chapter three

796 69 134
                                    

"Bay Styles."

Başta duymamış gibi davrandığım ses yeniden hacmini artırarak seslenince kafamı istemsizce suçlu bir ifadeye büründürerek kaldırdım. Kaşları kalkmış bana bakan mavi gözlere bakmadan önce baktığım gözler Evy'ninkilerdi. Tabii ki bildiğiniz üzere bize bakıyordu.

"Daha önce dersime girmediğiniz için bilmediğinizi varsayarak belirteyim." arkasına dönerek ön sıralara ilerlerken en önde uyuklayan Kai'nin ensesine sertçe geçirmiş ve çocuğun sinirle uyanmasını sağladıysa da vuranın Louis olduğunu görünce bir şey diyemeden yerinde doğrularak yüzünü ovmaya başlatmıştı. "Dersimde uyuklayan öğrencilerden haz etmem."

Bir şey diyemeden başımı sallayabilmiştim sadece. Liam'ın dediği kadar sert biriydi gerçekten. Oh, bekle. Liam'ın haberi yoktu dimi? Kesinlikle sınıf hatta okul değiştirmek isteyecekti.

Sırıtarak elime telefonu alıp Liam'ın sohbetine girdim. Louis ise çoktan dersi anlatmak için masasına yönelmişti.

from: Hazza

Ne olduğuna inanamayacaksın Lee.
Ahahahahah.
Çabuk gel okula.

Ardından masamda eğilerek telefonu duvara doğru uzatmış ve diğer elimle de alnımdaki saçları kulağımın arkasına doğru atmıştım. Biraz uzamışlardı dimi?

Kameraya gülümsediğim sırada tuşa basmamla telefon sıraya düşmüştü hızımdan dolayı. Göz devirip eski yerine almıştım. Yeniden önüme düşen saçı geri alıp kaşımın gözükmesini sağlayınca gülümseyerek tuşa bastım. Ardından fotoğrafı gönderip çevrimiçi olduğunu görerek yazacağı şeyi bekliyordum. Biraz bekledikten sonra yazıyor yazısı da çıkmıştı.

From: boobear

'Bay Tomlinson sınıfta ne arıyor?'
'Ayrıca kaşına ne oldu?'
'İyi misin?'
'Geliyorum beş dakikaya bekle.'

Art arda attığı mesajlarla sırıttığımda ilk mesajı nereden anladığını düşünüp fotoğrafa geri girdim. Louis yan sıranın başında telefonuma bakıyordu.

Korkuyla kafamı kaldırınca ön sıradan yanıma adımlayan yeni edebiyat öğretmenimize baktım. Sinirli bir şekilde yanıma gelirken telefonu arka cebime atabilmiştim sadece. Çatık kaşları üzerimdeyken sınıfın kalanınınkileri de hissedebiliyordum.

"Çık dışarı." kaşlarım onunkiler gibi çatılırken başımı inanamayarak iki yana sallamış ve ayaklanmıştım. Son sınıftım ve üçüncü kez okuyordum siktiğimin sınıfını. Zaten bütün öğretmenler benim derste telefon kullanmama göz yumuyordu, o kim oluyordu şimdi bir anda? Ben onun adına üzüldükçe üste çıkmaya çalışmıştı.

Bir şey demeden sınıftan çıkmıştım, zaten yan yana durmamak için elimden geleni yapıyordum dimi?

Kapıyı kapatacakken diğer taraftan açılmasıyla zorlamayı bırakarak geriye adımladım. Louis de peşimden çıkıp kapıyı kapatınca yeniden başlayacağımızı hissetmiştim. Yanıma adımlayarak dolapların sonundaki yangın merdiveninin kapısında durmuştuk.

"Telefonunu çıkar." ciddiyetini bozmadan söylediği şeye küçümser gibi gülmüştüm.

"Size telefonumu vermek zorunda değilim, gerekirse müdürle konuşurum bu durumu." dediklerimi umursamayarak telefonumu çıkaracağımı düşünür gibi bakıyordu. "Hem bu legal bile de-"

Sözümün bitmesini beklemeden elini arka ceplerimin olduğu kısma atmış ve sağdakini yoklayıp bulamayınca sol cebime elini sokarak onu oradan çıkarmıştı. Yaptığı şeyin farkında mı onu bile bilmeden kaşlarımı çatarken arkasına dönünce kolundan tutarak yeniden bana çevirmiştim.

Prohibited Love ➼ LarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin