31.Bölüm

67K 3.6K 512
                                    

Sabah çok erken saatte yola çıkacaktık,ve Onurun beni uyandırma seslerini duyabiliyordum.

gözlerimi araladım, "o kel müdürü bana getir Onur. soracağım ona karga bokunu yemeden İzmirde ne yapacağız!?" deyip, gözlerimi tekrar kapadım.

Onur artık dayanamıyormuş ses tonuyla, "Gökçe sürahiyi üstüne boşaltmak istiyorum." Ardından geveledi "ama kıyamıyoruz ki anasını satayım!"

Onur derin nefes aldı "Gökçe kalk valla yüzüne hortumla su getiririm."

Hafif kısık gözlerimle "hortumu nereden bulacaksın?" diye sordum.

"Biliyor musun, o gereksiz Tolga hortum getirmiş."

Kahkaha attım, "ciddi misin?"

"Evet anasını satayım.bavulunda görünce sordum niye getirdin diye,diyor ki su olmazsa buradan içeriz,gereksiz hortumdan kendi kendine su geldiğini sanıyor herhalde."

Onurun dediklerine kahkaha atıyordum, gülmekten karnım acıyınca kalktım.

Onurun elimden tutup ayağa kaldırmasıyla dahada yatamazdım. çünkü Onur çoktan yastıkları alıyordu.

Onurla beraber içerideki eşyalarımızı toparladıkdan sonra, Onur dışarıya çıktı.

Bende bavuldan ayırdığım turuncu kazağımı ve siyah taytımı üzerime giydim.

Rimelde sürdükten sonra çadırdan çıktım.

Gökçe'nin giydikleri;

Onur yanıma geldi ve çadırımızı topladık

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Onur yanıma geldi ve çadırımızı topladık.bunu kurması toplamasından daha zordu ama karşıdaki çadırda kalan Tolga ve Hazal çiftinden Tolga, çadırın altında kalmıştı. Hazala "Kızım, alsana beni!" diye bağırıyordu.

Bu bana bizi hatırlatınca, gülümsedim...

Hazal onu zor bela kaldırınca,Tolga, "ay ne kadar özlemişim!"

Yan çadırda kalan Eymen ve Dolunay çiftimiz,ama bu shipimiz tutan çiftimizden
Eymen, "neyi özledin lan?" diye sordu.

Tolga, çikolatalı sütlerini göstererek "sütlerimi çadırın altına almaya kıyamamıştım da, onları özledim Eymenaşkım!"

Onurda "gereksiz işte, Allahın gereksizi!" diye söyleniyordu.

Hepimiz çadırları toplayınca müdür yanımıza geldi,"evet çocuklar arabayla gelenler bizi takip ediyor." nefes alıp devam etti "yine beni konuşturmayın biliyorsunuz işte."

Tolga gülerek "bencede hocam konuşturmayalım, fazla güneş var kel kafanızdan gözlerimizi alamıyoruz."

Müdür, kaşlarını çatarak "ne diyorsun Tolga!?"

Tolga süt içerken konuştuğu için müdürün anlamadığını düşünüyorduk, yani umarım öyledir...

Tolga "kafanız diyorum hocam, MaşAllahı var altın gibi parlıyor."

Karşı Komşunun Oğlu |TextingWhere stories live. Discover now