28.Bölüm

65.6K 3.8K 971
                                    

Onurla biraz ilerledikten sonra,Onur'un telefonu çaldı,arka cebinden telefonunu çıkardı,telefonda yazan "Annem❤" ismini gördüm.
Onur, "bekle burada" deyip biraz ileriye gitti.

Bende onu beklerken canım sıkıldığı için ağaca oturmaya karar verdim.
yere oturmak varken ağaca oturmak istemekde benim aksiyonum.

Ağaca oturduğumda yere baktım, az çıktığımı sanıyordum. ne ara bu kadar çıktıysam.

Onur, bu tarafa doğru gelirken, gözleri beni arıyordu, aynı zamanda söyleniyordu da "Ya daha yeni gittim,hemen nereye gitmiş olabilirsin? Gökçe!?" 

"Hey buradayım!" diye bağırdım yukarıdan, aynı zamanda elimide sallıyordum. sanki görecek.

Onur, boyum kısa diye alışmış,hâlâ aşağıya bakıyordu. Allah'ım sabır.

el sallayarak tekrar bağırdım, "Onuur, yukarıya bak, yukarıya!"

Onur sonunda başını kaldırmayı akıl ettiğinde,"Ne yapıyorsun kızım orada?" diye sordu.

aşağıya baktığımda, ağaca gerçekten çok fazla çıktığımı ve inemeyeceğimi anladım, panikle bağırdım "Onur burada kaldım galiba!"

Onur halini hiç bozmadan,umursamayarak "Oraya neden çıktın?" diye sordu.

"Oturmak için."

"Başka yer mi yok oturmak için?"

"Off Onur canım sıkıldı işte."

"Tamam, in hadi."

"İnebilsem inerim zaten geri zekalı!"

"Ekşın olsun diye ağaca çıkan sen, gerizekalı olan ben, öyle mi?"

"Onur uzatma tamam ya, al hadi beni burdan."

"neyim ben acil kurtarma mı ?"

"Çok kötüsün Onur!" deyip, ellerimi birbirine bağladım.

Öküzdü! tam bir öküz, bide aşağıda kahkaha atıyordu.

Onur ilerlemeye başlayınca, korkuyla bağırdım "Cidden beni burada mı bırakacaksın!?"
Onur cevap vermeden ilerlemeye devam etti.

"Bu kadarını yapacağını tahmin etmezdim!" deyip ağlamaya başladım.

Fazla yukarıdaydım, korkuyordum. ayrıca hava kararmaya başlıyor, Onurda gidiyordu.

Ne kadar yüksekte olduğumu görmemek için ellerimle yüzümü kapattım.

Tam Onur'a güvendim, belkide ona bir şans vermeliyim dediğim anda Onur'un bunu yapması beni incitmişti. ne kadar ufak bir şey gibi gözükse de ağaçtan almaya çalışmak yerine gitmesi...
Belki bir heves için yazmıştı bana, belki şuan Aslının yanına gidiyordu.

Hala Onuru düşünen kendime çok kızdığım için ellerimle başıma vurmaya başladım "sus aptal sus, ağlama sus. sırf seni seviyor diye kalbini kırmamak için konuşamadığın kişiler, kalbini kırınca ağlama. kes sesini!" diye kendime kızmaya başladım, kendime ağlama diyordum ama daha çok ağlıyordum.

Biraz daha süre geçtikten sonra arkamda bir el hissettim irkildim ve gözlerimi sıkı sıkı kapattım.
gözlerimi açmaktan korkuyordum,gelenin başkası olmasından korkuyordum.

Onurun telaşlı sesini duyduğumda gözlerimi açtım "Gökçe iyi misin, neyin var?"

Onur'un yüzüne bakmayarak, "Neden geldin Onur?" dedim.

Onur ellerimi yüzümden çekmeye çalışırken "Gökçe saçmalama lütfen, seni düşünmeden ağaca çıksaydım ikimizde burada kalırdık biliyorsun değil mi? hadi beni siktir et, ama sana yapamazdım bunu."

Karşı Komşunun Oğlu |TextingWhere stories live. Discover now