15. BÖLÜM: AŞK'TA GURUR OLMAZ

282 29 1
                                    

Her şey bir anda olmuştu bir anda kendimi esila'nın rüzgârına kapılmış  bir şekilde bulmuştum. bundan hiç şikayetçi değildim aksine hoşuma gitmişti.

Dudaklarim ile  dudaklarını arzu ile öpüyordum,   ilk başta ne olduğunu anlamasada  sonradan oda bana karşılık vermişti dudaklarını  dudaklarımdan  çekip alnımı  alnına  yasladı  ve hafif bir şekilde gülümseyip  ondan duymak istediğim cümleyi söyledi   BENDE SENİ  SEVİYORUM.
Ardından tekrar kollarını kollarıma  sardı, şu an yıllardır almadığım  huzuru alıyordum çok kısa sürede hayatımda  çok büyük bir yer edinmişti ve bu yeri fazlasıyla hakediyordu esila'yı ne olursa olsun   bırakmaya niyetim yoktu..

ESİLA'DAN
Şu anı  nasıl anlatmalıyım hiç bilmiyorum  anlatılmaz yaşanır diyorlardıda inanmazdım  abarttıklarını  düşünürdüm ama yanılmışım bu gerçekten anlatılamaz  daha doğrusu bu anı anlatacak uygun ve bu kadar güzel bir kelime yok.

Kollarını ayırdı ve elleri ile başımı iki yandan tutup "neden gittin" dedi.
Gözlerimi gözlerinden ayırıp  gitmem gerektiğini düşündüm dedim
"Bunu sana düşündüren ne" diye sorduğunda  bir an düşünmeye başladım.
Tabiki Burcu'nun bana söylediklerini soylemiycektim "size yük olduğumu düşündüm" diyerek konuyu kapatmaya çalıştım.  kaslarını iki yandan dahada çatıp  "ne yükünden  bahsediyorsun sen, bir daha böyle bir şey duymiyayım"  dedi ve elimin arasına parmaklarını geçirip iyice sardı, birlikte uygun adımlar ile yürümeye başladık  en başından beri ondan gitmeyi hiç istememiştim  sadece burcu'nun dedikleri bir anlık gitmem gerektiğini hissettirmişti  ne olursa olsun burcu'nun bnimle ne sorunu varsa çözecektim  bana neden o ağır kelimeleri kullanmasının  sebebini soyliyecekti  ve yamaç'ı karşıma ne kadar engel çıkarsa çıksın asla bırakmıycaktım.
Yamac'ın  arabasının önüne geldiğimizde elimi bırakıp kapıyı açtı gözlerinin içine bakıp gülümsedim  ve arabaya bindim kapımı kapatıp önden kendi koltuğuna geçti ve arabayı çalıştırdı.
Başımı  arabanın camına  yasladım  ve gözlerimi kapattım.

Güneşin gözlerime  çarpması ile gözlerimi açtım,  belime  sarılan bir çift el ile öylece bakakaldim. hızla arkamı dönüp  uyuyan adama baktım  şaşkınlığımı  üzerimden atamiyordum  dün gece arabada uyumamdan baska hiç bir şey hatırlamıyordum.  gözlerimi yamaç'dan  alıp etrafıma  bir göz attım burası kaldığım Odam değildi
Yamac'ın odasıydı  yerimden  kıpırdayıp  yatakta doğruluğumda  ellerinin belimden ayrılmasını sağladım  yataktan inip banyoya doğru yürüdüm
Banyoya girdiğimde hızla elimi yüzümü yıkayıp saçlarımı düzenli bir şekilde üstten topladım ve tekrar yamaç'ın  yanına ilerledim   merak edip yatağın yanındaki çekmecenin  üstünde duran yamaç'ın telefonuna baktım saat 12.00' a geliyordu ve ben daha yeni kalkmıştım. "Yamaç" diye seslendim  ve kalkmasını bekledim. bir ses alamadığımda  yatağın üzerine çıkıp yanına biraz daha yaklaştim. ellerimi ilk başta tereddüt etsemde sonra dan geniş omuzlarına dokundurdum  ve tekrar "yamaç" dedim gözlerinin birini yarı açıp bana baktı ve beni kendine doğru çekip sımsıkı sarıldı  "yamaç hadi kalk saat çok geç olmuş" dedim  dediklerimi umursamayip  "sanada Günaydın"  dedi yüzümü yukarı doğru kaldırıp gözlerinin içine baktım ve gülümsedim  "Günaydın"
beni kollarına hapis etsede  bundan zevk almıştım hic bir şey söylemeden yanında olmanın verdiği huzuru yaşıyordum.

Bir süre yamaç ile birlikte yatakta uzandıktan  sonra aşağıya inip kahvaltı yaptık kalktığimdan  beri burcu'yu  görmemiştim heralde gitmişti eve geldiğinde onunla konuşup bana öyle bagirmasinin sebebini soracaktım.
"Benim sirkete gitmem lazım" diyen yamac' a bakışlarımi  çevirdim. 
"Tamam sen git beni merak etme" dedim  gülümseyerek,
"2 saate gelirim" dedi ve yanıma gelip bir elini belime dolayıp  beni kendine çekti yanağıma  ufak bir öpücük kondurup geri çekildi "görüşürüz" diyip kapıdan çıktı.

Burcu'dan 
Dün gece esilayı abimin kucaginda gördüğüm de sinirden Delirecektim.
Sabah kalktığım da üzerime siyah kot pantolonumu giyip beyaz bir  bluz giydim, sacimi salık bırakıp makyajımi  yaptim ve  odamdan  çıktım abime çıkacağımi  söylemek için odasına girdiğimde  karşımda gördüğüm manzara ile olduğum yerde kaldım. esila'nın abimin yatağında ve cok yakin bir şekilde uyuyorlardi  kapıyı tekrar kapatıp çıktım  telefonumdan  şu an aramam gereken  kişiyi aradım
- "Alo"
- "Bulusmamiz  lazım"
- "Tamam orada bekliyor olacağım"
- "Görüşürüz"
Telefonu kapattigimda derin bir nefes alıp dışarı çıktım ve  arabama  binip yola çıktım. 
Esila'nın abimin kandırmasına  asla izin vermiycektim 

O gün geldiğim restorana  geldiğimde arabamdan  inip içeri girdim ve en son masalardan  birine oturdum
Çok geçmeden bana doğru gelen adamı gördüm yanıma geldiğinde ayağa kalktim elimi uzattıp  "hosgeldin kadir" dedim
Evet kadir' i  aramıştım esila'yı çok iyi tanıyan biriydi, karşıma oturup  "seni dinliyorum, beni aradigina  göre önemli bir şey olmuş olmalı" dedi. ellerimi masada birleştirip "dediğin planı uygulamaya hazırım" dedim
Dudağının iki kenarıni  kıvırıp  "merak etme gelecek" dedi
Umarim diyip konuyu kapattım.
"Kahvaltı yaptın mı?" diye sorunca gülümseyip "aslında bakarsan sabah esila ile abimi yatakta çok yakın bir şekilde görünce iştahım kesildi" dedim.
Kaşlarını  iyice çatıp "ne" diye bağırdı.
Bagirmasi ile yerimden sıçramıştim  "sana telefonda söylediğimi  sanıyordum"  dedim şu an karşımda oldukça sinirli gözüküyordu, "hemen yapalım,  hatta bugün" dedi bu sefer "ne" diye bağıran ben olmuştum  "duydun işte daha fazla abin esila'ya  bağlanırsa  onu senden daha çok sevecek ve bu planımızda  işe yaramıyacak"  dedi aslında haklıydı abimin esila'ya kapıldığını  ancak kör olan goremezdi. "Tamam  ama şimdi olmaz akşam is çıkışında beni  al" dedim ve ayağa kalktim karşımda duran hep karısını kıskandıgim  adama elimi uzattım ve "akşam görüşürüz" dedim "görüşürüz güzelim" diyip elimi bıraktı gözlerine son bir kez bakıp ondan uzaklaştım   bugün yapacağım şey  sadece abim içindi onu çok seviyordum ve üzülmesine asla katlanamazdim...

Esila'dan
Elime yamaç'dan aldığım kitabı aldım. ve odamdaki  koltukta oturup okumaya başladım yamaç gideli 1 saat bile olmamıştı  ama ben onu özledigimi  hissediyordum. dusuncelerimden sıyrılıp kitabımı okumaya devam ettim.

Kapımın  tıklanması  ile başımı kitaptan kaldırdım. Kolumdaki  saate baktım saat 4: 00' a geliyordu  ne ara bu kadar zaman geçti derken kapı açıldı ve içeri yamaç girdi kapıyı kapattıp  yanıma gelirken bende ayağa kalktım  ve "hosgeldin" dedim
Yanıma daha da yaklaşıp sarıldı ve burnunu boynumda  hissetigimde gerildim.  buram buram o güzel kokusu içime doluyordu  bende ellerimi kaldırıp kollarımı ona sardım.
"Hosbuldum" dedi ve geri çekildi "napiyodun  burada" diye sordu elimle koltuğa bıraktığım kitabı gösterdim ve "kitap okuyordum"  dedim "aaaa bu kitabı okumak yok artık" dedi "neden" diye sorduğumda "Aşk'ta  gurur olmaz güzelim ve sen dün aşk yerine gururu  seçtin.   bir daha bunu yapmana izin veremem" dedi ve gülümseyip  kitabı eline aldı "hadi gel film izliyelim,  "olur" dedim elimi tutup salona çıktık ve aşağı ineceğimizi düşünürken yukarı çıktık nereye diye sorduğumda  film  izleyeceğiz dedim ya bitanem" dedi
Daha once yukarıya hiç cikmamistim. burası çatıkatına benziyordu  sadece 2 tane oda vardı tam karşımızdaki odaya girdiğimizde  gözlerim yuvasından çıkmak ister gibi büyüdü 
"Çok güzel" diye fısildadım. 
"Senin kadar güzel değil,  hadi gel" diyip beni en öndeki koltuklara  oturttu.
Gidip film seçmeye çalışırken öylece ona bakıyordum ileride ne olacak hiç bilmiyordum tek bildiğim şey bu adama aşık olmamdı, tabi oda bana...

Bölüm sonu

Keyifli okumalar ❤


TUTSAK KADIN Where stories live. Discover now