan hak etmişti.

“sana bunun olacağını söylemiştim yunhee bu çocuk tekrar bu hale gelecek diye seni uyarmıştım. Mutlu musun şimdi?”

“anne zaten kötüyüm üstüme gelme lütfen.”

BİR KAÇ HAFTA (jongtae)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin