0.9

79.4K 1K 558
                                    

Hepimiz bir masada oturmuş birşeyler yudumluyorduk. Gerçekten sıkılmıştım Barkın'ı da göremiyordum etrafta. Nerdesiinn pudingiiimm. Sonunda oflayarak ayağa kalktım.

"Lavaboya gidip geliyorum kaçmayın"

"Gitmee, söyle nasıl yaşar böyle insaaann"

Meriç söylediği şarkıyla güldüm ve arkamı dönerek ilerlemeye başladım. Yiyecek bölümüne bakmamaya çalışarak ilerliyordum. Bakarsam kurtuluşu yoktu birsürü şey alabilirdim.
Sonunda gelmiştim, kadınlar tuvaletinin kapısını ittirek içeri gireceğim sırada sol tarafımda birilerinin öpüşme sesini duydum.
Kafamı çevirip oraya baktığımda bunlardan birinin Barkın olduğunu gördüm.
Diğeri ise Elif'ti..

O an kalbimin acıdığını hissettim. Sevdiğin birinin başka biriyle olduğunu görmek gerçekten acı veriyordu. Bir kaç dakika ne yapacağımı bilemeyerek onları izledim. Gerçekten tutkuyla öpüşüyorlar ve birbirlerini sömüyorlardı. Daha fazla dayanamayacağımı anladığımda oradan ayrıldım, bir hışımla bizimkilerin yanına gidip sinirle
"Ben gidiyorum" diyerek çantamı aldım.

"Ne oldu"

"Kim birşey yaptı söyle indireyim"

Demir'in sorusuna ve Meriç'in cevabına birşey diyemedim konuşsam ağlayabilirdim. Şuan kendimi çok zor tutuyordum. Dudak bükerek onlara baktım. Gerçekten çaresizdim. Hepsi birden ayaklanıp dışarı çıkardılar beni. Meriç'in kolu omzumda yürüyorduk kimse tek kelime etmiyordu. Sonunda bir sahil kenarına gelmiştik. Çakıl taşlarının üzerine oturup beni konuşturmaya çabalıyorlardı.

"Hadi anlat"

"Bak kimse göremez seni burda ağlayabilirsin"

"İçini dök rahatlarsın"

Gözlerimden yavaş yavaş süzülen yaşlar eşliğinde konuşmaya başladım.
"Onu gördüm" kafamı yavaşça Meriç'in omzuna koydum ve konuşmaya devam ettim. "Elif'le"
Dilim varmıyordu ama söylemek zorundaydım. "Öpüşüyorlardı" ağlamam biraz daha şiddetlenmişti.

"Vay alçak vaay"

"Bizim bacımıza ha"

"Elif'te kimmiiş sen dururken"

"Hele bir göreyim onu doğduğuna pişman edeceğim"

"Saçmalama" diyerek Demir'e baktım.

"Saçmalamıyorum gayet ciddiyim"

"Demir" sesimdeki mesajı almıştı, ve sustu.

Uzun bir süre Meriç'in omzunda öylece denize bakmıştım. Sonra aklıma gelen şeyi sesli bir şekilde dile vurdum.
"Belki de sevdiği kız o dur"

"Sanmam, Elif okuldaki çoğu erkekle çıkmış bir insan"

"Öyle bir salağı seveceğini düşünmüyorum"

"Ama bana sevdiği kızın yanında çok fazla erkek olduğunu ve onun bunu üzdüğünü söylemişti"
Diyerek yutkundum ve devam ettim. "Yani büyük ihtimalle o kişi Elif"

Kimseden ses çıkmamıştı, çünkü gayet mantıklı konuştum. Ne diyebilirler di ki. Diyecek bir şey kalmamıştı. Sevdiğine kavuşmuştu, artık ona mesaj atmama da gerek kalmamıştı. Ona mesaj atıp rahatsız etmemek zorundaydım zaten.

Ve bu salakça olan aşk maceram burada bitmişti belki de...


instant feelingWhere stories live. Discover now