Her şey bir anda olmuştu bir anda kendimi esila'nın rüzgârına kapılmış bir şekilde bulmuştum. bundan hiç şikayetçi değildim aksine hoşuma gitmişti.
Dudaklarim ile dudaklarını arzu ile öpüyordum, ilk başta ne olduğunu anlamasada sonradan oda bana karşılık vermişti dudaklarını dudaklarımdan çekip alnımı alnına yasladı ve hafif bir şekilde gülümseyip ondan duymak istediğim cümleyi söyledi BENDE SENİ SEVİYORUM.
Ardından tekrar kollarını kollarıma sardı, şu an yıllardır almadığım huzuru alıyordum çok kısa sürede hayatımda çok büyük bir yer edinmişti ve bu yeri fazlasıyla hakediyordu esila'yı ne olursa olsun bırakmaya niyetim yoktu..ESİLA'DAN
Şu anı nasıl anlatmalıyım hiç bilmiyorum anlatılmaz yaşanır diyorlardıda inanmazdım abarttıklarını düşünürdüm ama yanılmışım bu gerçekten anlatılamaz daha doğrusu bu anı anlatacak uygun ve bu kadar güzel bir kelime yok.Kollarını ayırdı ve elleri ile başımı iki yandan tutup "neden gittin" dedi.
Gözlerimi gözlerinden ayırıp gitmem gerektiğini düşündüm dedim
"Bunu sana düşündüren ne" diye sorduğunda bir an düşünmeye başladım.
Tabiki Burcu'nun bana söylediklerini soylemiycektim "size yük olduğumu düşündüm" diyerek konuyu kapatmaya çalıştım. kaslarını iki yandan dahada çatıp "ne yükünden bahsediyorsun sen, bir daha böyle bir şey duymiyayım" dedi ve elimin arasına parmaklarını geçirip iyice sardı, birlikte uygun adımlar ile yürümeye başladık en başından beri ondan gitmeyi hiç istememiştim sadece burcu'nun dedikleri bir anlık gitmem gerektiğini hissettirmişti ne olursa olsun burcu'nun bnimle ne sorunu varsa çözecektim bana neden o ağır kelimeleri kullanmasının sebebini soyliyecekti ve yamaç'ı karşıma ne kadar engel çıkarsa çıksın asla bırakmıycaktım.
Yamac'ın arabasının önüne geldiğimizde elimi bırakıp kapıyı açtı gözlerinin içine bakıp gülümsedim ve arabaya bindim kapımı kapatıp önden kendi koltuğuna geçti ve arabayı çalıştırdı.
Başımı arabanın camına yasladım ve gözlerimi kapattım.Güneşin gözlerime çarpması ile gözlerimi açtım, belime sarılan bir çift el ile öylece bakakaldim. hızla arkamı dönüp uyuyan adama baktım şaşkınlığımı üzerimden atamiyordum dün gece arabada uyumamdan baska hiç bir şey hatırlamıyordum. gözlerimi yamaç'dan alıp etrafıma bir göz attım burası kaldığım Odam değildi
Yamac'ın odasıydı yerimden kıpırdayıp yatakta doğruluğumda ellerinin belimden ayrılmasını sağladım yataktan inip banyoya doğru yürüdüm
Banyoya girdiğimde hızla elimi yüzümü yıkayıp saçlarımı düzenli bir şekilde üstten topladım ve tekrar yamaç'ın yanına ilerledim merak edip yatağın yanındaki çekmecenin üstünde duran yamaç'ın telefonuna baktım saat 12.00' a geliyordu ve ben daha yeni kalkmıştım. "Yamaç" diye seslendim ve kalkmasını bekledim. bir ses alamadığımda yatağın üzerine çıkıp yanına biraz daha yaklaştim. ellerimi ilk başta tereddüt etsemde sonra dan geniş omuzlarına dokundurdum ve tekrar "yamaç" dedim gözlerinin birini yarı açıp bana baktı ve beni kendine doğru çekip sımsıkı sarıldı "yamaç hadi kalk saat çok geç olmuş" dedim dediklerimi umursamayip "sanada Günaydın" dedi yüzümü yukarı doğru kaldırıp gözlerinin içine baktım ve gülümsedim "Günaydın"
beni kollarına hapis etsede bundan zevk almıştım hic bir şey söylemeden yanında olmanın verdiği huzuru yaşıyordum.Bir süre yamaç ile birlikte yatakta uzandıktan sonra aşağıya inip kahvaltı yaptık kalktığimdan beri burcu'yu görmemiştim heralde gitmişti eve geldiğinde onunla konuşup bana öyle bagirmasinin sebebini soracaktım.
"Benim sirkete gitmem lazım" diyen yamac' a bakışlarımi çevirdim.
"Tamam sen git beni merak etme" dedim gülümseyerek,
"2 saate gelirim" dedi ve yanıma gelip bir elini belime dolayıp beni kendine çekti yanağıma ufak bir öpücük kondurup geri çekildi "görüşürüz" diyip kapıdan çıktı.Burcu'dan
Dün gece esilayı abimin kucaginda gördüğüm de sinirden Delirecektim.
Sabah kalktığım da üzerime siyah kot pantolonumu giyip beyaz bir bluz giydim, sacimi salık bırakıp makyajımi yaptim ve odamdan çıktım abime çıkacağımi söylemek için odasına girdiğimde karşımda gördüğüm manzara ile olduğum yerde kaldım. esila'nın abimin yatağında ve cok yakin bir şekilde uyuyorlardi kapıyı tekrar kapatıp çıktım telefonumdan şu an aramam gereken kişiyi aradım
- "Alo"
- "Bulusmamiz lazım"
- "Tamam orada bekliyor olacağım"
- "Görüşürüz"
Telefonu kapattigimda derin bir nefes alıp dışarı çıktım ve arabama binip yola çıktım.
Esila'nın abimin kandırmasına asla izin vermiycektimO gün geldiğim restorana geldiğimde arabamdan inip içeri girdim ve en son masalardan birine oturdum
Çok geçmeden bana doğru gelen adamı gördüm yanıma geldiğinde ayağa kalktim elimi uzattıp "hosgeldin kadir" dedim
Evet kadir' i aramıştım esila'yı çok iyi tanıyan biriydi, karşıma oturup "seni dinliyorum, beni aradigina göre önemli bir şey olmuş olmalı" dedi. ellerimi masada birleştirip "dediğin planı uygulamaya hazırım" dedim
Dudağının iki kenarıni kıvırıp "merak etme gelecek" dedi
Umarim diyip konuyu kapattım.
"Kahvaltı yaptın mı?" diye sorunca gülümseyip "aslında bakarsan sabah esila ile abimi yatakta çok yakın bir şekilde görünce iştahım kesildi" dedim.
Kaşlarını iyice çatıp "ne" diye bağırdı.
Bagirmasi ile yerimden sıçramıştim "sana telefonda söylediğimi sanıyordum" dedim şu an karşımda oldukça sinirli gözüküyordu, "hemen yapalım, hatta bugün" dedi bu sefer "ne" diye bağıran ben olmuştum "duydun işte daha fazla abin esila'ya bağlanırsa onu senden daha çok sevecek ve bu planımızda işe yaramıyacak" dedi aslında haklıydı abimin esila'ya kapıldığını ancak kör olan goremezdi. "Tamam ama şimdi olmaz akşam is çıkışında beni al" dedim ve ayağa kalktim karşımda duran hep karısını kıskandıgim adama elimi uzattım ve "akşam görüşürüz" dedim "görüşürüz güzelim" diyip elimi bıraktı gözlerine son bir kez bakıp ondan uzaklaştım bugün yapacağım şey sadece abim içindi onu çok seviyordum ve üzülmesine asla katlanamazdim...Esila'dan
Elime yamaç'dan aldığım kitabı aldım. ve odamdaki koltukta oturup okumaya başladım yamaç gideli 1 saat bile olmamıştı ama ben onu özledigimi hissediyordum. dusuncelerimden sıyrılıp kitabımı okumaya devam ettim.Kapımın tıklanması ile başımı kitaptan kaldırdım. Kolumdaki saate baktım saat 4: 00' a geliyordu ne ara bu kadar zaman geçti derken kapı açıldı ve içeri yamaç girdi kapıyı kapattıp yanıma gelirken bende ayağa kalktım ve "hosgeldin" dedim
Yanıma daha da yaklaşıp sarıldı ve burnunu boynumda hissetigimde gerildim. buram buram o güzel kokusu içime doluyordu bende ellerimi kaldırıp kollarımı ona sardım.
"Hosbuldum" dedi ve geri çekildi "napiyodun burada" diye sordu elimle koltuğa bıraktığım kitabı gösterdim ve "kitap okuyordum" dedim "aaaa bu kitabı okumak yok artık" dedi "neden" diye sorduğumda "Aşk'ta gurur olmaz güzelim ve sen dün aşk yerine gururu seçtin. bir daha bunu yapmana izin veremem" dedi ve gülümseyip kitabı eline aldı "hadi gel film izliyelim, "olur" dedim elimi tutup salona çıktık ve aşağı ineceğimizi düşünürken yukarı çıktık nereye diye sorduğumda film izleyeceğiz dedim ya bitanem" dedi
Daha once yukarıya hiç cikmamistim. burası çatıkatına benziyordu sadece 2 tane oda vardı tam karşımızdaki odaya girdiğimizde gözlerim yuvasından çıkmak ister gibi büyüdü
"Çok güzel" diye fısildadım.
"Senin kadar güzel değil, hadi gel" diyip beni en öndeki koltuklara oturttu.
Gidip film seçmeye çalışırken öylece ona bakıyordum ileride ne olacak hiç bilmiyordum tek bildiğim şey bu adama aşık olmamdı, tabi oda bana...Bölüm sonu
Keyifli okumalar ❤
YOU ARE READING
TUTSAK KADIN
ActionO gün bana çok güzel bir söz söyledi "Ne güzel de kokuyorsun" Söylediği şey ile Nutkum tutulmuş, bir şey söyleyememiştim. Şayet söyleyebilseydim ona şu cevabı verirdim "Güzel kokan benmiyim yoksa senin ruhumda, benliğimde açtığın çiçeklermi? Esi...