Karşı Komşunun Oğlu |Texting

42.Bölüm

Ablamın yanına doğru gidip ona yapıştım.Abim bize yaklaşarak "siz niye geç geliyorsunuz eve?"

Ablam ona 'sanane' bakışları atarken,Annem, "cevap verin, terlik atarım." deyince ben hemen "anne ben Onur oğlunlaydım." Onuru duyunca yumuşardı inşallah.

Allahım inşallah yumuşar.

Abim, "neredeydiniz?" diye sorunca bende abime 'sanane' bakışı attım. Abim,"cevap versenize!" diye bağırınca Ablam,babama sırnaşıp "baba şuna bir şey söyle ya, aramızda altı üstü iki yaş var, hesap soruyor bana." dedi,kendini acındırarak.

insan beni de araya katar azıcık be vicdansız ablam..

babam, "tamam hadi kavga etmeyin,çıkın odanıza. kızlar sizde fazla geç gelmeyin eve." dedi.

abim bize pis pis sırıtırken, babam ona dönüp "Atakan bu senin içinde geçerli." deyince ablamla aynı anda "kudurr!" dedik,R harfini uzatarak.

abim merdivenlere yönelince arkasından ablamla koşup, "ağla,ağla,ağla. kudurr,ağla!" diye adeta bir şarkı gibi söyledik. bu abimi sinir etmek için yetmiş ve artmıştı bile.. 

abim bize tehditkar bakışlar atarak sinirle odasına girdi, bizde ablamla odamıza geçtik.

üstüme pijamalarımı giydikten sonra Tolgayı aramak için odamızın balkonuna çıktım.
telefonumun rehberinden "tolgaşkım" kişisini bulup aradım.
telefonu açmayacağını düşünüyordum ki, "efendim Gökçe?" dedi, soğuk sesiyle.

bana sayılı zamanlarda Gökçe derdi.. 

"hani o Gökçeaşkım deyişlerin?" diye sordum.

"bir şey mi oldu? işim var,kısa keselim."

"Tolga yapma böyle lütfen."

"kapatacağım Gökçe."

"tamam kapat ya kapat. nefretini bana kus. öfkeni at.kapa Tolga."

"Gökçe böyle yapma lütfen. kalbini kırmak, isteyeceğim en son şey bile değil, biliyorsun."

"o zaman Tolga bey topla kendini. bir kızla yıkılacak adam mısın sen?"

"öyleymişim demek ki."

"ben bu soğuk Tolgayı hiç sevmedim."

"alışsan iyi edersin." deyip telefonun o lanet dııt dııt sesini duydum.

YÜZÜME KAPATMIŞTI!

ona birazda olsun hak verdim...

ne kadar Hazalın nefretini bize kusmak istemesi doğru olmasa da, kötü olduğunu düşünerek yalnız kalmasını istedim. normalde 100 tane mesaj atardım ama yalnız kalmaya ihtiyacı vardı.

balkonda götümün donduğunu hissedip odaya girip popomu peteğe yasladım..

popo dememin sebebi,daha demin götüm demem. bir günah bir sevap işliyorum işte.. tabii popo demek ne kadar sevapsa..

ablam peteğe yapışmama kahkaha atarken,  bende ona, "çok mu komik?" demek için ona doğru dönmüştüm ki, dönmemle çığlık atmam bir olmuştu. "ANNE! AZRAİL BENİ ÖLDÜRMEYE GELDİ. ANNE SON KEZ ÇİKOLATALI SÜT GETİR DE İÇEYİM, ANNEEE!"

Yüzüme yediğim tokatla kendime gelip tekrar bağırdım, "Azrail kardeş bekle bir süt içeyim,sonra al canımı. he bide sevgilim var ona haber vereyimde merak etmesin."

"geri zekalı kes sesini! benim ben kraliçe olan , güzeller güzeli ablan. he bide Egemenin sevgilisi olanından."

"ya kızım sen ne tür bir manyaksın, bu yüzündeki ne? fantazi mi yaşıyorsun anasını satayım." yüzü simsiyah iğrenç gözüküyordu.

"tanıştırayım maske bu, aptal kardeşim."

aşağıdan annemin sesi gelince konuşamadım, "yukarıda yine ne halt yiyorsunuz bilmiyorum ama yemek hazır, hadi inin hemen!" klasik Türk annesi.
yemek hazır değil, bizim hazırlamamız için çağırıyor.

"abla başında desene o zaman boğazım patladı."

"gel sana da yapayım, çişime benzemiş suratın."

"düzgün konuş be, bebek gibi benim yüzüm."

ablam bana cevap vermeye uğraşmadan yüzüme maskeyi adeta döve döve sürdü.

maskeyi sürdükten sonra annem üçüncüye bağırdı, işte bu gerçekten yemek hazır demekti. "hadi inin artık aşağıya, iki dakikaya gelmezseniz aç kalırsınız karışmam."

hemen odadan çıkıp merdivenlere gittik, tabii abimde odadan çıkışınca popolarımız vuruşup merdivenin başındaki sert yerine popomu çarpmıştım. 
ablamsa anıra anıra bize gülüyordu.

aşağıya inince babam bize iğrenerek baktı, "kızım gidin yüzünüzü yıkayın. siyah siyah ne bu böyle?midemiz bulanır yemek yerken."

abim kahkaha atarak "emin ol baba maskenin altındaki yüzleri daha mide bulandırıcı"

abime 'cahil'  bakışları atarken, "googleden  kopyala yapıştır mı yapıyorsun artık?"

Abim mors olurken bizde ablamla ellerimizi birbirine vurup "kız gücü" diye bağırdık. tabii keskin nişancı annemin terliği ellerimizin arasından geçince ikimizde afallayıp yere düştük.

Geriye anıran abim ve 'biz bu çocukları yapamadık,olmadı bunlar' diye birbirine bakan annem ve babam kalmıştı.

Yemek yedikten sonra ablamla birlikte maskeyi çıkardık o gayet rahat çıkartırken ben resmen ağlaya ağlaya maskeyi çıkartmıştım ve resmen 2.5 saatimi almıştı ablamsa acıdan zevk alıyor gibi 5 dakikada halletmişti.

Bir daha bu laneti sürersem..

En son maskeyi falan çıkarınca yatağıma zıpladım, tabi ablam susar mı? hayır. "bir gün yatak içine çökecek ayı." demişti, onu aldırış etmeden bay sevgilimle olan sohbetimize girdim.

Gökçe: iyi geceler sevgilim ❤ (00.10)

Aslanım: sanada iyi geceler sevgilim (00.20)

Gökçe: geç cvp almak istsm mektup yzrdm cnmniçi (00.21)

Yazışırken trip atmak istersem kısa yazıyordum 10/10 yöntem

Aslanım: trip mi yiyorum

Gökçe: kıyamıyorum 🙄

Aslanım: seni seviyore.

Gökçe: B E N D E

Aslanım: öğqüsjdjd hadi uyu yazma. yazarsan uyumazsın diye dedim, trip atma sakıınnn

'Yaa şapşiiikk' diye içimden söylenirken sırıtarak gözlerimi kapadım.